Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

RÜYAMDA SOKAK KÖPEĞİ İLE KONUŞTUM

Sokak Köpeği yüzüme bakıp:“Sana bakınca kendini bağımsız zanneden sömürgeleştirilmiş bir halk görüyorum” dedi.   Rüyamda, şehrin lüks bir mahallesinde dolaşıyorum. Her yer beton… Her site kale surları gibi duvarlarla çevrili... Arada toprağın nefes aldığı boş bir alan… Kısa otlar üzerine uzanmış bir sokak köpeği. Çevresinde, öbek öbek yemek artıkları ve marketten satın alınmış hazır mama. Karşı kaldırımdan salına salına bir kedi geçiyor. Köpek, sadece gözleri ile kedinin geçişini izliyor. Bir kadın, getirdiği mamayı, köpeğin önüne koyuyor. Köpek başını çeviriyor. Çevresindeki yiyeceklerden tiksinmiş. Kadın ısrarla, getirdiği mamayı, köpeğin ağzının hizasına getiriyor. Rahatsız olan köpek, kalkıp, birkaç metre öteye gidiyor. Kadın, ikramı reddedilmiş olarak dönüp arkasını gidiyor. Sokak köpeğine yaklaştım ve ona:  “Sana bakınca kendini özgür zanneden acınacak bir canlı görüyorum”.dedim. “Neden” diye sordu. “Durumunuzu gözlüyorum da, artık yiyecek peşinde koşmuyorsunuz. Tersine yiyecekler peşinizden koşuyor. Açlığı unuttunuz. İnsanlar, birbirlerinde kaybettiği merhamet ve sevgiyi size bağışlarken, karşılığında sizi hayatta tutacak yeteneklerinizi alıyorlar. Yaşama karşı mücadele ruhunuz yok olurken, varlığınızı başkalarına bağımlı hale getiriyorsunuz. Ne sizin kedileri kovalayacak ne de kedileri gücü kalmış. İnsanlar sizi açlığınızdan yakalayıp, tutsaklaştırdı. Önüne hazır konmuş her şeyin bir zincir olduğunu fark etmedin. Öyle bağımlı hale geldiniz ki, varlığınız insanların merhametine teslim olmuş. Var olma yeteneğiniz kaybolmaya yüz tutmuş. Siz kendinizi özgür zanneden zavallı yaratıklara dönüşmüşsünüz…” O miskin sokak köpeği bana güldü. Köpek güler mi? Rüya bu… Bana: “Ben de sana bakınca kendini bağımsız zanneden sömürgeleştirilmiş bir halk görüyorum” dedi. “Ne demek bu?” “Patates diktiğin tarlaları, betonla öldürdün. Okyanusların ötesinde ayağına patates geliyor. Hem de hazır pişmiş. Lezzeti ağzının tadına göre ayarlanmış. Verimli otlaklarını kaderine terk ettin. Şimdi sana dışarıdan hazır pişmiş köfte de geliyor. Meyveyi artık ağacın dalından değil, ismini telaffuz edemediğin kutulardan içiyorsun. Kendi paranla yaptırmadığın yollardan, kendi fabrikanda üretmediğin otomobillerle geziyorsun. Bundan utanmak yerine üstelik kendine şişiniyorsun. Her şeyi hazır almaya başladın. Üretmeyi unuttun. Üretmek isteyeni de cezalandırdın. Köyde ekmeğini fırından, mısırını marketten, kazağını markalı konfeksiyondan aldın. Sistem senin hırs ve aç gözlülüğünden yakaladı. Ufuksuzluk ve öngörüsüzlük ile besledi. Sana hazır olarak sunulan her kolaylığın, boynuna takılan zincirin halkası olduğunu anlamadın. Anlamayasın diye de kısır siyasi çekişmelerle zamanını boşa harcadın. Ben sıradan bir sokak köpeğiyim; kj, yiyeceğim kesildiği an, eski doğama hemen kavuşurum. Ama sen, sen yaşamayı unuttun. İnsanlaşmak için yüz yıllarının birikiminden bir anda vaz geçtin.   Sana bakınca kendini bağımsız zanneden sömürgeleştirilmiş insan görüyorum…” Bir insan sokak köpeğinden utanır mı? Utandım işte…  
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2023 - Pazartesi

RÜYAMDA SOKAK KÖPEĞİ İLE KONUŞTUM

Sokak Köpeği yüzüme bakıp:“Sana bakınca kendini bağımsız zanneden

sömürgeleştirilmiş bir halk görüyorum” dedi.

 

Rüyamda, şehrin lüks bir mahallesinde dolaşıyorum. Her yer beton… Her site kale surları gibi duvarlarla çevrili...

Arada toprağın nefes aldığı boş bir alan… Kısa otlar üzerine uzanmış bir sokak köpeği. Çevresinde, öbek öbek yemek artıkları ve marketten satın alınmış hazır mama. Karşı kaldırımdan salına salına bir kedi geçiyor. Köpek, sadece gözleri ile kedinin geçişini izliyor. Bir kadın, getirdiği mamayı, köpeğin önüne koyuyor. Köpek başını çeviriyor. Çevresindeki yiyeceklerden tiksinmiş. Kadın ısrarla, getirdiği mamayı, köpeğin ağzının hizasına getiriyor. Rahatsız olan köpek, kalkıp, birkaç metre öteye gidiyor. Kadın, ikramı reddedilmiş olarak dönüp arkasını gidiyor.

