Peygamber efendimizi anlatmak çok kolaydır onun hayatını okumak anlatmak çok kolaydır  Fakat onun hayatını kendi hayatımıza lanse etmek ve asıl önemlisi de ona Kamil manada ittiba etmek gerekmektedir.  Peygamberler İslam dininin, Müslüman olmanın ve müslümanca yaşamanın pratiğini ögrettiler Dünya hayatında yapılması gereken şeyleri, yapılmaması gereken şeyleri, ahlakı,terbiyeyi , saygıyı ve sevgiyi, öğretmek için çabaladılar , hayatlarında da bunu bizzat tatbik ettiler.  Bu halleri ile bizlere nasıl Müslüman olunur nasıl ahlaklı olunur dan tutunda, nasıl ticaret yapılır a kadar herşeyi  öğrettiler.  Şimdi bir bayram yaklaşıyor küs olanlar küslüklerini bitirme, dargın olanların dargınlıklarına son vermesi gerektiği bir bayram günü yaklaşıyor.  Hepimizin bildiği hazreti vahşi r.a kısası kulaktan kulağa yayılırken, idrak damarları tıkalı müminler ne yazık okuyor, dinliyor,ama hayatına hayatlarına lanse edemiyor ,oysa hz vahşi uhuddan sonra pisman olmuş  taiflilerin arasına karışıp Medine'ye gelmiş mescit de efendimizin huzuruna çıkıp, Ey Allah'ın Resulü ben amcan Hamza yı şehit eden , öldüren vahşi yim beni af edermisin demişti.  Alemlere rahmet olarak gönderilen efendiler efendisi Hz Muhammed sav ihlas ve samimiyet ile  tövbe eden o günahı işlememiş gibidirler buyurdu ve o da böylelikle sahabei kiram arasına girmiş oldu. Efendimizin sav Ey vahşi senden bir şey rica etsem , mescit de en arkalar da olsan ,veya sütunların arkasında dursan olur mu ,bana uhutda yaşadığım acıları, amcam Hamza yı ve onu bu denli kaybetmenin acısını seni gördüğümde tekrar hatırlatmasan olur mu, bu acıları tekrar yaşamasam olurmu  Diyerek rica eden bir peygamber....  Peki bizler Hz vahşi den rica eden rahmet peygamberi ne ittiba edebiliyor muyuz.  .......  Efendimizin bir gün sabah namazını kılmış karşısında bir adam çıkmıştı,ve ey Allah'ın Resulü sana Bir soru sorabilirmiyim diyordu,Efendimizin sav arkasını döndü ve o adama baktı ,adam başına kadar kara bir örtü örtmüş halde efendimizin arkasında duruyordu.  Bu efendimizin düşmanı Kab bin Zübeyr di, kimseler onu tanımasın diye gzlenmiş yüzüne kadar kara bir çarşaf atmıştı.  Ey Allah'ın Resulü düşmanların gelse senden özür dilese onlara ne yaparsın dedi Alemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz af ederdim buyurdu.  Kab devam etti Peki ey Allah'ın Resulü sana, eşine kızına  Medine iken söven düşmanın kab gelse ,bedir de esir düşünce,sövmeyecegi sözüne karşı hiç bir bedel ödemeden salı verdiğin, ama Mekke ye gittiğin de yine sana, senin eşine kızına bağıra çağıra söven kab bin Zübeyr gelse yinede onu af edermisin dedi Allah rasülü sav Kab bin Zübeyr olsada af ederim buyurdu Kab üzerinde ki örtüyü açarak ben geldim ey Allah'ın Resulü, senin gibi merhamet timsali ,alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberlere ittiba etmeye geldim dedi ......  Peki biz ,kendisine , mübarek eşlerine , mübarek kızına şoven kab ı af eden sav ittiba edebilecekmiyiz. Bizin hayatımız efendimize benzeyecekmi Biz onun hayatından almamız gereken dersleri alıp hayatımıza onun ögretikerini yerleştirecek miyiz Yok sa okuyup geçecek miyiz....  Vesselam...