Yunus Akçay
Köşe Yazarı
Yunus Akçay
 

Cari Açığı Kim Açtı, Kim Kapatacak?

Ekonomi yönetimi, bir ülkenin vicdanıdır. Gelin görün ki bugünlerde bu vicdan, halkın omuzlarına ÖTV zamlarıyla yeniden yük bindirmeye hazırlanıyor. Gerekçeleri tanıdık: Cari açığı azaltmak. Peki... Cari açık ne demek? Devletin dövizi nereden gelir, nereye gider, halk neden sürekli bu denklemin zarar hanesinde yer alır? Anlatayım... Cari açık aslında hepimizin cebidir Cari açık, bir ülkenin kazandığından çok harcamasıdır. İhracattan kazanılan döviz ile ithalata, dış borca, enerjiye ve dış hizmet alımına yapılan döviz harcaması arasındaki farktır. Bu fark büyüdükçe, yani açık arttıkça, devlet çözüm olarak dönüp yine vatandaşa bakıyor. Yeni açıklanan ÖTV artışları da bu döngünün son halkası. Ama burada sormamız gereken sorular var: Bu cari açık neden oluştu? Kimin politikaları sonucu enerjiye, teknolojiye, üretime bu kadar bağımlı hale geldik? Bu açık yıllardır kapatılmadıysa, neden hep aynı reçete halka kesiliyor? ÖTV zamlarıyla açık kapanır mı? Bu sorunun cevabını ekonomi bilimi çoktan verdi. ÖTV gibi dolaylı vergiler, kısa vadede bütçeyi toparlayabilir. Ama uzun vadede, iç talebi kısar, halkın alım gücünü düşürür, fiyatları yükseltir, enflasyonu körükler. Yani devletin dövizi artmaz, sadece halkın hayatı biraz daha zorlaşır. Bugün cep telefonu almak isteyen bir gencin, araba sahibi olmak isteyen bir ailenin, depoyu doldurmak isteyen bir emekçinin yüzünde neden umutsuzluk var biliyor musunuz? Çünkü alın teriyle birikim yapmak neredeyse imkânsız hale geldi. Vergilerle değil, fırsat eşitliğiyle refah sağlanır. Sorumluluk, adaletle başlar Hazine ve Maliye Bakanlığı diyor ki: "Cari açığı azaltmak için bu adımları atıyoruz." Peki çok basit bir soru sorayım: Bu açığı kim açtı? Kim yönetti bu ekonomiyi yıllardır? Hangi ithalata bağımlı politikalar tercih edildi? Yerli üretim neden teşvik edilmedi? Eğer halk bu yükü taşıyacaksa, en azından neden taşıdığını bilmeye hakkı var. Çözüm: Zam değil, zamanlama Gerçek çözüm zam değil, zamanlamadır. Ekonomi politikasını günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye göre planlarsanız bu açıklar zaten oluşmaz. Üretim ekonomisi, Yerli enerji yatırımı, İhracat odaklı sanayi, Bilgiye ve teknolojiye dayalı büyüme… İşte bunlar konuşulmadıkça, ÖTV artışlarıyla ne açık kapanır, ne de adalet sağlanır. Devletin ekonomisi, halkın umuduyla ayakta durur. O umudu tüketirseniz, sadece cari açık değil, toplumsal bağ da açılır. Yük paylaşmaksa mesele, artık yukarıdakiler de taşın altına elini koymalı.
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2025 -Perşembe

Cari Açığı Kim Açtı, Kim Kapatacak?

Ekonomi yönetimi, bir ülkenin vicdanıdır. Gelin görün ki bugünlerde bu vicdan, halkın omuzlarına ÖTV zamlarıyla yeniden yük bindirmeye hazırlanıyor. Gerekçeleri tanıdık: Cari açığı azaltmak.

Peki... Cari açık ne demek? Devletin dövizi nereden gelir, nereye gider, halk neden sürekli bu denklemin zarar hanesinde yer alır?

Anlatayım...

Cari açık aslında hepimizin cebidir

Cari açık, bir ülkenin kazandığından çok harcamasıdır. İhracattan kazanılan döviz ile ithalata, dış borca, enerjiye ve dış hizmet alımına yapılan döviz harcaması arasındaki farktır.

Bu fark büyüdükçe, yani açık arttıkça, devlet çözüm olarak dönüp yine vatandaşa bakıyor. Yeni açıklanan ÖTV artışları da bu döngünün son halkası.

Ama burada sormamız gereken sorular var:

  • Bu cari açık neden oluştu?

  • Kimin politikaları sonucu enerjiye, teknolojiye, üretime bu kadar bağımlı hale geldik?

  • Bu açık yıllardır kapatılmadıysa, neden hep aynı reçete halka kesiliyor?

ÖTV zamlarıyla açık kapanır mı?

Bu sorunun cevabını ekonomi bilimi çoktan verdi.

ÖTV gibi dolaylı vergiler, kısa vadede bütçeyi toparlayabilir. Ama uzun vadede, iç talebi kısar, halkın alım gücünü düşürür, fiyatları yükseltir, enflasyonu körükler.

Yani devletin dövizi artmaz, sadece halkın hayatı biraz daha zorlaşır.

Bugün cep telefonu almak isteyen bir gencin, araba sahibi olmak isteyen bir ailenin, depoyu doldurmak isteyen bir emekçinin yüzünde neden umutsuzluk var biliyor musunuz?

Çünkü alın teriyle birikim yapmak neredeyse imkânsız hale geldi. Vergilerle değil, fırsat eşitliğiyle refah sağlanır.

Sorumluluk, adaletle başlar

Hazine ve Maliye Bakanlığı diyor ki: "Cari açığı azaltmak için bu adımları atıyoruz." Peki çok basit bir soru sorayım:

Bu açığı kim açtı? Kim yönetti bu ekonomiyi yıllardır? Hangi ithalata bağımlı politikalar tercih edildi? Yerli üretim neden teşvik edilmedi?

Eğer halk bu yükü taşıyacaksa, en azından neden taşıdığını bilmeye hakkı var.

Çözüm: Zam değil, zamanlama

Gerçek çözüm zam değil, zamanlamadır. Ekonomi politikasını günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye göre planlarsanız bu açıklar zaten oluşmaz.

  • Üretim ekonomisi,

  • Yerli enerji yatırımı,

  • İhracat odaklı sanayi,

  • Bilgiye ve teknolojiye dayalı büyüme…

İşte bunlar konuşulmadıkça, ÖTV artışlarıyla ne açık kapanır, ne de adalet sağlanır.

Devletin ekonomisi, halkın umuduyla ayakta durur.

O umudu tüketirseniz, sadece cari açık değil, toplumsal bağ da açılır.

Yük paylaşmaksa mesele, artık yukarıdakiler de taşın altına elini koymalı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
kuşadası escort çorlu escort izmir escort çerkezköy escort çeşme escort kayseri escort konya escort gaziantep escort fethiye escort bodrum escort
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler