Eylem KOÇ
Köşe Yazarı
Eylem KOÇ
 

Cemil Tugay’a operasyon mu çekiliyor?

Sokakta grev, akıllarda deli soru: Cemil Tugay’a operasyon mu çekiliyor?   Bugün İzmir’de yeni bir gün değil; bir sınav günü yaşandı. Çünkü sokağa çıkanlar sadece büyükşehir belediyesinin sendikalı işçileri değildi. Mağdur olan yalnızca işçiler değil, tüm bir şehir oldu.   İZMİR KİLİTLENDİ, ÇARESİZLİĞE TESLİM OLDU!   DİSK’e bağlı sendikalı belediye işçileri grev kararı aldı. Ve grevle birlikte İzmir’in neredeyse tüm ana arterleri kilitlendi. Toplu ulaşım durdu, çöpler toplanmadı, hizmet aksadı. Zulüm gibi bir şehir sabahı yaşandı. Koskoca şehir çaresizliğe teslim oldu!     Elbette grev, anayasal bir haktır. Ama peki bu hak, tüm bir kentin yaşam hakkını ipotek altına alacak kadar sınırsız mıdır?   İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın grev süreci boyunca verdiği uzlaşmacı mesajlar oldukça netti: Belediyenin ekonomik gerçekliği ortada… Geçmişten devralınan bütçeyle maaşları ödemek bile güçken, bu taleplerin altından kalkmak mümkün değil.   Üstelik dikkat edin: İzmir halkı bu kez Belediye Başkanı’na sırtını dönmedi. Sosyal medya çok ilginç yorumlara sahne oldu:   “Belediye işçisinin maaşı doktoru geçmiş. Bu kadar yeter.” “Bu grev, Cemil Tugay’a değil, İzmir halkına yapılmıştır.” “Cemil Tugay doğru olanı yapıyor, arkasındayız.”   İLGİNÇLİKLER MANZUMESİ…   Ve asıl ilginç olan neydi biliyor musunuz?   DİSK’in, CHP’ye ideolojik anlamda yakın bir yapısı olması… Bu durum da akıllara şu soruyu getirdi: CHP kendi içinde bir operasyon mu yapıyor? Yoksa birileri Cemil Tugay’ı erken sıkıştırıp halk desteğini mi kırmak istiyor?   Zamanlama manidar, yöntem sert, sonuç ise tartışmalı…   İşçilerin hakkı elbette kutsaldır. Ama hakkını ararken halkı ezmek de adil değildir. İzmir’de denizler kirli, fosseptikler denize akıtılıyor; İzmirli ülkenin en pahalı suyunu kullanıyor. “Acaba işçi maaşlarının bu denli yüksek olması, diğer hizmetlerin aksamasına sebep olmuyor mu?” diye kimse düşünmüyor mu?   Bütün bunlar yaşanırken kimsenin konuşmadığı bir başka gerçek daha var: Eğer bu maaşlar gerçekten iyiyse, neden bu kadar agresif bir grev kararı alındı? Yok, eğer haklı bir talep varsa, neden şeffaf şekilde anlatılmadı? Yoksa bu grev bir hak arama değil de bir mesaj verme aracı mıydı?   ÖZGÜR ÖZEL’İN DİSK ZİYARETİ ÇIKIŞINDA İZMİR GREVİ SORUSUNA VER(EME)DİĞİ CEVAP!   İzmir’deki grev başlamışken bir başka görüntü daha çok konuşulmalı aslında...   CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, DİSK’in ziyaretinde verdiği tepki.   İzmir kilitlenmiş, çöpler dağ olmuş, halk sokağa çıkamaz hâle gelmişti. Tam da bu ortamda DİSK Heyeti CHP Genel Başkanı ile birlikteydi.   CHP liderinden ne yazık ki grev ile ilgili sorulara net cevaplar gelmedi. Özgür Özel şaşkındı. Gözleri konuşuyordu ama dili susuyordu. Kendisine yakışan o cesur çıkışları bu kez yapamadı. Bir gazetecinin Özgür Özel’e tam da DİSK ziyareti çıkışında sorduğu İzmir greviyle ilgili soru ortamı bir anda buz gibi etti! Özel, ‘kem küm’ etti, gazetecinin sorusunu ‘kaçamak’ cevaplarla geçiştirmeye çalıştı! Hatta geçiştirdi! Sanki bir dengenin bozulmasından, perde arkasının ifşa olmasından çekinir gibi bir hali vardı.   PEKİ, NEDEN?   Çünkü sokaktaki vatandaş çok net bir şey söylüyor: “CHP içinde bazı yapılar, kendi belediye başkanlarını baskı altına alıyor.” DİSK, Cemil Tugay’a değil, CHP’ye mi operasyon yapıyordu? İşçinin hakkını savunmak ayrı, İzmir’i esir almak ayrı bir şeydi. Kimse bunu dile getiremiyordu.   Aklımdaki deli sorulardan biri de şu: Özgür Özel'e açık bir mesaj mı verilmek istendi? “CHP lideriysen, bizimle misin, yoksa Tugay’la mı?”   Bu durum siyasetin doğasında olabilir. Ama şu unutulmamalı: İzmir halkı bu oyunun bir parçası olmak zorunda değil.   Eğer birileri CHP içinde güç savaşı yapıyorsa, bu savaşı İzmir’in sokaklarında değil, kendi kulislerinde vermelidir. Çünkü halk artık kimin ne için konuştuğunu, ne zaman sustuğunu çok iyi okuyor.   Ve eğer CHP Genel Başkanı bu konuda gerçekten samimiyse, önce şunu yapmalı: DİSK’in bu grev kararının halk nezdindeki karşılığını sorgulamalı. İşçi hakkını savunmak başka, siyasi rest çekmek başka… Bu ayrımı kendisi yapmazsa, halk yapar.   Sözün özü şu: Başkan Cemil Tugay’ın yalnız bırakıldığı hissi, Özgür Özel’in sessizliğiyle daha da büyüdü. Ama bu yalnızlık sadece bir adamın değil, tüm İzmir halkının omuzlarına binen bir yüktü.   Görünen o ki, CHP'nin kendi içinde konuşması gereken çok şey var. Ama İzmir halkı şunu çok net söylüyor: "Bizi bu konuşmanın bedelini ödeyen taraf yapmayın."   İzmir halkı sorguluyor: Cemil Tugay’a karşı mı bu hamle? Yoksa İzmir’i ceza kesilecek bir alan olarak mı görüyorlar?   Bu şehir çok şey gördü ama hiçbir zaman kendi insanının bu kadar zorlandığı bir sabaha, bu kadar öfkeli uyanmadı.   Sendikalar işçinin hakkını koruyacaksa, halkın hakkını da unutmamalı. Siyasetçiler halkın iradesini temsil edecekse, bu kargaşaya karşı ses çıkarmalı. Çünkü bu sadece bir maaş pazarlığı değil; İzmir’in huzur sınavı.   Ve son söz: İzmir, kimin ne kadar maaş aldığıyla değil; bu şehirde yaşamın ne kadar sürdürülebilir olduğu ile ilgileniyor.
Ekleme Tarihi: 29 May 2025 - Thursday

