Zafer Özcivan
Köşe Yazarı
Zafer Özcivan
 

GÜÇLENEN EURO, AVRUPA ŞİRKETLERİ İÇİN RİSK OLABİLİR

2025 yılı, euro para birimi açısından oldukça hareketli geçiyor. Özellikle yılın ilk yarısında euro, dolar karşısında sert yükseliş göstererek Avrupa şirketlerinin kâr tabloları üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Euro’nun güçlenmesi, yüzeyde olumlu görünse de Avrupa ekonomisi için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Ancak ihracata dayalı şirketler için bu güçlü para birimi ciddi bir dezavantaj. EURO’NUN ŞİRKET KÂRLARINI NASIL ETKİLİYOR? Avrupa’nın büyük şirketlerinin önemli bir kısmı küresel pazarlarda faaliyet gösteriyor ve gelirlerinin çoğunu euro dışındaki para birimleriyle elde ediyor. Örneğin dolar, Yuan ya da İngiliz sterlini üzerinden yapılan satışlar, euro güçlendiğinde euroya çevrildiğinde daha az değerli hale geliyor. Bu durum, firmanın gelirlerinde düşüş olarak yansıyor. Dolayısıyla, euro ne kadar güçlenirse, şirketlerin yurtdışı satışlardan elde ettiği gelir euro bazında o kadar azalıyor. Bunun yanında, eurodaki yükseliş ihracatın maliyet avantajını da azaltıyor. Avrupa malı yabancı para birimlerine göre pahalanıyor, bu da global pazarda rekabet gücünü zayıflatıyor. Özellikle otomotiv, teknoloji ve tüketim malları sektörleri bu durumdan doğrudan etkileniyor. BANK OF AMERICA’NIN ANALİZİ VE PİYASA BEKLENTİLERİ Bank of America’nın son analizine göre, eurodaki güçlenme ve talepteki yavaşlama STOXX 600 endeksinde yer alan şirketlerin kazançlarını aşağı çekiyor. İkinci çeyrek kazanç sezonunda hisseler bazında kârların, son beş çeyreğin en zayıf seviyesine inme ihtimali var. Önümüzdeki dönemde hisse başına kâr (EPS) tahminleri geçen yılın aynı dönemine göre %3 düşüş gösteriyor. Satışlarda da %3 civarında daralma bekleniyor. Bu tablo, küresel ekonomideki durgunluk ve finansal piyasaların kırılganlığıyla birleşince Avrupa şirketleri için kırılgan bir ortam yaratıyor. SEKTÖRSEL ETKİLER VE BEKLENTİLER Enerji ve zorunlu olmayan tüketim malları (lüks ürünler, otomotiv gibi) sektörleri, eurodaki yükselişten en çok etkilenenler. Çünkü bu sektörler hem dış talebe hem de kur değişimlerine oldukça duyarlı. Öte yandan sağlık sektörü gibi bazı alanlarda talep görece stabil kalıyor ve bu durum endeks kârlarının düşüşünü kısmen dengeleyebiliyor. Bank of America’nın stratejisti Andreas Bruckner, “Finans dışı döngüsel sektörlerin ikinci çeyrek kârlarının, iki çeyreklik pozitif büyümenin ardından tekrar negatif büyümeye dönmesi bekleniyor” diyerek bu durumu özetliyor. MAKROEKONOMİK SÜPRİZLER VE KUR RİSKİ Euro Bölgesi’nden gelen makroekonomik veriler, son dönemde hafif olumlu sinyaller veriyor. Ancak güçlü euro, bu olumlu ekonomik görünümün şirket kazançlarına tam olarak yansımaması riskini beraberinde getiriyor. Para biriminin değer kazanması, ihracat gelirlerini aşağı çektiği için kârlar üzerinde baskı yaratıyor. Bunun yanında, küresel ticarette artan korumacı politikalar ve ABD’deki yatırımlardaki yavaşlama da Avrupalı ihracatçıları zorluyor. Bank of America, 2025 için şirketlerin EPS büyüme beklentilerini %5 oranında aşağı çekti ve 20 ana sektörden 17’sinde tahminleri düşürdü. ÖNEMLİ ŞİRKETLERİN KAZANÇ RAPORLARI VE PİYASA TEPKİSİ Temmuz ayı, Avrupa şirketleri için önemli bir kazanç raporu dönemi olacak. Üç büyük şirketin sonuçları, piyasanın genel havasını belirleyecek: ASML