Bugün AK Parti’nin 24. Kuruluş Yılı etkinliklerinde sürpriz bir gelişme yaşandı: Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, partisindeki yaşanan sorunlar ve anti-demokratik uygulamalar gerekçesiyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyeliğinden istifa ederek AK Parti saflarına katıldı. Bu adım, siyasi kulisleri bir anda hareketlendirdi ve geçmiş günlerin tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Ancak bu gelişmenin gölgesinde, partisi içinden gelen hakaretler, aşağılamalar ve hedef göstermeler dikkat çekici boyutlara ulaştı. İl başkanından ilçe başkanlarına, bazı belediye başkanlarından genel başkana kadar uzanan bu eleştirilerin dozu, adeta “siyasi linç” seviyesine çıktı.
Dikkat çeken nokta ise, Özlem Hanım’ın tüm bu sert saldırılara rağmen uzun süre sessiz kalmasıydı. Bu sessizlik, “acaba” sorularını beraberinde getiriyor: Acaba Çerçioğlu’nun açıklayacağı skandallar mı var? Yoksa bu sert söylemler, onun açıklamalarının önünü kesmek için mi yapılıyordu?
Kuşadası İmar Baskısı ve Görmezden Gelinen Konular
Siyasi tartışmaların en yoğun yaşandığı başlıklardan biri de Kuşadası’ndaki imar izinleri meselesi. Bu konuda, Özlem Çerçioğlu’nun “yapmadığı” işler üzerinden hedefe konulması, asıl gündemin saptırıldığı izlenimi veriyor.
Kuşadası’ndaki yasa dışı izin iddialarının ve bu izinler üzerindeki baskıların merkezinde Çerçioğlu’nun adı geçmiyor. Ancak bazı çevrelerin, bu konuyu onun üzerinden yürütmesi düşündürücü.
Özgür Özel ve Kuşadası Belediye Başkanı’na Düşen Sorumluluk
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Kuşadası Belediye Başkanı’nın, Özlem Çerçioğlu’nu bu tartışmaların içine çekerek, “yasal olmayan izin işlerine bulaştırmak” gibi bir algı yaratmaya çalıştığı iddia ediliyor. Bu iddialar, siyasette etik sınırların ciddi şekilde zorlandığını gösteriyor ve hem partinin kendi içindeki güç dengelerine hem de kamuoyunun siyasete bakışına zarar verdiği öne sürülüyor.
Asıl Sorulması Gereken Sorular
Bugün konuşulan sadece Özlem Çerçioğlu’nun “hangi partiye geçtiği” meselesi değil. Asıl konuşulması gereken, neden bu kadar hakaretin ve aşağılamanın tek bir kişiye yöneltildiği. Daha önemlisi, bu saldırılarla hangi konuların üzerinin kapatılmaya çalışıldığı.
Önümüzdeki günlerde Özlem Hanım, AK Parti’deki yeni görevinde hangi dosyaları açacak, hangi konuları gündeme taşıyacak bilinmez.
Ancak şu kesin: Siyasette cesaret, sadece parti değiştirmekle değil, yanlışların üzerine gitmekle de ölçülür.