Murat Fidan
Köşe Yazarı
Murat Fidan
 

NE YAPARLARSA YAPSINLAR...

NE YAPARLARSA YAPSINLAR 2090 YILINA KADAR İSLAMIN ZAHİR VE GALİB İLERLEYİŞİNİ DURDURAMAYACAKLAR İNŞALLAH... Allah’ın ilmi, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak bütün hadiseleri, zamanları ve mekânları kuşatmıştır. Çünkü herşey her olay onun sonsuz güç ve ilmi dairesinde oluyor. O ilmin haricinde hiçbir şey kalamaz ve ondan saklanamaz. Henüz vukuâ gelmemiş gaybî olayları ancak Allah bilir. Allah’tan başkası gaybı bilemez... İslâm âlimleri, “Gaybı, Allah’tan başkası bilemez” düsturuna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek için, gaybdan haber vermeyi yasak görmüşler. Haber verenler de, yalnız işâret sûretinde perdeli ve kapalı olarak ihbar etmişlerdir. Burada Bediüzzaman gaybı asla biliyor değil, bilakis Ayeti kerime ve Hadisi şerilerdeki işaretlere binaen en iyisini Allah bilir diyerek söylüyor. Hem biz biliyoruz ki, yaş kuru her olay yüce kitabımız Kur'anı Hakim'de vardır... Hazreti Ali’nin (r.a) Kaside-i Celcelûtiyesi, baştan nihayete kadar, bir nevî ebced ve cifir hesabı üzerine telif edilmiştir. Hem, Cafer-i Sadık ve Muhyiddin-i Arabî (k.s) gibi gaybî sırlar ile uğraşan zatlar ve harf ilminin sırlarına çalışanlar, bu ebced hesabını gaybî bir düstur ve bir anahtar kabul etmişler.” (Şuâlar, s. 613) İşte, âhir zamandan ve kıyametten haber veren bir hadis-i şerifi, Bediüzzaman hazretleri ebced ve cifir ilmiyle tahlil eder ve bir takım tarihler çıkarır. “Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî zâhirine ale’l-hakkı hattâ ye’tiyallahü bi emrihî.” Meâlen: “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.” “Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî.” Ebced ve cifir ilmiyle rakam değeri Rûmi tarihle 1542. (Milâdî 2126) “Zâhirine ale’l-hak.” Rûmî 1506 (Milâdî 2090) “Hattâ ye’tiyallahü bi emrihî.” Rûmi 1545 (Milâdî 2129) Bediüzzaman hazretleri İslam mukadderatını düşünürken, birden kalbine bu hadisin ihtar edildiğini, Allahu alem 1506 tarihine, yâni, 2090 Milâdî tarihine kadar zâhir, âşikârâne, belki galibâne İslamiyetin dünyada ilerleyeceğini, sonra 1542 tarihine kadar, yâni, Milâdî 2126 yılına kadar, gizli ve mağlûbiyet içinde irşad ve tenvir vazifesini sürdüreceğine işaret edilmiştir... Ve başka bir işaret; Allahu alem Fatiha-i Şerif’de, sırat-ı müstakîm üzerinde olan, yâni doğru yoldan gidenleri tarif eden “Ellezîne en’amte aleyhim” fıkrasının şeddesiz 1506 ederek, “Zâhirine ale’l-hak” fıkrasının rakam değerine aynen denk gelmesi hadisin îmasını teyid edip remz derecesine yükseltmesi de çok anlamlıdır. La ye'lemul ğaybe illallah... Sultan-ı Kainat, Hakim-i Kadir, Kahhar-ı Zulcelal azgınlaşmış beşere nihayetsiz ordularının içinde bulunan bir nev olan mikroskobik bir virüsü musallat ederek, nemrudlaşmış kafaları yere indirmesi, mağrur ve müstekbir dünya devletlerini dize getirmesi, kibirleriyle şişmiş beşerin serkeşliği bıraktırıp acz ve fakriyetlerini anlamalarını sağlaması ve maneviyata doğru kamçılaması da gösteriyor ki; bu dünya sahipsiz değil ve  bir Fail-i Muhtar tarafından idare ediliyor ve en küçük bir ordusuyla koca beşeri terbiye ve hizaya gerirebiliyor. İstediği anda dünyayı istediği şekle çevirebiliyor. Aynı zamanda Ayasofya Camiinin de asliyetine rücu etmesi de bu hızlı inkışafatın  ayak seslerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu ve bunun gibi kuvvetli ve sarih işaretler, 2090 yılına kadar galibane ve zahir bir şekilde İslamiyetin dünya’ya hem galip, hem hakim, hem müessir ve hemde rüçhan olacağını müjdeliyor inşallah-u Rahman. Zaten bunun işaretleri çok hızlı ve def’i olarak günümüzde çok hızlu bir şekilde emareleri gözüküyor  ve yüzlerce başdöndürücü hadiseler de bu bürhanları te’yid ediyor elhamdulillah. Onun için hiç korkmayınız ve çekinmeyiniz. Hizmetinize futursuz bir şekilde aşk ve şevk ile devam ediniz. Murat FİDAN
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2020 - Çarşamba

NE YAPARLARSA YAPSINLAR...

