Anasayfa
Yazarlar
Erol Aydın
Yazı Detayı
Bu yazı 352 kez okundu.
KALORİFER PETEĞİ UÇAR MI?
Milli ve yerli muharip savaş uçağımız Kaan'a ait ilk parça üretildiğinde kalorifer peteğine benzetilerek aklı sıra alay konusu olmuştu.
O parça, zamanla ete kemiğe bürünüp, ortaya kaporta çıkınca bu sefer de maket olarak dalga konusu olmuştu. Karada hareket ettiğinde, uçmuyor diye tiye alındı. İlk defa havalandı bu sefer de uçuş süresini beğenmeyerek burun kıvırdılar. Deneme uçuşu ve testlerini başarıyla tamamlandığında bu sefer de motoru bize ait değil diye itibarsızlaştırmak istediler.
Son olarak 48 adet Kaan Endonezya’ya satıldı, hızını alamayan iflah olmaz muhalifler ona da kılıf bulmakta ve kulp takmakta gecikmediler. Bu satıştan elde edilecek 10 milyar dolar sanki devletin kasasına değil de Erdoğan’ın cebine girecekmiş gibi feveran ediyorlar. İnsan hakları, demokrasi, hukukun olmadığı ve geçim derdinin olduğu yerde Kaan’ın sadra şifa olmayacağı öngörüsü ile düşünce tarihinde çığır açtıklarını sanıyorlar!
Bütün bunlar şaka değil, gerçek ve bizzat yaşandı. Savunma sanayinde ortaya çıkan bu başarının tüm hazımsızlığı iktidar ve Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıkmaktadır. Geçmişte yapılanlar hafızalarda tazeliğini korurken, beka sorunu olan savunma konusu siyaset üstü bir konu olması gerekirken maalesef bağnazlıkta sınır tanımayan muhalifler yüzünden bizim dış düşmana ihtiyacımız olmadığını da bir kez daha yaşayarak görmüş olduk.
Türkiye son yıllarda yaptığı atak ve yatırımlar ile bütün dünyanın dikkatini çekmektedir. Bu aksiyonlarla Türkiye sınıf atlamış olup, bir üst lige çıkarak özellikle İha ve Siha konusunda dünyada çok önemli bir aktör durumuna gelmiştir. Karabağ ve Ukrayna savaşlarında elde edilen başarılar dosta güven, düşmana korku salmış durumdadır. Geri dönüşü olmayan bu yolda Teknofest gibi etkinlikler ile de halkın büyük katılımı ve desteği sağlanmıştır. Bu sayede birçok gence vizyon ve gelecek sağlanarak büyük bir ivme yakalamıştır. Rol ve model olarak Baykar’ın öncülüğü büyük bir heyecan ve teveccühe mazhar olmuştur.
Sonuç olarak; kervan Kaan ile yola çıkmış olup, hedef Kızılelma olmaktadır. Bu uğurda elini taşın altına koyan herkes tarihte altın harflerle yerini alacaktır. Şairin dediği gibi, “Mehmet’im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebet bizimdir!” Demek ki neymiş, Mevla’m isterse kalorifer peteği de uçarmış, bunu da bizzat yaşayarak görmüş olduk, Yüce Allah’ım sen nelere kadirsin.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 16 June 2025 - Monday
KALORİFER PETEĞİ UÇAR MI?
Milli ve yerli muharip savaş uçağımız Kaan'a ait ilk parça üretildiğinde kalorifer peteğine benzetilerek aklı sıra alay konusu olmuştu.
O parça, zamanla ete kemiğe bürünüp, ortaya kaporta çıkınca bu sefer de maket olarak dalga konusu olmuştu. Karada hareket ettiğinde, uçmuyor diye tiye alındı. İlk defa havalandı bu sefer de uçuş süresini beğenmeyerek burun kıvırdılar. Deneme uçuşu ve testlerini başarıyla tamamlandığında bu sefer de motoru bize ait değil diye itibarsızlaştırmak istediler.
Son olarak 48 adet Kaan Endonezya’ya satıldı, hızını alamayan iflah olmaz muhalifler ona da kılıf bulmakta ve kulp takmakta gecikmediler. Bu satıştan elde edilecek 10 milyar dolar sanki devletin kasasına değil de Erdoğan’ın cebine girecekmiş gibi feveran ediyorlar. İnsan hakları, demokrasi, hukukun olmadığı ve geçim derdinin olduğu yerde Kaan’ın sadra şifa olmayacağı öngörüsü ile düşünce tarihinde çığır açtıklarını sanıyorlar!
Bütün bunlar şaka değil, gerçek ve bizzat yaşandı. Savunma sanayinde ortaya çıkan bu başarının tüm hazımsızlığı iktidar ve Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıkmaktadır. Geçmişte yapılanlar hafızalarda tazeliğini korurken, beka sorunu olan savunma konusu siyaset üstü bir konu olması gerekirken maalesef bağnazlıkta sınır tanımayan muhalifler yüzünden bizim dış düşmana ihtiyacımız olmadığını da bir kez daha yaşayarak görmüş olduk.
Türkiye son yıllarda yaptığı atak ve yatırımlar ile bütün dünyanın dikkatini çekmektedir. Bu aksiyonlarla Türkiye sınıf atlamış olup, bir üst lige çıkarak özellikle İha ve Siha konusunda dünyada çok önemli bir aktör durumuna gelmiştir. Karabağ ve Ukrayna savaşlarında elde edilen başarılar dosta güven, düşmana korku salmış durumdadır. Geri dönüşü olmayan bu yolda Teknofest gibi etkinlikler ile de halkın büyük katılımı ve desteği sağlanmıştır. Bu sayede birçok gence vizyon ve gelecek sağlanarak büyük bir ivme yakalamıştır. Rol ve model olarak Baykar’ın öncülüğü büyük bir heyecan ve teveccühe mazhar olmuştur.
Sonuç olarak; kervan Kaan ile yola çıkmış olup, hedef Kızılelma olmaktadır. Bu uğurda elini taşın altına koyan herkes tarihte altın harflerle yerini alacaktır. Şairin dediği gibi, “Mehmet’im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebet bizimdir!” Demek ki neymiş, Mevla’m isterse kalorifer peteği de uçarmış, bunu da bizzat yaşayarak görmüş olduk, Yüce Allah’ım sen nelere kadirsin.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.