Zafer Özcivan
Köşe Yazarı
Zafer Özcivan
 

EKONOMİDE BATIK KREDİLER

Krediler geri ödenemiyor, sonbaharda fırtına kopabilir Türkiye’de hem vatandaşların hem de şirketlerin kredi borçlarını ödeme gücü zayıflarken, bankacılık sisteminde risk alarmı her geçen ay daha da yükseliyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) mart ayı itibarıyla yayımladığı verilere göre, sorunlu kredi yükü 1.8 trilyon TL’ye dayandı. Ekonomideki belirsizlik ve siyasi gerginlikler bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Özellikle önümüzdeki sonbahar aylarında ciddi finansal sorunların kapıyı çalabileceği yönünde endişeler artıyor. Yakın izleme listesi kabarıyor: 1.5 trilyonluk sinyal Bankaların “yakın izlemede” tuttuğu kredi tutarı 1 trilyon 463 milyar liraya kadar çıktı. Bu krediler, henüz batık (yani tamamen geri dönmeyeceği varsayılan) değil ama geri ödemelerinde ciddi sıkıntılar yaşandığı için bankaların yakından takip ettiği, riskli alacaklar olarak kabul ediliyor. Bu listeye giren borçlular, ya faiz ödemesini geciktirmiş ya da borcunu döndürmekte zorlanıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre bu tür kredilerde yüzde 47’lik artış var. Yani daha fazla kişi ya da firma borcunu çeviremiyor, ama henüz yasal takibe düşmemiş. Bu durum, ekonomik sıkışıklığın artık yaygınlaştığını ve kontrol altına alınmazsa ileride daha büyük bir bankacılık krizine yol açabileceğini gösteriyor. Takipteki krediler de fırladı: Batık borçlar büyüyor “Takipteki krediler” ise artık tahsil edilemeyeceği düşünülerek bankalar tarafından tasfiye sürecine alınmış borçlar. Bu kategorideki kredi hacmi de bir yılda yüzde 77 artarak 331 milyar liraya ulaştı. Yani kredi borcunu tamamen ödeyemeyen kişi ve firmaların sayısı ciddi biçimde artmış durumda. Bu artışın temel nedenleri arasında yüksek enflasyon, artan faiz oranları, gelirlerin yerinde sayması ve siyasi belirsizlikler öne çıkıyor. İnsanlar hem harcamalarını kısmaya çalışıyor hem de kredi kartları, ihtiyaç kredileri ya da konut kredisi gibi borçları ödemekte zorlanıyor. KOBİ’lerde alarm zilleri çalıyor Kredi ödeme sorunu sadece bireylerle sınırlı değil; iş dünyasında da tablo iç açıcı değil. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), yani ekonominin belkemiğini oluşturan firmalar da artık ödeme zorluğu yaşayanlar listesinde. TEPAV’tan Dr. Ali Çufadar’ın paylaştığı verilere göre, takipteki KOBİ kredileri 126 milyar liraya ulaştı. BDDK’nın verileri de bunu destekliyor: Haziran sonunda takipteki KOBİ kredileri bir yıl içinde yüzde 108 artmış. Bu oran, borçlarını ödeyemeyen KOBİ sayısının neredeyse ikiye katlandığını gösteriyor. KOBİ’lerin ödeme yapamaması, zincirleme şekilde çalışanlarını, tedarikçilerini ve piyasayı da etkiliyor. Bu da işsizlik, iflaslar ve ekonomik daralmayı tetikleyebilir. Yapılandırma artıyor ama çözüm değil Bankalar, kredi ödemelerinde zorlanan müşterilere yeniden yapılandırma imkânı sunuyor. TBB raporuna göre, 2025 Mart itibarıyla yapılandırılan kredi tutarı 815 milyar liraya çıktı. Bu rakam bir yıl öncesine göre yüzde 51’lik bir artış anlamına geliyor. Ancak bu yapılandırmaların yüzde 93’ü yani 761 milyar liralık kısmı “yakın izlemedeki” kredilerden oluşuyor. Takipteki kredilerden yapılandırılan tutar ise sadece 54 milyar lira. ZAFER ÖZCİVAN Ekonomist-Yazar zozcivan@hotmail.com  
Ekleme Tarihi: 07 July 2025 - Monday

EKONOMİDE BATIK KREDİLER

Krediler geri ödenemiyor, sonbaharda fırtına kopabilir
Türkiye’de hem vatandaşların hem de şirketlerin kredi borçlarını ödeme gücü zayıflarken, bankacılık sisteminde risk alarmı her geçen ay daha da yükseliyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) mart ayı itibarıyla yayımladığı verilere göre, sorunlu kredi yükü 1.8 trilyon TL’ye dayandı. Ekonomideki belirsizlik ve siyasi gerginlikler bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Özellikle önümüzdeki sonbahar aylarında ciddi finansal sorunların kapıyı çalabileceği yönünde endişeler artıyor.
Yakın izleme listesi kabarıyor: 1.5 trilyonluk sinyal
Bankaların “yakın izlemede” tuttuğu kredi tutarı 1 trilyon 463 milyar liraya kadar çıktı. Bu krediler, henüz batık (yani tamamen geri dönmeyeceği varsayılan) değil ama geri ödemelerinde ciddi sıkıntılar yaşandığı için bankaların yakından takip ettiği, riskli alacaklar olarak kabul ediliyor. Bu listeye giren borçlular, ya faiz ödemesini geciktirmiş ya da borcunu döndürmekte zorlanıyor.
Geçen yılın aynı dönemine göre bu tür kredilerde yüzde 47’lik artış var. Yani daha fazla kişi ya da firma borcunu çeviremiyor, ama henüz yasal takibe düşmemiş. Bu durum, ekonomik sıkışıklığın artık yaygınlaştığını ve kontrol altına alınmazsa ileride daha büyük bir bankacılık krizine yol açabileceğini gösteriyor.
Takipteki krediler de fırladı: Batık borçlar büyüyor
“Takipteki krediler” ise artık tahsil edilemeyeceği düşünülerek bankalar tarafından tasfiye sürecine alınmış borçlar. Bu kategorideki kredi hacmi de bir yılda yüzde 77 artarak 331 milyar liraya ulaştı. Yani kredi borcunu tamamen ödeyemeyen kişi ve firmaların sayısı ciddi biçimde artmış durumda.
Bu artışın temel nedenleri arasında yüksek enflasyon, artan faiz oranları, gelirlerin yerinde sayması ve siyasi belirsizlikler öne çıkıyor. İnsanlar hem harcamalarını kısmaya çalışıyor hem de kredi kartları, ihtiyaç kredileri ya da konut kredisi gibi borçları ödemekte zorlanıyor.
KOBİ’lerde alarm zilleri çalıyor
Kredi ödeme sorunu sadece bireylerle sınırlı değil; iş dünyasında da tablo iç açıcı değil. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), yani ekonominin belkemiğini oluşturan firmalar da artık ödeme zorluğu yaşayanlar listesinde. TEPAV’tan Dr. Ali Çufadar’ın paylaştığı verilere göre, takipteki KOBİ kredileri 126 milyar liraya ulaştı.
BDDK’nın verileri de bunu destekliyor: Haziran sonunda takipteki KOBİ kredileri bir yıl içinde yüzde 108 artmış. Bu oran, borçlarını ödeyemeyen KOBİ sayısının neredeyse ikiye katlandığını gösteriyor. KOBİ’lerin ödeme yapamaması, zincirleme şekilde çalışanlarını, tedarikçilerini ve piyasayı da etkiliyor. Bu da işsizlik, iflaslar ve ekonomik daralmayı tetikleyebilir.
Yapılandırma artıyor ama çözüm değil
Bankalar, kredi ödemelerinde zorlanan müşterilere yeniden yapılandırma imkânı sunuyor. TBB raporuna göre, 2025 Mart itibarıyla yapılandırılan kredi tutarı 815 milyar liraya çıktı. Bu rakam bir yıl öncesine göre yüzde 51’lik bir artış anlamına geliyor. Ancak bu yapılandırmaların yüzde 93’ü yani 761 milyar liralık kısmı “yakın izlemedeki” kredilerden oluşuyor. Takipteki kredilerden yapılandırılan tutar ise sadece 54 milyar lira.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
zozcivan@hotmail.com

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.