NE YAPARLARSA YAPSINLAR 2090 YILINA KADAR İSLAMIN ZAHİR VE GALİB İLERLEYİŞİNİ DURDURAMAYACAKLAR İNŞALLAH...

Allah’ın ilmi, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak bütün hadiseleri, zamanları ve mekânları kuşatmıştır. Çünkü herşey her olay onun sonsuz güç ve ilmi dairesinde oluyor. O ilmin haricinde hiçbir şey kalamaz ve ondan saklanamaz. Henüz vukuâ gelmemiş gaybî olayları ancak Allah bilir. Allah’tan başkası gaybı bilemez...

İslâm âlimleri, “Gaybı, Allah’tan başkası bilemez” düsturuna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek için, gaybdan haber vermeyi yasak görmüşler. Haber verenler de, yalnız işâret sûretinde perdeli ve kapalı olarak ihbar etmişlerdir. Burada Bediüzzaman gaybı asla biliyor değil, bilakis Ayeti kerime ve Hadisi şerilerdeki işaretlere binaen en iyisini Allah bilir diyerek söylüyor. Hem biz biliyoruz ki, yaş kuru her olay yüce kitabımız Kur'anı Hakim'de vardır...

Hazreti Ali’nin (r.a) Kaside-i Celcelûtiyesi, baştan nihayete kadar, bir nevî ebced ve cifir hesabı üzerine telif edilmiştir. Hem, Cafer-i Sadık ve Muhyiddin-i Arabî (k.s) gibi gaybî sırlar ile uğraşan zatlar ve harf ilminin sırlarına çalışanlar, bu ebced hesabını gaybî bir düstur ve bir anahtar kabul etmişler.” (Şuâlar, s. 613)

İşte, âhir zamandan ve kıyametten haber veren bir hadis-i şerifi, Bediüzzaman hazretleri ebced ve cifir ilmiyle tahlil eder ve bir takım tarihler çıkarır. “Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî zâhirine ale’l-hakkı hattâ ye’tiyallahü bi emrihî.” Meâlen: “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.”

“Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî.” Ebced ve cifir ilmiyle rakam değeri Rûmi tarihle 1542. (Milâdî 2126)

“Zâhirine ale’l-hak.” Rûmî 1506 (Milâdî 2090)

“Hattâ ye’tiyallahü bi emrihî.” Rûmi 1545 (Milâdî 2129)

Bediüzzaman hazretleri İslam mukadderatını düşünürken, birden kalbine bu hadisin ihtar edildiğini, Allahu alem 1506 tarihine, yâni, 2090 Milâdî tarihine kadar zâhir, âşikârâne, belki galibâne İslamiyetin dünyada ilerleyeceğini, sonra 1542 tarihine kadar, yâni, Milâdî 2126 yılına kadar, gizli ve mağlûbiyet içinde irşad ve tenvir vazifesini sürdüreceğine işaret edilmiştir...

Ve başka bir işaret; Allahu alem Fatiha-i Şerif’de, sırat-ı müstakîm üzerinde olan, yâni doğru yoldan gidenleri tarif eden “Ellezîne en’amte aleyhim” fıkrasının şeddesiz 1506 ederek, “Zâhirine ale’l-hak” fıkrasının rakam değerine aynen denk gelmesi hadisin îmasını teyid edip remz derecesine yükseltmesi de çok anlamlıdır. La ye'lemul ğaybe illallah...

Sultan-ı Kainat, Hakim-i Kadir, Kahhar-ı Zulcelal azgınlaşmış beşere nihayetsiz ordularının içinde bulunan bir nev olan mikroskobik bir virüsü musallat ederek, nemrudlaşmış kafaları yere indirmesi, mağrur ve müstekbir dünya devletlerini dize getirmesi, kibirleriyle şişmiş beşerin serkeşliği bıraktırıp acz ve fakriyetlerini anlamalarını sağlaması ve maneviyata doğru kamçılaması da gösteriyor ki; bu dünya sahipsiz değil ve  bir Fail-i Muhtar tarafından idare ediliyor ve en küçük bir ordusuyla koca beşeri terbiye ve hizaya gerirebiliyor. İstediği anda dünyayı istediği şekle çevirebiliyor.

Aynı zamanda Ayasofya Camiinin de asliyetine rücu etmesi de bu hızlı inkışafatın 
ayak seslerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Bu ve bunun gibi kuvvetli ve sarih işaretler, 2090 yılına kadar galibane ve zahir bir şekilde İslamiyetin dünya’ya hem galip, hem hakim, hem müessir ve hemde rüçhan olacağını müjdeliyor inşallah-u Rahman. Zaten bunun işaretleri çok hızlı ve def’i olarak günümüzde çok hızlu bir şekilde emareleri gözüküyor  ve yüzlerce başdöndürücü hadiseler de bu bürhanları te’yid ediyor elhamdulillah. Onun için hiç korkmayınız ve çekinmeyiniz. Hizmetinize futursuz bir şekilde aşk ve şevk ile devam ediniz.

Murat FİDAN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.