Holding: Yapay zekâ teknolojilerine olan talep sayesinde yarı iletken sektöründe güçlü kalıyor. EPS’de %32, gelirlerde %23 artış bekleniyor. Ancak hisseleri 2025’te yatay seyrediyor, yani bu olumlu beklentiler piyasada fiyatlandı. SAP SE: Dijital dönüşüm ve bulut hizmetlerinde artan yatırımlar sayesinde güçlü bir büyüme gösteriyor. EPS %33 artarken, gelirlerde de anlamlı bir yükseliş bekleniyor. Hisseleri yıl başından bu yana %11,5 değer kazandı. UniCredit SpA: ECB’nin faiz politikalarındaki değişimlere rağmen güçlü performans sergiliyor. Ancak EPS ve gelirlerde düşüş öngörülüyor. Hisseleri ise yıl içinde %56 arttı. YATIRIMCI NE YAPMALI? Euro’nun güçlü kalması, ihracat odaklı Avrupa şirketlerinin kârlılığını düşürürken, yerel piyasalarda ve dövize duyarlı sektörlerde volatiliteyi artırabilir. Yatırımcılar, bu kur riskini göz önünde bulundurarak portföylerini çeşitlendirmeli, döviz hareketlerini yakından takip etmeli. Ayrıca, yapay zekâ gibi büyüme potansiyeli yüksek sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, döviz kaynaklı risklerden bir nebze korunabiliyor. Bu tür teknoloji şirketlerinin performansı, genel piyasa baskılarına karşı dirençli olabilir. SONUÇ OLARAK Güçlü euro, Avrupa için iki ucu keskin bir kılıç. Makroekonomik açıdan bölgede istikrar ve güven anlamına gelse de küresel rekabet ve döviz bazlı gelirlerde baskı oluşturuyor. Bu da 2025 yılında Avrupa şirketlerinin kârlarında gözle görülür bir yavaşlama yaratabilir. Yatırımcılar için bu tablo, döviz kuru risklerini yönetmenin, sektör dinamiklerini dikkatle analiz etmenin ve küresel ekonomik gelişmeleri yakından takip etmenin önemini bir kez daha gösteriyor. Kaynak: Euronews ZAFER ÖZCİVAN Ekonomist-Yazar Zaferozcivan59@gmail.com
Ekleme Tarihi: 15 July 2025 - Tuesday

GÜÇLENEN EURO, AVRUPA ŞİRKETLERİ İÇİN RİSK OLABİLİR

2025 yılı, euro para birimi açısından oldukça hareketli geçiyor. Özellikle yılın ilk yarısında euro, dolar karşısında sert yükseliş göstererek Avrupa şirketlerinin kâr tabloları üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Euro’nun güçlenmesi, yüzeyde olumlu görünse de Avrupa ekonomisi için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Ancak ihracata dayalı şirketler için bu güçlü para birimi ciddi bir dezavantaj.
EURO’NUN ŞİRKET KÂRLARINI NASIL ETKİLİYOR?
Avrupa’nın büyük şirketlerinin önemli bir kısmı küresel pazarlarda faaliyet gösteriyor ve gelirlerinin çoğunu euro dışındaki para birimleriyle elde ediyor. Örneğin dolar, Yuan ya da İngiliz sterlini üzerinden yapılan satışlar, euro güçlendiğinde euroya çevrildiğinde daha az değerli hale geliyor. Bu durum, firmanın gelirlerinde düşüş olarak yansıyor. Dolayısıyla, euro ne kadar güçlenirse, şirketlerin yurtdışı satışlardan elde ettiği gelir euro bazında o kadar azalıyor.
Bunun yanında, eurodaki yükseliş ihracatın maliyet avantajını da azaltıyor. Avrupa malı yabancı para birimlerine göre pahalanıyor, bu da global pazarda rekabet gücünü zayıflatıyor. Özellikle otomotiv, teknoloji ve tüketim malları sektörleri bu durumdan doğrudan etkileniyor.
BANK OF AMERICA’NIN ANALİZİ VE PİYASA BEKLENTİLERİ
Bank of America’nın son analizine göre, eurodaki güçlenme ve talepteki yavaşlama STOXX 600 endeksinde yer alan şirketlerin kazançlarını aşağı çekiyor. İkinci çeyrek kazanç sezonunda hisseler bazında kârların, son beş çeyreğin en zayıf seviyesine inme ihtimali var.