Cemil Tugay’a operasyon mu çekiliyor?

Sokakta grev, akıllarda deli soru: Cemil Tugay’a operasyon mu çekiliyor?

 

Bugün İzmir’de yeni bir gün değil; bir sınav günü yaşandı.

Çünkü sokağa çıkanlar sadece büyükşehir belediyesinin sendikalı işçileri değildi.

Mağdur olan yalnızca işçiler değil, tüm bir şehir oldu.

 

İZMİR KİLİTLENDİ, ÇARESİZLİĞE TESLİM OLDU!

 

DİSK’e bağlı sendikalı belediye işçileri grev kararı aldı.

Ve grevle birlikte İzmir’in neredeyse tüm ana arterleri kilitlendi.

Toplu ulaşım durdu, çöpler toplanmadı, hizmet aksadı.

Zulüm gibi bir şehir sabahı yaşandı.

Koskoca şehir çaresizliğe teslim oldu!

 

 

Elbette grev, anayasal bir haktır.

Ama peki bu hak, tüm bir kentin yaşam hakkını ipotek altına alacak kadar sınırsız mıdır?

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın grev süreci boyunca verdiği uzlaşmacı mesajlar oldukça netti:

Belediyenin ekonomik gerçekliği ortada…

Geçmişten devralınan bütçeyle maaşları ödemek bile güçken, bu taleplerin altından kalkmak mümkün değil.

 

Üstelik dikkat edin:

İzmir halkı bu kez Belediye Başkanı’na sırtını dönmedi.

Sosyal medya çok ilginç yorumlara sahne oldu:

 

“Belediye işçisinin maaşı doktoru geçmiş. Bu kadar yeter.”

“Bu grev, Cemil Tugay’a değil, İzmir halkına yapılmıştır.”

“Cemil Tugay doğru olanı yapıyor, arkasındayız.”

 

İLGİNÇLİKLER MANZUMESİ…

 

Ve asıl ilginç olan neydi biliyor musunuz?

 

DİSK’in, CHP’ye ideolojik anlamda yakın bir yapısı olması…

Bu durum da akıllara şu soruyu getirdi:

CHP kendi içinde bir operasyon mu yapıyor?

Yoksa birileri Cemil Tugay’ı erken sıkıştırıp halk desteğini mi kırmak istiyor?

 

Zamanlama manidar, yöntem sert, sonuç ise tartışmalı…

 

İşçilerin hakkı elbette kutsaldır.

Ama hakkını ararken halkı ezmek de adil değildir.

