Vahit Koç
Köşe Yazarı
Vahit Koç
 

SOSYAL MEDYA SATIŞLARI: VERGİSİZ ZENGİNLİK MÜMKÜN MÜ?

Son dönemde adeta bir “sanal emlak” furyası yaşanıyor. Instagram sayfaları, TikTok hesapları, YouTube kanalları, hatta Threads ve X (eski adıyla Twitter) profilleri bile el değiştiriyor. Hem de öyle küçük rakamlarla değil… Duyduğumuz, gördüğümüz satışlar milyonları bulmuş durumda. Bir Instagram sayfası 500 bin TL, bir YouTube kanalı 1 milyon TL, TikTok hesapları ise dudak uçuklatan rakamlarla el değiştiriyor. Peki herkesin merak ettiği ama kimsenin yüksek sesle sormadığı o soru: Bu satışlardan vergi alınıyor mu? Devlet, bir apartman dairesi satıldığında tapudan anında harç alırken… sosyal medya satıldığında göz mü yumuyor? Elbette bu sorular Maliye Bakanlığı'nın ve Vergi Denetim Kurulu'nun önünde duruyor. Çünkü şu an Türkiye’de, sanal platformlar üzerinden dönen devasa bir ekonomi var. Ama bu ekonominin pek çok kısmı kayıt dışı. Ne vergi var, ne denetim, ne de bir düzenleme. Bu kadar sessizlik hayra alamet değil. Herkesin gözü önünde sosyal medya sayfaları, “takipçisi bol” diye alınıp satılıyor. Bu hesaplarla reklam alınmaya devam ediliyor, kazanç sağlanıyor, iş ortaklıkları yapılıyor. Ama kimse bu kazançların vergisini ödüyor mu, bilen yok. İşin daha ilginç tarafı ise şu: Sosyal medya hesaplarının satışı aslında bir “hak devri” niteliği taşıyor. Marka gibi, domain gibi... Hatta daha fazlası: O hesaplar insanların güvenini, algısını, sadakatini satın alıyor. Bu yönüyle ticari değeri çok daha büyük. Peki Maliye Bakanlığı neden harekete geçmiyor? Vergi kaçağı varsa, neden tespit edilmiyor? Devlet sosyal medyanın sadece “içeriği” ile değil, ekonomik tarafıyla da ilgilenmek zorunda. Aksi takdirde “zenginleşen ama vergi vermeyen” bir dijital sınıf ortaya çıkıyor. Bu da hem adaletsizlik, hem de kamunun gelir kaybı demek. Bu çağrım, hem Maliye Bakanlığı’na, hem Hazine ve Maliye denetim birimlerine: Sosyal medya ekonomisi artık sadece ‘takipçi’ işi değil, milyarlık bir piyasa. Bu piyasayı kim yönetiyor, nasıl denetleniyor, kimler vergi ödüyor? Bu sorulara cevap verme zamanı geldi. Ve son söz: Eğer sosyal medya bir “gelir kapısı” olduysa, kapıdan içeri giren her kuruş, devletin de hakkıdır. Bu hakkı sormak da bizim görevimiz.
Ekleme Tarihi: 20 May 2025 - Tuesday

SOSYAL MEDYA SATIŞLARI: VERGİSİZ ZENGİNLİK MÜMKÜN MÜ?

Son dönemde adeta bir “sanal emlak” furyası yaşanıyor.

Instagram sayfaları, TikTok hesapları, YouTube kanalları, hatta Threads ve X (eski adıyla Twitter) profilleri bile el değiştiriyor. Hem de öyle küçük rakamlarla değil… Duyduğumuz, gördüğümüz satışlar milyonları bulmuş durumda. Bir Instagram sayfası 500 bin TL, bir YouTube kanalı 1 milyon TL, TikTok hesapları ise dudak uçuklatan rakamlarla el değiştiriyor.

Peki herkesin merak ettiği ama kimsenin yüksek sesle sormadığı o soru:
Bu satışlardan vergi alınıyor mu?

Devlet, bir apartman dairesi satıldığında tapudan anında harç alırken… sosyal medya satıldığında göz mü yumuyor?

Elbette bu sorular Maliye Bakanlığı'nın ve Vergi Denetim Kurulu'nun önünde duruyor. Çünkü şu an Türkiye’de, sanal platformlar üzerinden dönen devasa bir ekonomi var. Ama bu ekonominin pek çok kısmı kayıt dışı. Ne vergi var, ne denetim, ne de bir düzenleme.

Bu kadar sessizlik hayra alamet değil.

Herkesin gözü önünde sosyal medya sayfaları, “takipçisi bol” diye alınıp satılıyor. Bu hesaplarla reklam alınmaya devam ediliyor, kazanç sağlanıyor, iş ortaklıkları yapılıyor. Ama kimse bu kazançların vergisini ödüyor mu, bilen yok.

İşin daha ilginç tarafı ise şu: Sosyal medya hesaplarının satışı aslında bir “hak devri” niteliği taşıyor. Marka gibi, domain gibi... Hatta daha fazlası: O hesaplar insanların güvenini, algısını, sadakatini satın alıyor. Bu yönüyle ticari değeri çok daha büyük.

Peki Maliye Bakanlığı neden harekete geçmiyor?
Vergi kaçağı varsa, neden tespit edilmiyor?

Devlet sosyal medyanın sadece “içeriği” ile değil, ekonomik tarafıyla da ilgilenmek zorunda. Aksi takdirde “zenginleşen ama vergi vermeyen” bir dijital sınıf ortaya çıkıyor. Bu da hem adaletsizlik, hem de kamunun gelir kaybı demek.

Bu çağrım, hem Maliye Bakanlığı’na, hem Hazine ve Maliye denetim birimlerine:
Sosyal medya ekonomisi artık sadece ‘takipçi’ işi değil, milyarlık bir piyasa. Bu piyasayı kim yönetiyor, nasıl denetleniyor, kimler vergi ödüyor? Bu sorulara cevap verme zamanı geldi.

Ve son söz:
Eğer sosyal medya bir “gelir kapısı” olduysa, kapıdan içeri giren her kuruş, devletin de hakkıdır. Bu hakkı sormak da bizim görevimiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.