Son dönemde sosyal medya platformlarında dikkat çekici bir hareketlilik gözlemleniyor. Yeni açılan yüzlerce hesap, muhalefeti hedef alan paylaşımlar yaparken, iktidara yönelik övgülerin aynı anda artış göstermesi akıllara "bilinçli bir operasyon" ihtimalini getiriyor.
Sosyal medyanın, özellikle seçim atmosferine girilen dönemlerde ya da politik tansiyonun yükseldiği anlarda, kitleleri yönlendirme gücü inkâr edilemez. Yeni hesapların aynı üslubu kullanması, benzer içerikleri paylaşması ve eş zamanlı olarak gündeme sokulan etiketlerin hızla trend olması, doğal bir kullanıcı hareketinden ziyade organize bir çabanın ürünü olabileceğini düşündürüyor.
Muhalefet cephesine yönelik “zayıflık”, “tutarsızlık” veya “dağınıklık” vurgusu yapılırken; iktidar tarafında “istikrar”, “liderlik” ve “güven” temaları öne çıkarılıyor. Bu karşıtlık, siyasi iletişim stratejisinin dijital ortamda sistematik bir şekilde yürütüldüğünü işaret ediyor.
Bilinçli bir sosyal medya operasyonu, kamuoyunu etkilemenin en hızlı ve maliyetsiz yollarından biri. Bot hesaplar, trol ağları veya organize gönüllü gruplar aracılığıyla içerikler çoğaltılıyor, gündemler belirleniyor ve algı yönetimi yapılıyor. Bu durum, demokratik tartışma ortamını daraltırken, yurttaşların gerçek bilgiye ulaşmasını da zorlaştırıyor.
Kuşkusuz sosyal medyada iktidar yanlısı veya muhalif her bireyin paylaşım yapma hakkı vardır. Ancak mesele, bu paylaşımların doğal bir şekilde mi yayıldığı, yoksa görünmeyen bir merkezden yönlendirilip yönlendirilmediğidir.
Sonuç olarak; sosyal medyada muhalefete karşı artan eleştiriler ve iktidara yönelik yükselen övgüler, tesadüfî bir kullanıcı davranışı olmaktan ziyade organize bir çalışmanın izlerini taşıyor gibi görünüyor. Bu nedenle vatandaşların, karşılaştıkları her içerikte kaynağı sorgulaması, farklı mecralardan haberleri teyit etmesi ve dijital ortamda bilinçli bir tüketici olması her zamankinden daha büyük önem taşıyor.