Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

NATO VE ÇUVALA DOLDURULAN KEDİLER

İttihatçı, Kuvvayici / Serbest fırkalı, ulusçu / Komünist, Faşist / Menderesçi İnönücü / Solcu, Sağcı / Alevi, Sünni / Demirelci, Ecevitçi  irticacı, laik… Şimdi de Erdoğancı, İmamoğlucu… Yeter artık! Başoyunculuğunu Kemal Sunal ve Şener Şen’in yaptığı Çöpçüler Kralı filminde unutamadığın bir sahne… Zabıta Müdürü, emrinde bulunan çöpçüye talimat verir: “Başıboş kedileri topla!” Amaç, otoritesini kullanarak çöpçüyü, sevdiği kadın nazarında küçük düşürmek… Çöpçü çaresiz, kedileri zar zor toplayıp çuvala doldurmaya başlar. Kediler kaçmasın diye çuvalın ağzını boğum yapmıştır. Çuvala sokulan her kedi, hırçınlaşır. Kediler, birbirlerini tırmalamaya, paralamaya başlar. Mivaylıyandan ciyaklıyana… Hangi kedinin hangi kediyi tırmıklayıp yaraladığı da belli değil… Sonuçta onları çuvala doldurmuş olan çöpçü, bir kenarda oturup, çuvalın dışa görünen hareketlerine bakıyor.  Emir veren zabıta,sinsi gülümseme ile pencereden Çöpçü’yü izliyor. Bu kavgaya neden olan kız, bu çatışmaya neden olmanın mutluluğuyla cilveleşiyor. Olan? Olan kedilere oluyor.   BU ESKİ BİR STRATEJİDİR Bu sahne bana daima, ABD ve İsrail’in, Türkiye stratejisini çağrıştırır. Ülkem şu an iki kampa bölünmüş durumda: Birincisi, koşulsuz Erdoğan’a itaat edenler ki Cumhurbaşkanını yeniden cumhurbaşkanı yapma derdinde olanlar. İkincisi de koşulsuz karşı olanlar ki, onlar da İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmaya çalışanlar. İtaat edenlerin çok küçük bir kısmı, talan ekonomisinden pay alanlar; Geriye kalanlar, “din ve İmanı” kendine bayrak yapanlar Koşulsuz karşı olanların da küçük bir kısmı, talan ekonomisinden pay almak isteyenler, kalanlar da Atatürk ilke ve devrimlerine sarılanlar… Böylelikle zannediliyor ki; AK Partililerin hepsi Atatürk’e düşman, CHP’lilerin tamamı da dine düşman… Bu iktidarın da hoşuna gidiyor, muhalefetin de… Akıllarınca saflarını sıklaştırıyorlar. Bu stratejisinin ülkeye ne kadar zarar verdiğini göremiyorlar   Ülkeyi iki kampa ayırdılar, Erdoğancı, İmamoğlucu… Ama gelin görün ki ortada bir zabıta müdürü var. Kötü niyetli. Kıza gözünü dikmiş, gücünü kullanarak, çöpçüyü rencide Eden… Birileri çuvalı açtı ve karşıt olanları aynı çuvala doldurmaya başladı. Ve bu karşıtlar, kimi otorite gücünü, kimi yargı kimi de muhalefet gücünü kullanarak birbirlerini tırmalamaya yaralamaya başladı. Büyük fotoğraf; mutsuz ve çuvaldan çıkmak için çırpınan kediler, birbirini yaralarken, bu olaya neden olanlar dışarıda… Mağdur olanlar birbirlerini yaralayarak, yok ederek kurtulacaklarını zannediyor. Oysa cilve yapan başka… Emri veren başka… Emri uygulayan başka…   ÇAĞRIDIR Peki, bunlar olurken, kötü niyetli zabıta müdürü nerelerde ne çeviriyor? Ona bakalım: 26 Mayıs 2025 Pazartesi Günü Dedeağaç’ta NATO tatbikatı başlıyor. 