Serpil Güleçyüz
Köşe Yazarı
Serpil Güleçyüz
 

Unutulan değerlerin izinde

Eğer herkes, karşısındakini kendisinin bir uzantısı gibi görseydi; acı, yalnız bir bedende değil, ortak bir ruhun içinde hissedilseydi nasıl bir dünya olurdu? İşte o zaman dünya, yalnız taş ve topraktan değil, merhametten ve şefkatten inşa edilmiş olurdu. İnsanlık tarihi boyunca, bencil arzuların üzerine kurulan uygarlıklar yükseldi. Rekabet, güç, çıkar… Bunlar çağlara yön verdi.  Oysa yardım etmek, karşılıksız vermek, bir başkasının yükünü sırtlamak bunlar da insan olmanın en kadim, en derin niteliklerindendir. Ne var ki, zamanla bu değerler bir "lüks" hâline geldi. Yardım, nadir bir davranış; dayanışma ise özel günlerin anlık heyecanına indirgenmiş bir ritüel oldu. Peki ya öyle bir dünya mümkün olsaydı? Herkesin birbirini anladığı, ihtiyaç duyana el uzattığı, kimsenin "yalnız" ya da "gereksiz" hissetmediği bir evren düşleyelim. Orada bencillik, yerini anlayışa bırakırdı. Kimse kimseden üstün olmaya çalışmaz, herkes birbirinin tamamlayıcısı olurdu. Zenginlik, sadece malda değil; bilgide, sevgide ve zaman ayırabilmekte aranırdı. Yoksulluk, bir utanç değil; geçici bir hal olarak görülür ve el birliğiyle onarılırdı. Çocuklar, yardımla büyür; yaşlılar unutulmaz, korunurdu. Yalnızca insanlar değil, ağaçlar, kuşlar, nehirler de bu şefkatli dünyanın bir parçası olurdu. Çünkü yardım, sadece insan insana değil, varlıkla varlık arasında akan bir bağdır. Felsefeci Levinas’ın dediği gibi, Ötekinin yüzü, bize sorumluluğumuzu hatırlatır. O yüz, sessiz bir çağrıdır. Yardım etmek, o çağrıya kulak vermektir. Yani kendinden bir parçayı, bir başkasının yarasına sarmaktır. Bu ütopya gerçek değil diyebilirsiniz. Belki de değildir. Ama yapılan her yardım, o ütopyadan küçük bir parçayı bu dünyaya taşır. Ve belki bir gün, o parçalar birleşerek yeni bir dünyanın temellerini atar. Çünkü unutulmamalıdır: İnsan, insanla tamam olur. Umud etmekten vazgeçmeyelim..  
Ekleme Tarihi: 27 May 2025 - Tuesday

Unutulan değerlerin izinde

Eğer herkes, karşısındakini kendisinin bir uzantısı gibi görseydi;
acı, yalnız bir bedende değil, ortak bir ruhun içinde hissedilseydi nasıl bir dünya olurdu?

İşte o zaman dünya, yalnız taş ve topraktan değil, merhametten ve şefkatten inşa edilmiş olurdu.

İnsanlık tarihi boyunca, bencil arzuların üzerine kurulan uygarlıklar yükseldi. Rekabet, güç, çıkar… Bunlar çağlara yön verdi. 
Oysa yardım etmek, karşılıksız vermek, bir başkasının yükünü sırtlamak bunlar da insan olmanın en kadim, en derin niteliklerindendir.
Ne var ki, zamanla bu değerler bir "lüks" hâline geldi. Yardım, nadir bir davranış; dayanışma ise özel günlerin anlık heyecanına indirgenmiş bir ritüel oldu.

Peki ya öyle bir dünya mümkün olsaydı?
Herkesin birbirini anladığı, ihtiyaç duyana el uzattığı, kimsenin "yalnız" ya da "gereksiz" hissetmediği bir evren düşleyelim.

Orada bencillik, yerini anlayışa bırakırdı.
Kimse kimseden üstün olmaya çalışmaz, herkes birbirinin tamamlayıcısı olurdu.
Zenginlik, sadece malda değil; bilgide, sevgide ve zaman ayırabilmekte aranırdı.
Yoksulluk, bir utanç değil; geçici bir hal olarak görülür ve el birliğiyle onarılırdı.

Çocuklar, yardımla büyür; yaşlılar unutulmaz, korunurdu.
Yalnızca insanlar değil, ağaçlar, kuşlar, nehirler de bu şefkatli dünyanın bir parçası olurdu.
Çünkü yardım, sadece insan insana değil, varlıkla varlık arasında akan bir bağdır.

Felsefeci Levinas’ın dediği gibi, Ötekinin yüzü, bize sorumluluğumuzu hatırlatır. O yüz, sessiz bir çağrıdır. Yardım etmek, o çağrıya kulak vermektir.
Yani kendinden bir parçayı, bir başkasının yarasına sarmaktır.

Bu ütopya gerçek değil diyebilirsiniz. Belki de değildir.

Ama yapılan her yardım, o ütopyadan küçük bir parçayı bu dünyaya taşır.
Ve belki bir gün, o parçalar birleşerek yeni bir dünyanın temellerini atar.

Çünkü unutulmamalıdır:
İnsan, insanla tamam olur.
Umud etmekten vazgeçmeyelim..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.