Murat  MARAP
Köşe Yazarı
Murat MARAP
 

İSRAİL, ABD ve PKK, PYD-YPG DENKLEMİ

Suriye'de başlayan iç savaşın ardından bu zamana kadar olan süreçte Suriye kara toprakları terör örgütleri tarafından tabiri caiz ise gasp edilmiş duruma girdi. İç savaşın başlamasının ardından yeni bir terör örgütü doğdu DEAŞ. Öyle ki kendilerinin yaptığı her zulüm ve katliamı İslam adına yaptıklarını dile getirdiler. Ancak İslam'ın bile izin vermediği bu zulümlere batı ve ABD bu yolla İslam dinin ne kadar gaddar bir din olduğunun algısını dünya ile paylaşmaya başlamıştı. Biz genelde hep görünen kısımlara bakıyoruz. Hiç düşündük mü bu terör örgütleri durup dururken mi hep ortaya çıkıyor yoksa birileri tarafından maşa olarak mı kullanılıyor? Daha düne kadar Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde PKK terör örgütünü bilirdik. Zaman içerisinde PYD-YPG gibi gibi terör örgütleri de çoğalmaya başladı. Aslında işin aslı öyle değil. Şöyle ki; PKK bazı dış mihraklar tarafından terör listesinde olduğu için ve de bu örgüte alenen yardım yapamadıkları için bu örgütün içerisinden PYD-YPG terör örgütlerini türettiler. PKK terör örgütü olarak kaldı ama diğerleri ise dış mihrakların kara gücü gibi oldu. Bugün baktığımızda ABD genelde bütün yardımlarını PYD-YPG terör gruplarına yapıyor. Peki öyleyse bu terör örgütleri neden ve nasıl kuruldu? Bunu incelemek için öncelikle Osmanlı'nın son dönemlerine gitmeliyiz. Aslında her şey yahudi Theoder Herzl'in Filistin toprakları üzerinde bir İsrail devleti kurması için Sultan Abdulhamid Han'dan toprak istemesiyle başlamıştır. Theoder Herzl Sultan Abdulhamid Han'dan Filistin topraklarını isteyince aldığı cevap ile Herzl daha da hırçınlaşmıştır. Sultan Abdulhamid Han Herzl'a dönüp "Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir" dedikten sonra Sultan Abdulhamid Han'dan toprak alamayacağını anlayan Herzl ve yahudi tayfası bu sefer Osmanlı himayesinde yaşayan Ermeni ve diğer etnik grupları kışkırtmışladır. Aslına bakarsanız bu olay bir nevi terörün ilk adımları idi. Zaman içerisinde Osmanlı dağılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra siyonist yahudiler hiç boş durmamışlardır. Filistin toprakları üzerinde İsrail devletini kuran siyonist yahudiler kendi emelleri olan ve de kendi bayraklarına dahi simge olarak işleyen Fırat ve Nil Nehirleri arasındaki bütün toprakları Büyük İsrail Devletinin içine katmak istemişlerdir. İsrail ve de dünya iyi biliyor ki Türk Milleti kolay kolay yıkılmaz. O nedenle ki zaman içerisinde siyonistler tarafından sağ-sol, alevi-sunni, laik-antilaik, Türk-Kürt gibi unsurları katıp bu milletin çocuklarını birbirine kırdırmak istemiştir. Her ne kadar siyonistler kısmen başarılıda olmuş iseler de bu milletin evlatlarını dize getirememişlerdir. Peki ya nasıl olacaktı? Aynı Sultan Abdulhamid Han döneminde Ermenileri ve diğer etnik grupları kışkırtarak yaptıkları gibi bugünde hiç eğitim almamış Kürtleri kandırarak kardeşi kardeşe vurdurmak istemişlerdir. Aslına bakarsanız siyonizm bu durumda biraz da başarılı olmuştur. Öyle ki her PKK'lıyı neredeyse Kürt her Kürdü'de PKK'lı sanmaya başladık. Dün PKK'yı kim kurdu ise bugünde DEAŞ, PYD-YPG gibi terör gruplarınıda onlar kurdurmuştur. Peki ya bugün... Türkiye bugün Suriye'nin kuzeyine Fırat Nehri'nin doğusuna Barış Pınarı Harekatı düzenliyor. Amaç terör örgütlerini Fırat'ın doğusuna geçirmemek ve Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye terör örgütlerini komşu etmemek. Şöyle bir bakın bu operasyona kimler karşı çıkıyor. Emin olun bu operasyona kimler karşı çıkıyorsa bu terör örgütlerinin içerisinde kendi öz vatandaşları da vardır. Şunu asla unutmayalım, bugün Türkiye Suriye'nin kuzeyinde asla ve asla Kürt halkına karşı operasyon düzenlemiyor. Kürtler Türk milleti ile özbeöz kardeştirler. Hem aynı coğrafyadan hem de dini değerlerinden dolayı kardeştirler. Hiç bir zaman Kürtlere terörist gözüyle bakamayız. Bugün PKK, PYD-YPG gibi terör örgütlerinin içerisinde Türk yok mu? Ya da bu terör örgütlerini destekleyen Türk yok mu? Eee peki o zaman Türkler de terörist mi diyeceğiz? Bugün Çanakkale'ye gidin bu milletin Kürt ve Türk evlatları aynı yerde yatıyor. Aklımıza kazımamız gereken bizim her iki millet olarak İslami değerlere bağlılığımızın yanında aynı toprakların evlatları oluşumuz. Biz hem Kürdü ile hem Türkü ile zalimin karşısında durursak bizi kimse yıkamaz. Bu Barış Pınarı Harekatı bir nevi Hilal ile Haçın savaşıdır. Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 11 Ekim 2019 - Cuma

İSRAİL, ABD ve PKK, PYD-YPG DENKLEMİ

Suriye'de başlayan iç savaşın ardından bu zamana kadar olan süreçte Suriye kara toprakları terör örgütleri tarafından tabiri caiz ise gasp edilmiş duruma girdi. İç savaşın başlamasının ardından yeni bir terör örgütü doğdu DEAŞ. Öyle ki kendilerinin yaptığı her zulüm ve katliamı İslam adına yaptıklarını dile getirdiler. Ancak İslam'ın bile izin vermediği bu zulümlere batı ve ABD bu yolla İslam dinin ne kadar gaddar bir din olduğunun algısını dünya ile paylaşmaya başlamıştı.

Biz genelde hep görünen kısımlara bakıyoruz. Hiç düşündük mü bu terör örgütleri durup dururken mi hep ortaya çıkıyor yoksa birileri tarafından maşa olarak mı kullanılıyor? Daha düne kadar Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde PKK terör örgütünü bilirdik. Zaman içerisinde PYD-YPG gibi gibi terör örgütleri de çoğalmaya başladı. Aslında işin aslı öyle değil. Şöyle ki; PKK bazı dış mihraklar tarafından terör listesinde olduğu için ve de bu örgüte alenen yardım yapamadıkları için bu örgütün içerisinden PYD-YPG terör örgütlerini türettiler. PKK terör örgütü olarak kaldı ama diğerleri ise dış mihrakların kara gücü gibi oldu. Bugün baktığımızda ABD genelde bütün yardımlarını PYD-YPG terör gruplarına yapıyor.

Peki öyleyse bu terör örgütleri neden ve nasıl kuruldu? Bunu incelemek için öncelikle Osmanlı'nın son dönemlerine gitmeliyiz. Aslında her şey yahudi Theoder Herzl'in Filistin toprakları üzerinde bir İsrail devleti kurması için Sultan Abdulhamid Han'dan toprak istemesiyle başlamıştır. Theoder Herzl Sultan Abdulhamid Han'dan Filistin topraklarını isteyince aldığı cevap ile Herzl daha da hırçınlaşmıştır. Sultan Abdulhamid Han Herzl'a dönüp "Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir" dedikten sonra Sultan Abdulhamid Han'dan toprak alamayacağını anlayan Herzl ve yahudi tayfası bu sefer Osmanlı himayesinde yaşayan Ermeni ve diğer etnik grupları kışkırtmışladır. Aslına bakarsanız bu olay bir nevi terörün ilk adımları idi.

Zaman içerisinde Osmanlı dağılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra siyonist yahudiler hiç boş durmamışlardır. Filistin toprakları üzerinde İsrail devletini kuran siyonist yahudiler kendi emelleri olan ve de kendi bayraklarına dahi simge olarak işleyen Fırat ve Nil Nehirleri arasındaki bütün toprakları Büyük İsrail Devletinin içine katmak istemişlerdir.

İsrail ve de dünya iyi biliyor ki Türk Milleti kolay kolay yıkılmaz. O nedenle ki zaman içerisinde siyonistler tarafından sağ-sol, alevi-sunni, laik-antilaik, Türk-Kürt gibi unsurları katıp bu milletin çocuklarını birbirine kırdırmak istemiştir. Her ne kadar siyonistler kısmen başarılıda olmuş iseler de bu milletin evlatlarını dize getirememişlerdir.

Peki ya nasıl olacaktı? Aynı Sultan Abdulhamid Han döneminde Ermenileri ve diğer etnik grupları kışkırtarak yaptıkları gibi bugünde hiç eğitim almamış Kürtleri kandırarak kardeşi kardeşe vurdurmak istemişlerdir. Aslına bakarsanız siyonizm bu durumda biraz da başarılı olmuştur. Öyle ki her PKK'lıyı neredeyse Kürt her Kürdü'de PKK'lı sanmaya başladık.

Dün PKK'yı kim kurdu ise bugünde DEAŞ, PYD-YPG gibi terör gruplarınıda onlar kurdurmuştur.

Peki ya bugün... Türkiye bugün Suriye'nin kuzeyine Fırat Nehri'nin doğusuna Barış Pınarı Harekatı düzenliyor. Amaç terör örgütlerini Fırat'ın doğusuna geçirmemek ve Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye terör örgütlerini komşu etmemek. Şöyle bir bakın bu operasyona kimler karşı çıkıyor. Emin olun bu operasyona kimler karşı çıkıyorsa bu terör örgütlerinin içerisinde kendi öz vatandaşları da vardır.

Şunu asla unutmayalım, bugün Türkiye Suriye'nin kuzeyinde asla ve asla Kürt halkına karşı operasyon düzenlemiyor. Kürtler Türk milleti ile özbeöz kardeştirler. Hem aynı coğrafyadan hem de dini değerlerinden dolayı kardeştirler. Hiç bir zaman Kürtlere terörist gözüyle bakamayız. Bugün PKK, PYD-YPG gibi terör örgütlerinin içerisinde Türk yok mu? Ya da bu terör örgütlerini destekleyen Türk yok mu? Eee peki o zaman Türkler de terörist mi diyeceğiz? Bugün Çanakkale'ye gidin bu milletin Kürt ve Türk evlatları aynı yerde yatıyor.

Aklımıza kazımamız gereken bizim her iki millet olarak İslami değerlere bağlılığımızın yanında aynı toprakların evlatları oluşumuz. Biz hem Kürdü ile hem Türkü ile zalimin karşısında durursak bizi kimse yıkamaz.

Bu Barış Pınarı Harekatı bir nevi Hilal ile Haçın savaşıdır.

Selam ve dua ile...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.