Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

SOHBETTEN, İLETİŞİME TELEFON MACERAMIZ

Akıllı telefonların devreye girmesi ile artık kullandığımız cihazlar birer cep bilgisayarı oldular. Dolayısı ile sosyal yapımızdan, kültürümüze kadar birçok alanda köklü değişimler yaşandı. İyi ve kötü yönleri ile birlikte cep telefonları ile yaşamaya devam edeceğiz gibi gözüküyor. Kuşaklar arasında çatışmaya sebep olsa da bir nesil sonra bu çatışmanın da ortadan kalkacağı kuvvetle muhtemeldir. Teknolojiye meraklı bir toplum olarak dünyada ki gelişmeleri yakından takip ettiğimiz doğrudur. Bunun yanında bütçemiz el vermese de son model telefonları almak yine hasletlerimizdendir. Dünya için büyük ve iştahlı bir pazar olduğumuz için son çıkan ürünlerin ülkemize satışa sunulması sürpriz değildir. Desinler ve gösteriş merakımız artık sır olmadığı için bu zaafımız çok iyi değerlendirilmektedir. Bu konuda sosyal medyada dolaşan espri oldukça anlamlı olması yanında oldukça da düşündürücüdür. Adam yeni İphone’u arka cebine koyup kahveye gitmiş, sandalyeye oturduğunda çat diye bir ses duyduğunda “inşallah belim kırılmıştır” diyerek telefonuna verdiği değeri ortaya koymuştur. Bütün bunların yanında, telefonu kullanma konusunda yol almamız gereken birçok merhalenin olması da bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Cep telefonlarının olmadığı dönemlerde iletişim kurmak hem lüks hem de oldukça külfetli bir aktiviteydi. En azından ses kalitesi çok iyi olmadığı için sesinizi karşı tarafa duyurmak için bayağı bir bağırmanız gerekiyordu. Bu durumdan mütevellit olsa gerek günümüzde birçok yaşlı o alışkanlıkla telefonda bağırarak konuşuyor, bu psikolojiyi üzerimizden atmamız pek mümkün gözükmüyor. Yeni nesilde ise eğilim, telefonuna kayıtlı olmayan çağrılara cevap vermiyor. Telefon numaramızı birçok vesile ile kamu ve özel kurumlar ile paylaştığımız için her an bir vesile ile aranmamız söz konusu olabilir. Bu durumda mağduriyet yaşanmaması için gerekli cevapları vermek gerekir, işinize gelmiyorsa kapatabilirsiniz. Bunun böyle olması sosyal medyada oluşturulan algılarla ilgili olup kafamız çok karıştığı için kendi irademizle akıl yürütemediğimizden kaynaklanmaktadır.    Telefonda konuşurken yapılan diğer bir olumsuzluk ise karşı tarafın müsait olup olmadığı düşünülmeden lafın uzatılmasıdır. Özellikle ev hanımları telefonu sohbet aracı olarak kullandıkları için en ince ayrıntısına kadar gününün nasıl geçtiğini anlatması, sizi esir alması içten bile değildir. Çoğu zaman nezaketen dinleseniz bile buna benzer birkaç telefon alsanız gününüz öldü demektir. Sonuç olarak; telefonun bir iletişim aracı olduğunu öğrenmemiz çok kolay olmayacaktır. Teknolojiye olan merakımızın yarısını adabı muaşeret konusuna ayırmadığımız sürece bu tür eleştiriler sürüp, gidecektir. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2020 - Pazartesi

SOHBETTEN, İLETİŞİME TELEFON MACERAMIZ

Akıllı telefonların devreye girmesi ile artık kullandığımız cihazlar birer cep bilgisayarı oldular. Dolayısı ile sosyal yapımızdan, kültürümüze kadar birçok alanda köklü değişimler yaşandı.

İyi ve kötü yönleri ile birlikte cep telefonları ile yaşamaya devam edeceğiz gibi gözüküyor. Kuşaklar arasında çatışmaya sebep olsa da bir nesil sonra bu çatışmanın da ortadan kalkacağı kuvvetle muhtemeldir. Teknolojiye meraklı bir toplum olarak dünyada ki gelişmeleri yakından takip ettiğimiz doğrudur. Bunun yanında bütçemiz el vermese de son model telefonları almak yine hasletlerimizdendir. Dünya için büyük ve iştahlı bir pazar olduğumuz için son çıkan ürünlerin ülkemize satışa sunulması sürpriz değildir. Desinler ve gösteriş merakımız artık sır olmadığı için bu zaafımız çok iyi değerlendirilmektedir. Bu konuda sosyal medyada dolaşan espri oldukça anlamlı olması yanında oldukça da düşündürücüdür. Adam yeni İphone’u arka cebine koyup kahveye gitmiş, sandalyeye oturduğunda çat diye bir ses duyduğunda “inşallah belim kırılmıştır” diyerek telefonuna verdiği değeri ortaya koymuştur.

Bütün bunların yanında, telefonu kullanma konusunda yol almamız gereken birçok merhalenin olması da bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Cep telefonlarının olmadığı dönemlerde iletişim kurmak hem lüks hem de oldukça külfetli bir aktiviteydi. En azından ses kalitesi çok iyi olmadığı için sesinizi karşı tarafa duyurmak için bayağı bir bağırmanız gerekiyordu. Bu durumdan mütevellit olsa gerek günümüzde birçok yaşlı o alışkanlıkla telefonda bağırarak konuşuyor, bu psikolojiyi üzerimizden atmamız pek mümkün gözükmüyor.

Yeni nesilde ise eğilim, telefonuna kayıtlı olmayan çağrılara cevap vermiyor. Telefon numaramızı birçok vesile ile kamu ve özel kurumlar ile paylaştığımız için her an bir vesile ile aranmamız söz konusu olabilir. Bu durumda mağduriyet yaşanmaması için gerekli cevapları vermek gerekir, işinize gelmiyorsa kapatabilirsiniz. Bunun böyle olması sosyal medyada oluşturulan algılarla ilgili olup kafamız çok karıştığı için kendi irademizle akıl yürütemediğimizden kaynaklanmaktadır.   

Telefonda konuşurken yapılan diğer bir olumsuzluk ise karşı tarafın müsait olup olmadığı düşünülmeden lafın uzatılmasıdır. Özellikle ev hanımları telefonu sohbet aracı olarak kullandıkları için en ince ayrıntısına kadar gününün nasıl geçtiğini anlatması, sizi esir alması içten bile değildir. Çoğu zaman nezaketen dinleseniz bile buna benzer birkaç telefon alsanız gününüz öldü demektir.

Sonuç olarak; telefonun bir iletişim aracı olduğunu öğrenmemiz çok kolay olmayacaktır. Teknolojiye olan merakımızın yarısını adabı muaşeret konusuna ayırmadığımız sürece bu tür eleştiriler sürüp, gidecektir.

Esenlik dileklerimle,

Erol Aydın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.