Önümüzdeki dönemde hisse başına kâr (EPS) tahminleri geçen yılın aynı dönemine göre %3 düşüş gösteriyor. Satışlarda da %3 civarında daralma bekleniyor. Bu tablo, küresel ekonomideki durgunluk ve finansal piyasaların kırılganlığıyla birleşince Avrupa şirketleri için kırılgan bir ortam yaratıyor.
SEKTÖRSEL ETKİLER VE BEKLENTİLER
Enerji ve zorunlu olmayan tüketim malları (lüks ürünler, otomotiv gibi) sektörleri, eurodaki yükselişten en çok etkilenenler. Çünkü bu sektörler hem dış talebe hem de kur değişimlerine oldukça duyarlı. Öte yandan sağlık sektörü gibi bazı alanlarda talep görece stabil kalıyor ve bu durum endeks kârlarının düşüşünü kısmen dengeleyebiliyor.
Bank of America’nın stratejisti Andreas Bruckner, “Finans dışı döngüsel sektörlerin ikinci çeyrek kârlarının, iki çeyreklik pozitif büyümenin ardından tekrar negatif büyümeye dönmesi bekleniyor” diyerek bu durumu özetliyor.
MAKROEKONOMİK SÜPRİZLER VE KUR RİSKİ
Euro Bölgesi’nden gelen makroekonomik veriler, son dönemde hafif olumlu sinyaller veriyor. Ancak güçlü euro, bu olumlu ekonomik görünümün şirket kazançlarına tam olarak yansımaması riskini beraberinde getiriyor. Para biriminin değer kazanması, ihracat gelirlerini aşağı çektiği için kârlar üzerinde baskı yaratıyor.
Bunun yanında, küresel ticarette artan korumacı politikalar ve ABD’deki yatırımlardaki yavaşlama da Avrupalı ihracatçıları zorluyor. Bank of America, 2025 için şirketlerin EPS büyüme beklentilerini %5 oranında aşağı çekti ve 20 ana sektörden 17’sinde tahminleri düşürdü.
ÖNEMLİ ŞİRKETLERİN KAZANÇ RAPORLARI VE PİYASA TEPKİSİ
Temmuz ayı, Avrupa şirketleri için önemli bir kazanç raporu dönemi olacak. Üç büyük şirketin sonuçları, piyasanın genel havasını belirleyecek:
ASML Holding: Yapay zekâ teknolojilerine olan talep sayesinde yarı iletken sektöründe güçlü kalıyor. EPS’de %32, gelirlerde %23 artış bekleniyor. Ancak hisseleri 2025’te yatay seyrediyor, yani bu olumlu beklentiler piyasada fiyatlandı.
SAP SE: Dijital dönüşüm ve bulut hizmetlerinde artan yatırımlar sayesinde güçlü bir büyüme gösteriyor. EPS %33 artarken, gelirlerde de anlamlı bir yükseliş bekleniyor. Hisseleri yıl başından bu yana %11,5 değer kazandı.
UniCredit SpA: ECB’nin faiz politikalarındaki değişimlere rağmen güçlü performans sergiliyor. Ancak EPS ve gelirlerde düşüş öngörülüyor. Hisseleri ise yıl içinde %56 arttı.
YATIRIMCI NE YAPMALI?
Euro’nun güçlü kalması, ihracat odaklı Avrupa şirketlerinin kârlılığını düşürürken, yerel piyasalarda ve dövize duyarlı sektörlerde volatiliteyi artırabilir. Yatırımcılar, bu kur riskini göz önünde bulundurarak portföylerini çeşitlendirmeli, döviz hareketlerini yakından takip etmeli.
Ayrıca, yapay zekâ gibi büyüme potansiyeli yüksek sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, döviz kaynaklı risklerden bir nebze korunabiliyor. Bu tür teknoloji şirketlerinin performansı, genel piyasa baskılarına karşı dirençli olabilir.
SONUÇ OLARAK
Güçlü euro, Avrupa için iki ucu keskin bir kılıç. Makroekonomik açıdan bölgede istikrar ve güven anlamına gelse de küresel rekabet ve döviz bazlı gelirlerde baskı oluşturuyor. Bu da 2025 yılında Avrupa şirketlerinin kârlarında gözle görülür bir yavaşlama yaratabilir.
Yatırımcılar için bu tablo, döviz kuru risklerini yönetmenin, sektör dinamiklerini dikkatle analiz etmenin ve küresel ekonomik gelişmeleri yakından takip etmenin önemini bir kez daha gösteriyor.
Kaynak: Euronews
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.