Zafer Özcivan
Köşe Yazarı
Zafer Özcivan
 

2024 İÇ GÖÇ İSTATİSTİKLERİ

2024 yılında Türkiye’de tam 2 milyon 682 bin 673 kişi bir ilden başka bir ile taşındı. Bu rakam, nüfusun yaklaşık %3,13’üne denk geliyor. İlk bakışta bu oran, 2008’deki %3,18’e çok yakın; yani oran olarak büyük bir değişiklik yok gibi görünüyor. Ancak bu durağan sayılar, aslında Türkiye’de kentleşme, eğitim, istihdam ve sosyal yaşam dinamiklerinin hâlâ ne kadar hareketli olduğunu gösteriyor. Bu kadar yüksek bir göç hareketliliği, Türkiye’nin toplumsal dokusunun hâlâ çok dinamik ve değişken olduğunu; ekonomik ve sosyal koşulların bireylerin yaşamını ciddi şekilde şekillendirdiğini ortaya koyuyor. İstanbul: Hem çekim merkezi hem itici güç 2024’te İstanbul, bir yandan 395 bin 485 kişi ile en çok göç alan il; diğer yandan 369 bin 453 kişi ile en çok göç veren il oldu. Bu tablo ilk bakışta çelişkili gibi görünse de aslında çok anlamlı: İstanbul hâlâ Türkiye’nin en büyük ekonomik, kültürel ve sosyal çekim merkezi. Ancak yaşam maliyetlerinin artması, konut fiyatlarının yükselmesi ve kalabalığın getirdiği zorluklar, aynı zamanda birçok insanı İstanbul’dan ayrılmaya da itiyor. Yani İstanbul hem hayallerin hem de zorlukların şehri olmaya devam ediyor. İnsanlar bir yandan İstanbul’a gelirken, bir kısmı da daha sakin, daha ucuz ve belki de daha insani yaşam alanlarına yöneliyor. En az göç alan ve veren iller: Neden? Listenin diğer ucunda Ardahan, Bayburt ve Tunceli gibi küçük iller var. Bu iller hem en az göç alan hem de en az göç veren iller. Bunun nedeni açık: Bu şehirlerde zaten küçük olan nüfus, büyük şehirlere kıyasla daha durağan. Ekonomik fırsatlar sınırlı; dolayısıyla başka illerden çok fazla yeni insan çekmiyor. Aynı zamanda, mevcut nüfusun büyük kısmı da aile bağları ve alışkanlıklar nedeniyle doğduğu yerden ayrılmıyor. Bu durum, Türkiye’de nüfusun hâlâ belli bölgelerde yoğunlaştığını, bazı bölgelerin ise göç hareketlerinden görece uzak kaldığını gösteriyor. Gençlerin hareketliliği: Türkiye’deki eğitim ve istihdamın göstergesi Göç edenlerin yaş gruplarına baktığımızda 20-24 yaş grubu açık ara öne çıkıyor: 549 bin 43 kişi. Bu grup, üniversiteye başlayan, mezun olup iş arayan ya da yeni bir hayat kurmaya çalışan gençlerden oluşuyor. Bu veriler aslında çok şey anlatıyor: Türkiye’de gençlerin daha iyi eğitim ve iş olanakları bulabilmek için şehir değiştirmek zorunda kalması, büyük şehirlerin hâlâ üniversite ve iş merkezi olduğunu gösteriyor. Bu göç hareketi aynı zamanda Türkiye’nin genç nüfusunun hâlâ canlı ve dinamik olduğunun bir kanıtı. Ve dikkat çekici bir ayrıntı: Bu yaş grubunda göç edenlerin %58,1’i kadın. Bu, kadınların eğitim için şehir değiştirme cesaretinin ve ailelerin bu konuda verdiği desteğin arttığını düşündürüyor. Sosyal yapı değişiyor; genç kadınlar daha bağımsız kararlar alabiliyor. Göç nedenlerinde aile bağlarının gücü Göç eden 2,6 milyon kişinin en büyük göç nedeni hâlâ “hanedeki fertlerden birine bağımlı göç” (579 bin 507 kişi). Yani insanlar genellikle kendi isteklerinden çok, ailevi sorumluluklar ve zorunluluklarla şehir değiştiriyor. Bu durum Türkiye’de ailenin toplumsal hayattaki merkezi rolünü çok net ortaya koyuyor: Kadınlarda bu oran daha da yüksek; kadınların göç kararında aile çok daha belirleyici. Erkeklerde ise göç kararında ekonomik sebepler, özellikle daha iyi konut ve yaşam koşulları ve iş değişiklikleri ön planda. Bu tablo, göçün sadece ekonomik değil; kültürel ve toplumsal değerlerle de şekillendiğini gösteriyor. Eğitim: Gençlerin göç etme nedeni Özellikle 20-24 yaş grubunda en önemli göç nedeni eğitim (209 bin 40 kişi). Bu, Türkiye’de yükseköğretimin göçü besleyen en büyük kanallardan biri olduğunu gösteriyor. Gençlerin iş bulma kaygısı da çok etkili: 84 bin 328 kişi bu yaş grubunda “iş bulmak veya işe başlamak” amacıyla göç etmiş. Bunlar, Türkiye’de gençlerin büyük şehirlerdeki eğitim ve iş merkezlerine hâlâ ne kadar bağımlı olduğunu ve bu merkezlerin gençler için vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. Deprem sonrası geri dönüşler Bir de özel bir detay: 6 Şubat 2023 depreminden sonra başka illere göç eden ve daha sonra kendi memleketine, ailesinin yanına dönen kişiler “aile yanına/memlekete geri dönme” kategorisinde yer aldı. Bu, doğal afetlerin göç istatistiklerine dolaylı ve kalıcı etkilerini de gösteren önemli bir not. Genel yorum: Türkiye’de göç hâlâ hayatın parçası Sonuç olarak: Türkiye’de iller arası göç, oran olarak çok fazla değişmese de ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümün en net göstergesi. Büyük şehirler hâlâ çekim merkezi, ama yüksek yaşam maliyetleri insanları da aynı hızla uzaklaştırıyor. Gençler eğitim ve iş için şehir değiştiriyor; kadınlar artık göçte daha belirgin şekilde aktif. Aile bağları ve toplumsal değerler ise göç kararının merkezinde kalmaya devam ediyor. Kısacası; sayılardan fazlası var bu tablonun arkasında: Türkiye’nin genç, hareketli ve aynı zamanda aile odaklı sosyal yapısının çok canlı bir portresi. Kaynak: TÜİK ZAFER ÖZCİVAN Ekonomist-Yazar zaferozcivan59@gmail.com
Ekleme Tarihi: 17 July 2025 - Thursday

