Vahit Koç
Köşe Yazarı
Vahit Koç
 

İNSAN CAM MİSALİ.....

İNSAN CAM MİSALİ BÜYÜK EMEKLERİN NETİCESİNDE İŞLENEREK İNCE BELLİ BİR BARDAK OLUR. (Bu resime bakıp sizde ne gördüğünüzü yazarmısınız)  İnsan her baktığına kendi gözü ile bakar ,yani baktığı şeyleri de kendi gözü ile görür, bu görmek istediği şey kişinin kendi iç dünyasını yansıtır mı bilmem ama klişeleşmiş olan şu sözü hatırlatalım kişi görmek istediğini görür. Cenabı Allah Cibrili emin, namusu ekber vasıtası ile bizim Peygamber efendimize inzal buyurduğu Kuranı Azimuşşan da, biz insanları ve cinleri kendisine ancak kulluk etsinler diye yarattığını beyan ediyor ve yine insanın yarattıkları arasında en şerefli olduğu iltifatı ile insanı şereflendiriyor.  Buradan şu manada çıkıyor, İnsan cenabı Allah hazretlerine ne kadar yakınlaşırsa o kadar insanlaşır. İslam ın esas manalarından biri de insanı insanlaştırmakdır. Demek ki kul ne kadar Rabbine yaklaşırsa o kadar güzelleşir, birde içerisini feyzi ilahi ile doldurmaya başladı mı ,işte o zaman mükemmelleşir. İnsanı ince belli bir bardak olarak görmeye çalışalım mı? Bardağın İçerisine zehir konulursa o bardaktan  herkes uzak durur değilmi?  Peki birde içerisine bir bardak çay koyulsa mesela.... içmeye doyulmaz, işte insan da aynen böyledir, içerisine çay rengindeki o feyzi ilahi, nuru ilahi girmeye başladı mı bi kere tadından yenmez bir hale gelir, yanında da huşu susamları ile süslenmiş bir de namaz düşünelim mesela ….. Şimdi baştan başlayalım.......  Esasında insan, cam misali büyük emeklerin neticesinde işlenerek ince belli bir bardak olur ,cam emek harcanarak önce ihlas ile ısıtılıyor sonra samimiyet ile şekillendiriliyor ve  bardak oluyor işte o ince belli narin bardak , içerisine konulacak şeyi bekleyen bir insan gibi , içerisi feyzi ilahi ile doldurursa rengi ve görünüşü ile tam manasıyla (çay) kul oluyor.  Aslında ona güzellik veren rengi değildir, ona o güzelliği veren içerisinde saklanılan şekerdir! görülmüyor ama onun içerisinde şeker gibi bir üstad olmalı, bir yudum içtiniz mi o görülmeyen şekerin,yani üstadın tadını almalı insan ,ama güzellikler bununla da yetmez o ince belli bardağın içerisindeki çay aşıktır bir gevreğe (simite) ,onsuz yenmez tadı olmaz bir kere, o gevrek (simit) ki önce una abdest aldırılarak hamur haline getirilir sonra ona da bir şekil verilir namaz gibi, sonra her tarafına huşu susamları serpiştirilir ve  kızgın bir fırında iyice pişirilir,  oda piştikten sonra mükemmele ulaşır.  İşte  bunlar birleştirilirse hayat güzelleşir , o zaman mutluluğun fotoğrafını, cenabı Allahın eşsiz güzelliklerle dolu yarattığı masmavi denizin mutluluğunu ve üzerindeki mavi gökyüzünün huzurunu görebilir insan, hatta belki de hissedebilir.. Ne dersiniz...... 
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2019 - Salı

İNSAN CAM MİSALİ.....

İNSAN CAM MİSALİ BÜYÜK EMEKLERİN NETİCESİNDE İŞLENEREK İNCE BELLİ BİR BARDAK OLUR.

(Bu resime bakıp sizde ne gördüğünüzü yazarmısınız) 

İnsan her baktığına kendi gözü ile bakar ,yani baktığı şeyleri de kendi gözü ile görür, bu görmek istediği şey kişinin kendi iç dünyasını yansıtır mı bilmem ama klişeleşmiş olan şu sözü hatırlatalım kişi görmek istediğini görür.

Cenabı Allah Cibrili emin, namusu ekber vasıtası ile bizim Peygamber efendimize inzal buyurduğu Kuranı Azimuşşan da, biz insanları ve cinleri kendisine ancak kulluk etsinler diye yarattığını beyan ediyor ve yine insanın yarattıkları arasında en şerefli olduğu iltifatı ile insanı şereflendiriyor. 

Buradan şu manada çıkıyor, İnsan cenabı Allah hazretlerine ne kadar yakınlaşırsa o kadar insanlaşır.

İslam ın esas manalarından biri de insanı insanlaştırmakdır.

Demek ki kul ne kadar Rabbine yaklaşırsa o kadar güzelleşir, birde içerisini feyzi ilahi ile doldurmaya başladı mı ,işte o zaman mükemmelleşir.

İnsanı ince belli bir bardak olarak görmeye çalışalım mı?

Bardağın İçerisine zehir konulursa o bardaktan  herkes uzak durur değilmi? 

Peki birde içerisine bir bardak çay koyulsa mesela.... içmeye doyulmaz, işte insan da aynen böyledir, içerisine çay rengindeki o feyzi ilahi, nuru ilahi girmeye başladı mı bi kere tadından yenmez bir hale gelir, yanında da huşu susamları ile süslenmiş bir de namaz düşünelim mesela …..

Şimdi baştan başlayalım....... 


Esasında insan, cam misali büyük emeklerin neticesinde işlenerek ince belli bir bardak olur ,cam emek harcanarak önce ihlas ile ısıtılıyor sonra samimiyet ile şekillendiriliyor ve  bardak oluyor işte o ince belli narin bardak , içerisine konulacak şeyi bekleyen bir insan gibi , içerisi feyzi ilahi ile doldurursa rengi ve görünüşü ile tam manasıyla (çay) kul oluyor. 

Aslında ona güzellik veren rengi değildir, ona o güzelliği veren içerisinde saklanılan şekerdir! görülmüyor ama onun içerisinde şeker gibi bir üstad olmalı, bir yudum içtiniz mi o görülmeyen şekerin,yani üstadın tadını almalı insan ,ama güzellikler bununla da yetmez o ince belli bardağın içerisindeki çay aşıktır bir gevreğe (simite) ,onsuz yenmez tadı olmaz bir kere, o gevrek (simit) ki önce una abdest aldırılarak hamur haline getirilir sonra ona da bir şekil verilir namaz gibi, sonra her tarafına huşu susamları serpiştirilir ve  kızgın bir fırında iyice pişirilir,  oda piştikten sonra mükemmele ulaşır. 

İşte  bunlar birleştirilirse hayat güzelleşir , o zaman mutluluğun fotoğrafını, cenabı Allahın eşsiz güzelliklerle dolu yarattığı masmavi denizin mutluluğunu ve üzerindeki mavi gökyüzünün huzurunu görebilir insan, hatta belki de hissedebilir..

Ne dersiniz...... 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.