Sonrası var mı bilmiyoruz. Kesin olarak birazdan ne olacak, yarına çıkar mıyız, bir bayram daha görür müyüz bilmiyoruz. Mesela 2023 yılı hakkında herkes bir şeyler söylerken gerçekten ne olacağını bilmiyoruz ama aramızdan 2023’ü görecekler olacağı gibi göremeyecekler de olacak bunu biliyoruz. Aslında nefes alırken geri verebileceğimizi bile bilmiyoruz. Hal böyleyken herkes bir sonradır tutturmuş hayatına devam ediyor.  İktidarlar “bizden sonra yine biz varız” zannıyla kıyamete kadar kazanacağız yanılgısıyla politika yapıyor ya da siyaset üretemiyor veya halka hizmet edemiyor. Makam sahipleri oturdukları koltuklardan hiç kaldırılmayacakmış gibi hareket ediyor, sonra başkalarının oturacağını düşünmüyor. İdareciler “sonra hallederiz” diyerek önüne geleni idare ederek işleri sürüncemede bırakıyor. Mal sahipleri, altın, döviz, nakit cinsinden zengin olanlar, “biraz daha kazanalım, şu inşaatı da bitirelim, şu arsayı da alalım sonra bakarız” diyerek yoksulun boynunu bükük bırakıyor, tüyü bitmedik yetimin hakkı ile helal mallarını harama buluyor. Birçok günah “nasıl olsa sonra tövbe ederim” diyerek işleniyor. “Daha gencim sonra kılarım” diyerek terk ediliyor namazlar. “Daha vakit var sonra çalışırım” diye kalıyor dersler, çakıyor sınavlar. “Sonra bir gün helalleşiriz” diye devam ediyor küslükler. “Bu bayram da çocuklarla bir tatile gidelim, kafa dinleyelim sonra ziyarete gideriz valideyle pederi” derken geçiyor yıllar. “Sonra el öpmeye gideriz” derken cenazelerde ele alınıyor kürekler, mevtanın üzerine toprak atılırken pişman oluyor insan. “Sonra, sonra” derken bitiyor hayatlar. Sonra aklıma Peygamberimizin bir hadis-i şerifi geliyor, “erteleyenler helak oldu.” Erteleyenler yani yarıncılar, sonracılar, daha zamanımız varcılar, hele bi durcular, en kısa zamandacılar. İşte helak olanlar. Sonra bir başka hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “daha vakit var, ileride yaparım demek şeytanın müminlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir.” Pekâlâ ertelemek ve sonracılıkla alakalı başka hadisler, ayetler var mı? Var tabi ki ama sonra okuruz. Şeytanın müminlerin kalbine bıraktığı vesvese ne demek acaba? Ona da sonra bakarız. İşte böyle sonranın karanlığına terk edilmiş şekilde akıp gidiyor hayat.  Hepimizin mutlaka her gün sonralık bir şeyleri oluyor. Hâlbuki hayat, anın kıymetini bilenlerin elinden tutmaktadır, cennetin kapıları ertelemeyenlere açılmaktadır, Hz. Peygambere (sav) komşu olmak sonra demeden iyilik yolunda olmakla mümkündür, Cenab-ı Allah en büyük mükâfatlarını ertelemeden kulluğun hakkını verenlere behşedecektir. Peki ya sonra ne olacak? Sonra inşallah “sonra” demeyenler kazanacak. Milli Gazete | Fatih Yılmaz