Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

MUHALEFETİN ÜÇ HALİ

Seçime sayılı günler kaldıkça rekabet de tüm hızıyla devam ediyor. Bu süreçte muhalefet de tıpkı maddenin üç hali gibi şekilden şekile dönüşmekte; önce katı, sonra sıvı en son da gaz haline geçmekte bir beis görmüyor. Bu değişim ve dönüşüm her zaman puan olarak hanelerine artı yazmadığı için düğmeyi baştan yanlış iliklemek sonun başlangıcı olacaktır. Elinde eleştirel bir yaklaşımla negatif propaganda ve uçuk kaçık vaatlerin dışında bir argüman bulunmadığı için de başka seçeneği mevcut değildir. İktidar ise her gün birbirinden büyük bir projeyi hayata geçiriyor. Bunları saymayı bırak, takip ederken bile insanı başı dönüyor. Bazıları tabi ki yapacak derken, 80 yıldır niye yapılmadığını sorgulamıyor bile. Dahası toplanan vergilerden yapılıyor diye meseleye müthiş bir derinlikle felsefik yaklaşsalar da meselenin bu kadar basit olmadığının farkındalar. Ortaya konan ve Türkiye’yi büyük ve güçlü yapacak bu icraatlar muhalefet tarafından önce katı bir tutumla görmezden gelinmiştir. “Hani nerede?” diyerek mesele sulandırılmış hatta itibarsızlaştırmaya varan söylemler ortaya konarak kulp takılmıştır. Fakat projelerin bir bir hayata geçirilmesi ve somut olarak ortaya çıkması ile bu sefer çark edilerek katı halden sıvı hale geçilmiştir. Halkın büyük ilgi, alaka ve teveccühüne mazhar olan bu gelişmeler karşısında daha fazla direnmeleri mümkün olmayınca söylem konusunda anında çark edilmiştir. Bu seferde, “Bunun neresi yerli ve milli?” diyerek çamur at, tutmasa da izi kalır yönünde bir strateji izlenmiştir. Sıvı halde tutunmaları söz konusu olmayınca hızla gaz haline geçmekte mahsur görmemişledir. Katı ve sıvı halleri en azından somut olarak ortada iken, gaz haline geçince artık söyledikleri her şey boşlukta kalmaktadır. Bu halleriyle ancak milletin gazını alacak söylemlerle yeni bir evreye geçmişlerdir. Bu aşamada halkta karşılığı olan projelere için bu sefer de “Bu projeler iktidarın değil, devletindir!” diyerek sahiplenme çabası onları kurtarmayacaktır. Güneşin balçıkla sıvanması mümkün olmadığı için ortaya koydukları sahiplenme duygusu geç olduğu için sadra şifa olmayacaktır. Zamanında bunu yapsalar belki stratejik olarak doğru olabilir di fakat atı alan Üsküdar’ı geçtiği için geçmiş olsun. Sonuç olarak; muhalefet hızla katı durumdan, sıvı duruma oradan da gaz haline geçerek doğal süreci tamamlamış gözüküyor. Kandil ve Fetö açık destek verse de bu muhalefet artık gaz olarak havaya karışmıştır. Muhalefetin üç hali, uç halleriyle şimdiden kaydetmiş olmanın mazeretlerini hazırlamakla meşgul olsalar isabet olacaktır. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 01 Mayıs 2023 - Pazartesi

MUHALEFETİN ÜÇ HALİ

Seçime sayılı günler kaldıkça rekabet de tüm hızıyla devam ediyor. Bu süreçte muhalefet de tıpkı maddenin üç hali gibi şekilden şekile dönüşmekte; önce katı, sonra sıvı en son da gaz haline geçmekte bir beis görmüyor. Bu değişim ve dönüşüm her zaman puan olarak hanelerine artı yazmadığı için düğmeyi baştan yanlış iliklemek sonun başlangıcı olacaktır. Elinde eleştirel bir yaklaşımla negatif propaganda ve uçuk kaçık vaatlerin dışında bir argüman bulunmadığı için de başka seçeneği mevcut değildir. İktidar ise her gün birbirinden büyük bir projeyi hayata geçiriyor. Bunları saymayı bırak, takip ederken bile insanı başı dönüyor. Bazıları tabi ki yapacak derken, 80 yıldır niye yapılmadığını sorgulamıyor bile. Dahası toplanan vergilerden yapılıyor diye meseleye müthiş bir derinlikle felsefik yaklaşsalar da meselenin bu kadar basit olmadığının farkındalar. Ortaya konan ve Türkiye’yi büyük ve güçlü yapacak bu icraatlar muhalefet tarafından önce katı bir tutumla görmezden gelinmiştir. “Hani nerede?” diyerek mesele sulandırılmış hatta itibarsızlaştırmaya varan söylemler ortaya konarak kulp takılmıştır. Fakat projelerin bir bir hayata geçirilmesi ve somut olarak ortaya çıkması ile bu sefer çark edilerek katı halden sıvı hale geçilmiştir. Halkın büyük ilgi, alaka ve teveccühüne mazhar olan bu gelişmeler karşısında daha fazla direnmeleri mümkün olmayınca söylem konusunda anında çark edilmiştir. Bu seferde, “Bunun neresi yerli ve milli?” diyerek çamur at, tutmasa da izi kalır yönünde bir strateji izlenmiştir. Sıvı halde tutunmaları söz konusu olmayınca hızla gaz haline geçmekte mahsur görmemişledir. Katı ve sıvı halleri en azından somut olarak ortada iken, gaz haline geçince artık söyledikleri her şey boşlukta kalmaktadır. Bu halleriyle ancak milletin gazını alacak söylemlerle yeni bir evreye geçmişlerdir. Bu aşamada halkta karşılığı olan projelere için bu sefer de “Bu projeler iktidarın değil, devletindir!” diyerek sahiplenme çabası onları kurtarmayacaktır. Güneşin balçıkla sıvanması mümkün olmadığı için ortaya koydukları sahiplenme duygusu geç olduğu için sadra şifa olmayacaktır. Zamanında bunu yapsalar belki stratejik olarak doğru olabilir di fakat atı alan Üsküdar’ı geçtiği için geçmiş olsun. Sonuç olarak; muhalefet hızla katı durumdan, sıvı duruma oradan da gaz haline geçerek doğal süreci tamamlamış gözüküyor. Kandil ve Fetö açık destek verse de bu muhalefet artık gaz olarak havaya karışmıştır. Muhalefetin üç hali, uç halleriyle şimdiden kaydetmiş olmanın mazeretlerini hazırlamakla meşgul olsalar isabet olacaktır. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.