14 gün sürecek. Tatbikata katılacak 18 NATO üyesi arasında Türkiye yok. Çünkü zaten tatbikat Türkiye’yi doğrudan hedef alıyor.    Değerli AK Partililer, bulunduğunuz memleketin en yüksek camisinin minaresine ya da inşa ettiğiniz yüksek binaların çatılarına çıkın ve sınırlarımıza bir bakın… Değerli CHP’liler, eteklerine “Mustafa Kemal Atatürk” yazdığınız dağların tepelerine çıkın sizde oradan bakın sınırlarımıza… Sınırlarımızda Türkiye’yi kuşatmış ABD üsleri göreceksiniz. Bir de bütün bu olumsuzluğa karşı, Serhat Şehri Edirne’nin ortasında Vatan Partisi’nin düzenlediği açık hava toplantısını göreceksiniz. Bütün partilerin orada olması gerekmez miydi. Eminim partilerin liderleri orada olsaydı, Sayın Perinçek mikrofonu onlara teslim eder, halk ile birlikte alkışlardı. Ben de soruyorum; Namluları Ankara, ya da İstanbul’a çevrilmiş bu tanklar, füzeler çiçek atmak için mi oradalar? Ey AK Partililer!  Çevremizi saran bu roketlerden sizin üzerinize Arapça nazar duası mı atılacağını zannediyorsunuz. Ya CHP’liler sizce bu namlulardan, Mustafa Kemal Atatürk rozetimi dağıtılacak…   HEP BERABER… Değerli arkadaşlar, Ülkem tehdit altında; Ey sen iktidar? Bu üsler harekete geçtiği zaman, hangi ülkede iktidar olacaksın. Bağımsızlığı olmayan bir ülkenin iktidarı ancak işgalcilerin emir eri olmakla mümkündür. Ya sen? Sen muhalefet? Muhalefetini nerede yapacaksın? ABD askerinden kaçan Iraklı, camiye sığınmıştı. En güvenilir yer diye. ABD askeri mihrabın altına sığınan Iraklı’yı kafasından vurup, kahve içmek için üssüne döndü… Din, CHP’liler tarafından değil, başta ABD olmak üzere İsrail ve batı tehdidi altında. Sen uzun vadede dinini yine o CHP’li ve diğer partilerle birlikte özgürleştireceksin. Özgür olmayan bir ülkenin ibadeti de özgür olamaz… Özgür olmayan bir ülkede iktidar ve muhalefette olmak utanç vericidir, onur kırıcıdır. CHP’lilere de söylüyorum, bugün inanç sahibi insanlar arasında Atatürk’e en az sizin kadar saygılı olan insanlar çok fazla. Siz de ahlak ve izan sahibi inanırlarla birlikte ülkeyi özgürleştireceksiniz. Fark edin artık, çuvala doldurulmuş kediler gibi birbirimizi cırmalıyoruz. İttihatçı, Kuvvayici / Serbest fırkalı, ulusçu / Komünist, Faşist / Menderesçi İnönücü / Solcu, sağcı / Alevi, Sünni / Demirelci, Ecevitçi  irticacı, laik… Şimdi de Erdoğancı, İmamoğlucu… Yeter artık! Adamlar bir araya gelmiş Meriç’i geçme planları yapıyor. Şimdi Meriç Çin Seddi’dir, Meriç Namustur, Meriç İstiklalimizdir… Meriç’i savunmak kardeşliktir… Vatandır. Barıştır. Terörsüz Türkiye’dir. Dinine de Atatürk’e de sahip çıkmanın şartı, Meriç’e sahip çıkmaktır. Açın gözünüzü! Bu ayrışmaların sonunda bakıyoruz, limanlarımız, telekomünikasyon sistemi, madenlerimiz, otoyol, havayolu ve köprülerimiz… İçtiğim su… Belki de aldığım nefes bile bana ait değildir; haberim yok… Yeter artık!
Ekleme Tarihi: 25 May 2025 - Sunday