İzmir’de denizler kirli, fosseptikler denize akıtılıyor; İzmirli ülkenin en pahalı suyunu kullanıyor.

“Acaba işçi maaşlarının bu denli yüksek olması, diğer hizmetlerin aksamasına sebep olmuyor mu?” diye kimse düşünmüyor mu?

 

Bütün bunlar yaşanırken kimsenin konuşmadığı bir başka gerçek daha var:

Eğer bu maaşlar gerçekten iyiyse, neden bu kadar agresif bir grev kararı alındı?

Yok, eğer haklı bir talep varsa, neden şeffaf şekilde anlatılmadı?

Yoksa bu grev bir hak arama değil de bir mesaj verme aracı mıydı?

 

ÖZGÜR ÖZEL’İN DİSK ZİYARETİ ÇIKIŞINDA İZMİR GREVİ SORUSUNA VER(EME)DİĞİ CEVAP!

 

İzmir’deki grev başlamışken bir başka görüntü daha çok konuşulmalı aslında...

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, DİSK’in ziyaretinde verdiği tepki.

 

İzmir kilitlenmiş, çöpler dağ olmuş, halk sokağa çıkamaz hâle gelmişti.

Tam da bu ortamda DİSK Heyeti CHP Genel Başkanı ile birlikteydi.

 

CHP liderinden ne yazık ki grev ile ilgili sorulara net cevaplar gelmedi.

Özgür Özel şaşkındı. Gözleri konuşuyordu ama dili susuyordu.

Kendisine yakışan o cesur çıkışları bu kez yapamadı.

Bir gazetecinin Özgür Özel’e tam da DİSK ziyareti çıkışında sorduğu İzmir greviyle ilgili soru ortamı bir anda buz gibi etti!

Özel, ‘kem küm’ etti, gazetecinin sorusunu ‘kaçamak’ cevaplarla geçiştirmeye çalıştı! Hatta geçiştirdi!

Sanki bir dengenin bozulmasından, perde arkasının ifşa olmasından çekinir gibi bir hali vardı.

 

PEKİ, NEDEN?

 

Çünkü sokaktaki vatandaş çok net bir şey söylüyor:

“CHP içinde bazı yapılar, kendi belediye başkanlarını baskı altına alıyor.”

DİSK, Cemil Tugay’a değil, CHP’ye mi operasyon yapıyordu?

İşçinin hakkını savunmak ayrı, İzmir’i esir almak ayrı bir şeydi.

Kimse bunu dile getiremiyordu.

 

Aklımdaki deli sorulardan biri de şu:

Özgür Özel'e açık bir mesaj mı verilmek istendi?

“CHP lideriysen, bizimle misin, yoksa Tugay’la mı?”

 

Bu durum siyasetin doğasında olabilir.

Ama şu unutulmamalı:

İzmir halkı bu oyunun bir parçası olmak zorunda değil.

 

Eğer birileri CHP içinde güç savaşı yapıyorsa, bu savaşı İzmir’in sokaklarında değil, kendi kulislerinde vermelidir.

Çünkü halk artık kimin ne için konuştuğunu, ne zaman sustuğunu çok iyi okuyor.

 

Ve eğer CHP Genel Başkanı bu konuda gerçekten samimiyse, önce şunu yapmalı:

DİSK’in bu grev kararının halk nezdindeki karşılığını sorgulamalı.

İşçi hakkını savunmak başka, siyasi rest çekmek başka…

Bu ayrımı kendisi yapmazsa, halk yapar.

 

Sözün özü şu:

Başkan Cemil Tugay’ın yalnız bırakıldığı hissi, Özgür Özel’in sessizliğiyle daha da büyüdü.

Ama bu yalnızlık sadece bir adamın değil, tüm İzmir halkının omuzlarına binen bir yüktü.

 

Görünen o ki, CHP'nin kendi içinde konuşması gereken çok şey var.

Ama İzmir halkı şunu çok net söylüyor:

"Bizi bu konuşmanın bedelini ödeyen taraf yapmayın."

 

İzmir halkı sorguluyor:

Cemil Tugay’a karşı mı bu hamle?

Yoksa İzmir’i ceza kesilecek bir alan olarak mı görüyorlar?

 

Bu şehir çok şey gördü ama hiçbir zaman kendi insanının bu kadar zorlandığı bir sabaha, bu kadar öfkeli uyanmadı.

 

Sendikalar işçinin hakkını koruyacaksa, halkın hakkını da unutmamalı.

Siyasetçiler halkın iradesini temsil edecekse, bu kargaşaya karşı ses çıkarmalı.

Çünkü bu sadece bir maaş pazarlığı değil; İzmir’in huzur sınavı.

 

Ve son söz:

İzmir, kimin ne kadar maaş aldığıyla değil; bu şehirde yaşamın ne kadar sürdürülebilir olduğu ile ilgileniyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.