Genel Görünüm ve Temel Veriler
Türkiye’de ticari süt işletmeleri Haziran 2025’te 934 bin 745 ton inek sütü topladı. Bu miktar, geçen yılın aynı ayına göre %0,9’luk bir artış anlamına geliyor. Ancak Mayıs 2025’e kıyasla %6,5’lik düşüş dikkat çekici. Yılın ilk yarısında ise toplam toplanan süt miktarı 5 milyon 769 bin 506 ton olarak gerçekleşti; bu, 2024’ün aynı dönemine göre yalnızca %0,8’lik sınırlı bir artış demek.
Buradaki tablo, üretimde yatay bir seyir izlendiğini gösteriyor. Yani yıllık bazda artış olsa da aylık bazda üretim düşüşleri mevsimsel koşulların ve yem maliyetlerinin etkisini ortaya koyuyor.
Ürün Bazında Haziran 2025 Performansı
Geçen yılın haziran ayına göre üretimdeki değişim:
Ürün 2024 Haziran (Ton) 2025 Haziran (Ton) Değişim (%)
İçme sütü 96.973 124.852 +28,7
Yoğurt 112.648 115.531 +2,6
Ayran ve kefir 79.150 88.403 +11,7
İnek peyniri 62.616 66.019 +5,4
Tereyağı ve sadeyağ 7.685 9.129 +18,8
Burada en dikkat çekici kalem içme sütü. %28,7’lik artış hem üretim kapasitesindeki iyileşmeyi hem de ambalajlı süt tüketiminde belirgin talep artışını gösteriyor. Ayran ve kefir üretimindeki çift haneli artış, fermente süt ürünlerine yönelik sağlıklı beslenme eğiliminin güçlendiğini ortaya koyuyor. Tereyağı ve sadeyağ üretiminde %18,8’lik artış ise yüksek katma değerli süt yağlarının hem iç hem dış piyasada daha çok tercih edildiğini düşündürüyor.
Ocak–Haziran 2025 Kümülatif Veriler
Yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla:
Toplanan inek sütü: %0,8 artış
İçme sütü: %6,9 artış
Yoğurt: %3,8 artış
Ayran ve kefir: %7,6 artış
İnek peyniri: %1,8 artış
Tereyağı ve sadeyağ: %11,2 artış
Bu tablo, özellikle tereyağı ve içme sütünde belirgin üretim artışı olduğunu, peynir ve yoğurt gibi temel ürünlerde ise artışın daha sınırlı kaldığını ortaya koyuyor.
Mevsimsel Dalgalanmalar ve Üretim Faktörleri
Haziran ayında süt üretiminde Mayıs’a göre yaşanan %6,5’lik düşüş, süt veriminin yaz aylarında gerileme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu durumun başlıca nedenleri:
Sıcak hava koşulları: Yüksek sıcaklıklar süt verimini düşürür, çünkü hayvanlar enerji kaybını telafi etmek için daha çok su içer, daha az yem tüketir.
Yem maliyetleri: Artan yem fiyatları, bazı üreticilerin sürü besleme programlarını kısıtlamasına yol açabiliyor.
Talep dalgalanmaları: Okulların tatilde olduğu yaz aylarında içme sütü tüketiminde mevsimsel değişimler yaşanabiliyor.
Tüketici Tercihlerindeki Değişim
Ambalajlı süt ve güvenli gıda bilinci: %28,7’lik artış, tüketicinin açık süt yerine pastörize veya UHT sütü tercih ettiğini gösteriyor.
Fonksiyonel ürün talebi: Kefir gibi probiyotik içeriği yüksek ürünlere olan talep, sağlıklı yaşam trendinin güçlenmesiyle paralel artıyor.
Geleneksel ürünlerin modernleşmesi: Tereyağı ve peynir gibi geleneksel ürünler, artık daha hijyenik ve endüstriyel standartlarda üretilip paketleniyor; bu da tüketimi artırıyor.
Ekonomik ve İhracat Boyutu
İç pazarda büyüme: Ambalajlı süt ve katma değerli ürünlerdeki artış, iç pazarda sektörün büyüme potansiyelini ortaya koyuyor.
İhracat fırsatları: Tereyağı ve peynir, Türkiye’nin Ortadoğu ve Türkî Cumhuriyetler pazarlarında güçlü talep gördüğü ürünler. Haziran 2025’teki üretim artışı, bu pazarlara yönelik arz kapasitesini destekleyebilir.
Girdi maliyetleri baskısı: Artan enerji, yem ve lojistik maliyetleri, üretim artışının kâr marjlarına birebir yansımamasına neden olabilir.
Gelecek Beklentileri
Kısa vadede: Temmuz–Ağustos döneminde süt veriminin mevsimsel olarak biraz daha düşmesi beklenebilir. Ancak soğutma teknolojilerinin yaygınlaşması, bu düşüşü sınırlayabilir.
Orta vadede: Katma değerli ürünlerde (organik süt, kefir, protein yoğun süt ürünleri) pazarın büyümeye devam etmesi bekleniyor.
Uzun vadede: Sürdürülebilir süt üretimi, yem bitkisi üretiminin artırılması ve iklim değişikliği etkilerine karşı adaptasyon yatırımları sektörün geleceğinde kritik olacak.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com