NATO VE ÇUVALA DOLDURULAN KEDİLER

İttihatçı, Kuvvayici / Serbest fırkalı, ulusçu / Komünist, Faşist / Menderesçi İnönücü / Solcu, Sağcı / Alevi, Sünni / Demirelci, Ecevitçi  irticacı, laik…

Şimdi de Erdoğancı, İmamoğlucu…

Yeter artık!

Başoyunculuğunu Kemal Sunal ve Şener Şen’in yaptığı Çöpçüler Kralı filminde unutamadığın bir sahne…

Zabıta Müdürü, emrinde bulunan çöpçüye talimat verir: “Başıboş kedileri topla!”

Amaç, otoritesini kullanarak çöpçüyü, sevdiği kadın nazarında küçük düşürmek…

Çöpçü çaresiz, kedileri zar zor toplayıp çuvala doldurmaya başlar.

Kediler kaçmasın diye çuvalın ağzını boğum yapmıştır.

Çuvala sokulan her kedi, hırçınlaşır. Kediler, birbirlerini tırmalamaya, paralamaya başlar. Mivaylıyandan ciyaklıyana…

Hangi kedinin hangi kediyi tırmıklayıp yaraladığı da belli değil…

Sonuçta onları çuvala doldurmuş olan çöpçü, bir kenarda oturup, çuvalın dışa görünen hareketlerine bakıyor.  Emir veren zabıta,sinsi gülümseme ile pencereden Çöpçü’yü izliyor. Bu kavgaya neden olan kız, bu çatışmaya neden olmanın mutluluğuyla cilveleşiyor.

Olan?

Olan kedilere oluyor.

 

BU ESKİ BİR STRATEJİDİR

Bu sahne bana daima, ABD ve İsrail’in, Türkiye stratejisini çağrıştırır.

Ülkem şu an iki kampa bölünmüş durumda:

Birincisi, koşulsuz Erdoğan’a itaat edenler ki Cumhurbaşkanını yeniden cumhurbaşkanı yapma derdinde olanlar.

İkincisi de koşulsuz karşı olanlar ki, onlar da İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmaya çalışanlar.

İtaat edenlerin çok küçük bir kısmı, talan ekonomisinden pay alanlar;

Geriye kalanlar, “din ve İmanı” kendine bayrak yapanlar

Koşulsuz karşı olanların da küçük bir kısmı, talan ekonomisinden pay almak isteyenler, kalanlar da Atatürk ilke ve devrimlerine sarılanlar…

Böylelikle zannediliyor ki; AK Partililerin hepsi Atatürk’e düşman, CHP’lilerin tamamı da dine düşman…

Bu iktidarın da hoşuna gidiyor, muhalefetin de… Akıllarınca saflarını sıklaştırıyorlar.

Bu stratejisinin ülkeye ne kadar zarar verdiğini göremiyorlar  

Ülkeyi iki kampa ayırdılar, Erdoğancı, İmamoğlucu…

Ama gelin görün ki ortada bir zabıta müdürü var. Kötü niyetli. Kıza gözünü dikmiş, gücünü kullanarak, çöpçüyü rencide Eden…

Birileri çuvalı açtı ve karşıt olanları aynı çuvala doldurmaya başladı.

Ve bu karşıtlar, kimi otorite gücünü, kimi yargı kimi de muhalefet gücünü kullanarak birbirlerini tırmalamaya yaralamaya başladı.

Büyük fotoğraf; mutsuz ve çuvaldan çıkmak için çırpınan kediler, birbirini yaralarken, bu olaya neden olanlar dışarıda…

Mağdur olanlar birbirlerini yaralayarak, yok ederek kurtulacaklarını zannediyor. Oysa cilve yapan başka… Emri veren başka… Emri uygulayan başka…

 

ÇAĞRIDIR

Peki, bunlar olurken, kötü niyetli zabıta müdürü nerelerde ne çeviriyor? Ona bakalım:

26 Mayıs 2025 Pazartesi Günü Dedeağaç’ta NATO tatbikatı başlıyor. 14 gün sürecek.

Tatbikata katılacak 18 NATO üyesi arasında Türkiye yok.