Sokak köpeğine yaklaştım ve ona:

 “Sana bakınca kendini özgür zanneden acınacak bir canlı görüyorum”.dedim.

“Neden” diye sordu.

“Durumunuzu gözlüyorum da, artık yiyecek peşinde koşmuyorsunuz. Tersine yiyecekler peşinizden koşuyor. Açlığı unuttunuz. İnsanlar, birbirlerinde kaybettiği merhamet ve sevgiyi size bağışlarken, karşılığında sizi hayatta tutacak yeteneklerinizi alıyorlar. Yaşama karşı mücadele ruhunuz yok olurken, varlığınızı başkalarına bağımlı hale getiriyorsunuz. Ne sizin kedileri kovalayacak ne de kedileri gücü kalmış.

İnsanlar sizi açlığınızdan yakalayıp, tutsaklaştırdı. Önüne hazır konmuş her şeyin bir zincir olduğunu fark etmedin.

Öyle bağımlı hale geldiniz ki, varlığınız insanların merhametine teslim olmuş. Var olma yeteneğiniz kaybolmaya yüz tutmuş. Siz kendinizi özgür zanneden zavallı yaratıklara dönüşmüşsünüz…”

O miskin sokak köpeği bana güldü. Köpek güler mi? Rüya bu… Bana:

“Ben de sana bakınca kendini bağımsız zanneden sömürgeleştirilmiş bir halk görüyorum” dedi.

“Ne demek bu?”

“Patates diktiğin tarlaları, betonla öldürdün. Okyanusların ötesinde ayağına patates geliyor. Hem de hazır pişmiş. Lezzeti ağzının tadına göre ayarlanmış. Verimli otlaklarını kaderine terk ettin. Şimdi sana dışarıdan hazır pişmiş köfte de geliyor. Meyveyi artık ağacın dalından değil, ismini telaffuz edemediğin kutulardan içiyorsun.

Kendi paranla yaptırmadığın yollardan, kendi fabrikanda üretmediğin otomobillerle geziyorsun. Bundan utanmak yerine üstelik kendine şişiniyorsun. Her şeyi hazır almaya başladın. Üretmeyi unuttun. Üretmek isteyeni de cezalandırdın.

Köyde ekmeğini fırından, mısırını marketten, kazağını markalı konfeksiyondan aldın.

Sistem senin hırs ve aç gözlülüğünden yakaladı. Ufuksuzluk ve öngörüsüzlük ile besledi. Sana hazır olarak sunulan her kolaylığın, boynuna takılan zincirin halkası olduğunu anlamadın.

Anlamayasın diye de kısır siyasi çekişmelerle zamanını boşa harcadın.

Ben sıradan bir sokak köpeğiyim; kj, yiyeceğim kesildiği an, eski doğama hemen kavuşurum.

Ama sen, sen yaşamayı unuttun.

İnsanlaşmak için yüz yıllarının birikiminden bir anda vaz geçtin.  

Sana bakınca kendini bağımsız zanneden sömürgeleştirilmiş insan görüyorum…”

Bir insan sokak köpeğinden utanır mı?

Utandım işte…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (5)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yaşar Erkmen
(10.10.2023 08:18 - #382)
Günümüzde insanımızın ve insanlığımızın ne hâle geldiğini anlatan çarpıcı bir ironi olmuş. Kutluyorum!..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Doktor Ömer Uluçay
(10.10.2023 09:55 - #383)
Sayın Sedat Memili. Yazılarınızı ilgiyle ibretle okuyorum. Üslup akıcı, dil sade konu ilginç oluyor. Sizleri kutluyorum. Anlattığınız bu Rüya bir fabl örneğidir, eski anlatımla "teşhis ve intak". Günümüzde bozulmayı yozlaşmayı anlatıyor, "kıssadan hisse", "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" geleneğinden bir uyarlama. Beydeba'nın yazdığı Kelile ve Dimne'nin izinde. Doğu Alemi'nin gizli anlamlı kuvvetli kudretli bir direniş edebiyatı. Aynı zamanda, faziletli sembolik anlatım, hepsi birlikte. Gözlerimiz yolda, duygularımız kabarık, sizi görüyor bekliyoruz. Selamlar saygılar olsun. Doktor Ömer Uluçay
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
sabri gül
(15.10.2023 09:58 - #384)
günümüz yaşam düzeni aynen bu şekilde
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa Bülent tunçdemir
(16.10.2023 09:11 - #386)
günaydın hayatin gerceklerini ortaya koymuşsunuz teşekkür ederim. yaşam şartları zorlaştı bunu bizler kendi ellerimizle yaptık. Şimdi insanlar lüks yaşam şartlarından uzaklaşıyor sadece karnını doyurma çabasına düştü. kim ve kimler bizi bu hale getirdi kolelik düzeni şekil değiştirdi bizler bu zorlukları inşallah atlatırız ama umutsuzum . saygı ve sevgiyle
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa Bülent tunçdemir
(16.10.2023 09:11 - #387)
günaydın hayatin gerceklerini ortaya koymuşsunuz teşekkür ederim. yaşam şartları zorlaştı bunu bizler kendi ellerimizle yaptık. Şimdi insanlar lüks yaşam şartlarından uzaklaşıyor sadece karnını doyurma çabasına düştü. kim ve kimler bizi bu hale getirdi kolelik düzeni şekil değiştirdi bizler bu zorlukları inşallah atlatırız ama umutsuzum . saygı ve sevgiyle
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.