2024 İÇ GÖÇ İSTATİSTİKLERİ

2024 yılında Türkiye’de tam 2 milyon 682 bin 673 kişi bir ilden başka bir ile taşındı. Bu rakam, nüfusun yaklaşık %3,13’üne denk geliyor. İlk bakışta bu oran, 2008’deki %3,18’e çok yakın; yani oran olarak büyük bir değişiklik yok gibi görünüyor. Ancak bu durağan sayılar, aslında Türkiye’de kentleşme, eğitim, istihdam ve sosyal yaşam dinamiklerinin hâlâ ne kadar hareketli olduğunu gösteriyor.
Bu kadar yüksek bir göç hareketliliği, Türkiye’nin toplumsal dokusunun hâlâ çok dinamik ve değişken olduğunu; ekonomik ve sosyal koşulların bireylerin yaşamını ciddi şekilde şekillendirdiğini ortaya koyuyor.
İstanbul: Hem çekim merkezi hem itici güç
2024’te İstanbul, bir yandan 395 bin 485 kişi ile en çok göç alan il; diğer yandan 369 bin 453 kişi ile en çok göç veren il oldu. Bu tablo ilk bakışta çelişkili gibi görünse de aslında çok anlamlı:
İstanbul hâlâ Türkiye’nin en büyük ekonomik, kültürel ve sosyal çekim merkezi.
Ancak yaşam maliyetlerinin artması, konut fiyatlarının yükselmesi ve kalabalığın getirdiği zorluklar, aynı zamanda birçok insanı İstanbul’dan ayrılmaya da itiyor.
Yani İstanbul hem hayallerin hem de zorlukların şehri olmaya devam ediyor. İnsanlar bir yandan İstanbul’a gelirken, bir kısmı da daha sakin, daha ucuz ve belki de daha insani yaşam alanlarına yöneliyor.
En az göç alan ve veren iller: Neden?
Listenin diğer ucunda Ardahan, Bayburt ve Tunceli gibi küçük iller var. Bu iller hem en az göç alan hem de en az göç veren iller. Bunun nedeni açık:
Bu şehirlerde zaten küçük olan nüfus, büyük şehirlere kıyasla daha durağan.
Ekonomik fırsatlar sınırlı; dolayısıyla başka illerden çok fazla yeni insan çekmiyor.
Aynı zamanda, mevcut nüfusun büyük kısmı da aile bağları ve alışkanlıklar nedeniyle doğduğu yerden ayrılmıyor.
Bu durum, Türkiye’de nüfusun hâlâ belli bölgelerde yoğunlaştığını, bazı bölgelerin ise göç hareketlerinden görece uzak kaldığını gösteriyor.
Gençlerin hareketliliği: Türkiye’deki eğitim ve istihdamın göstergesi
Göç edenlerin yaş gruplarına baktığımızda 20-24 yaş grubu açık ara öne çıkıyor: 549 bin 43 kişi.
Bu grup, üniversiteye başlayan, mezun olup iş arayan ya da yeni bir hayat kurmaya çalışan gençlerden oluşuyor.
Bu veriler aslında çok şey anlatıyor:
Türkiye’de gençlerin daha iyi eğitim ve iş olanakları bulabilmek için şehir değiştirmek zorunda kalması, büyük şehirlerin hâlâ üniversite ve iş merkezi olduğunu gösteriyor.
Bu göç hareketi aynı zamanda Türkiye’nin genç nüfusunun hâlâ canlı ve dinamik olduğunun bir kanıtı.
Ve dikkat çekici bir ayrıntı: Bu yaş grubunda göç edenlerin %58,1’i kadın. Bu, kadınların eğitim için şehir değiştirme cesaretinin ve ailelerin bu konuda verdiği desteğin arttığını düşündürüyor. Sosyal yapı değişiyor; genç kadınlar daha bağımsız kararlar alabiliyor.
Göç nedenlerinde aile bağlarının gücü
Göç eden 2,6 milyon kişinin en büyük göç nedeni hâlâ “hanedeki fertlerden birine bağımlı göç” (579 bin 507 kişi). Yani insanlar genellikle kendi isteklerinden çok, ailevi sorumluluklar ve zorunluluklarla şehir değiştiriyor.
Bu durum Türkiye’de ailenin toplumsal hayattaki merkezi rolünü çok net ortaya koyuyor:
Kadınlarda bu oran daha da yüksek; kadınların göç kararında aile çok daha belirleyici.
Erkeklerde ise göç kararında ekonomik sebepler, özellikle daha iyi konut ve yaşam koşulları ve iş değişiklikleri ön planda.
Bu tablo, göçün sadece ekonomik değil; kültürel ve toplumsal değerlerle de şekillendiğini gösteriyor.
Eğitim: Gençlerin göç etme nedeni
Özellikle 20-24 yaş grubunda en önemli göç nedeni eğitim (209 bin 40 kişi).
Bu, Türkiye’de yükseköğretimin göçü besleyen en büyük kanallardan biri olduğunu gösteriyor.
Gençlerin iş bulma kaygısı da çok etkili: 84 bin 328 kişi bu yaş grubunda “iş bulmak veya işe başlamak” amacıyla göç etmiş.
Bunlar, Türkiye’de gençlerin büyük şehirlerdeki eğitim ve iş merkezlerine hâlâ ne kadar bağımlı olduğunu ve bu merkezlerin gençler için vazgeçilmez olduğunu gösteriyor.
Deprem sonrası geri dönüşler
Bir de özel bir detay: 6 Şubat 2023 depreminden sonra başka illere göç eden ve daha sonra kendi memleketine, ailesinin yanına dönen kişiler “aile yanına/memlekete geri dönme” kategorisinde yer aldı. Bu, doğal afetlerin göç istatistiklerine dolaylı ve kalıcı etkilerini de gösteren önemli bir not.
Genel yorum: Türkiye’de göç hâlâ hayatın parçası
Sonuç olarak:
Türkiye’de iller arası göç, oran olarak çok fazla değişmese de ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümün en net göstergesi.
Büyük şehirler hâlâ çekim merkezi, ama yüksek yaşam maliyetleri insanları da aynı hızla uzaklaştırıyor.
Gençler eğitim ve iş için şehir değiştiriyor; kadınlar artık göçte daha belirgin şekilde aktif.
Aile bağları ve toplumsal değerler ise göç kararının merkezinde kalmaya devam ediyor.
Kısacası; sayılardan fazlası var bu tablonun arkasında: Türkiye’nin genç, hareketli ve aynı zamanda aile odaklı sosyal yapısının çok canlı bir portresi.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
zaferozcivan59@gmail.com

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.