Çünkü zaten tatbikat Türkiye’yi doğrudan hedef alıyor. 

 

Değerli AK Partililer, bulunduğunuz memleketin en yüksek camisinin minaresine ya da inşa ettiğiniz yüksek binaların çatılarına çıkın ve sınırlarımıza bir bakın…

Değerli CHP’liler, eteklerine “Mustafa Kemal Atatürk” yazdığınız dağların tepelerine çıkın sizde oradan bakın sınırlarımıza…

Sınırlarımızda Türkiye’yi kuşatmış ABD üsleri göreceksiniz.

Bir de bütün bu olumsuzluğa karşı, Serhat Şehri Edirne’nin ortasında Vatan Partisi’nin düzenlediği açık hava toplantısını göreceksiniz. Bütün partilerin orada olması gerekmez miydi. Eminim partilerin liderleri orada olsaydı, Sayın Perinçek mikrofonu onlara teslim eder, halk ile birlikte alkışlardı.

Ben de soruyorum; Namluları Ankara, ya da İstanbul’a çevrilmiş bu tanklar, füzeler çiçek atmak için mi oradalar?

Ey AK Partililer!  Çevremizi saran bu roketlerden sizin üzerinize Arapça nazar duası mı atılacağını zannediyorsunuz.

Ya CHP’liler sizce bu namlulardan, Mustafa Kemal Atatürk rozetimi dağıtılacak…

 

HEP BERABER…

Değerli arkadaşlar,

Ülkem tehdit altında;

Ey sen iktidar? Bu üsler harekete geçtiği zaman, hangi ülkede iktidar olacaksın. Bağımsızlığı olmayan bir ülkenin iktidarı ancak işgalcilerin emir eri olmakla mümkündür.

Ya sen? Sen muhalefet? Muhalefetini nerede yapacaksın?

ABD askerinden kaçan Iraklı, camiye sığınmıştı. En güvenilir yer diye. ABD askeri mihrabın altına sığınan Iraklı’yı kafasından vurup, kahve içmek için üssüne döndü…

Din, CHP’liler tarafından değil, başta ABD olmak üzere İsrail ve batı tehdidi altında. Sen uzun vadede dinini yine o CHP’li ve diğer partilerle birlikte özgürleştireceksin.

Özgür olmayan bir ülkenin ibadeti de özgür olamaz…

Özgür olmayan bir ülkede iktidar ve muhalefette olmak utanç vericidir, onur kırıcıdır.

CHP’lilere de söylüyorum, bugün inanç sahibi insanlar arasında Atatürk’e en az sizin kadar saygılı olan insanlar çok fazla. Siz de ahlak ve izan sahibi inanırlarla birlikte ülkeyi özgürleştireceksiniz.

Fark edin artık, çuvala doldurulmuş kediler gibi birbirimizi cırmalıyoruz.

İttihatçı, Kuvvayici / Serbest fırkalı, ulusçu / Komünist, Faşist / Menderesçi İnönücü / Solcu, sağcı / Alevi, Sünni / Demirelci, Ecevitçi  irticacı, laik…

Şimdi de Erdoğancı, İmamoğlucu…

Yeter artık!

Adamlar bir araya gelmiş Meriç’i geçme planları yapıyor. Şimdi Meriç Çin Seddi’dir, Meriç Namustur, Meriç İstiklalimizdir…

Meriç’i savunmak kardeşliktir… Vatandır. Barıştır. Terörsüz Türkiye’dir.

Dinine de Atatürk’e de sahip çıkmanın şartı, Meriç’e sahip çıkmaktır.

Açın gözünüzü!

Bu ayrışmaların sonunda bakıyoruz, limanlarımız, telekomünikasyon sistemi, madenlerimiz, otoyol, havayolu ve köprülerimiz…

İçtiğim su… Belki de aldığım nefes bile bana ait değildir; haberim yok…

Yeter artık!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
December
15
April
05
February
18
December
04
December
25
September
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.