Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

KÜÇÜK ESNAF KÜÇÜLMEYE DEVAM EDİYOR

Küreselleşmenin yok ettiği değer ve kavramların başında, küçük esnaf dediğimiz kesim gelmektedir. Ticaretin temel taşını oluşturan bu kesim rekabet etmekte sürekli dar boğaza sürüklendiği için can çekişmeye devam ediyor. Mahalle ve sokağımızda bulunan esnafın yok olup gitmemesi için herkesin elini taşın altına koyarak destek olması kaçınılmazdır. Bu aynı zamanda sosyal dayanışma ve yardımlaşma için de elzemdir. Küçük esnaf basit anlamının çok ötesinde bir misyon üstlenmiş bulunmaktadır. Bu kesim aynı zamanda; emlakçıdır, danışmandır, emanetçidir, sırdaştır, yoldaştır, merhamettir ve de dayanaktır. Hiçbir kurumsal marketten bu yönde bir destek görmeniz mümkün değildir. Toplumsal ve sosyal dengelerin bozulmaması adına bu kesimin korunup, gözetilmesi hepimizin hayrına olacaktır. Küçük esnafın yok olması, bir dükkânın kapanmasının çok ötesinde değerlerinde kaybolması anlamına gelmektedir. En azından yerli ve milli kavramının hayata geçirilmesi adına destek olunmalıdır. Günümüzde dar ve sabit gelirli insanlar için yaşam koşulları her geçen gün zorlaşmaktadır. Herkes tabi ki öncelikle kendi çıkar ve bütçesini düşünmek zorundadır. Fakat bunun yanında da en azından bazı temel ihtiyaçlarını küçük esnaftan gidermek suretiyle bir denge de kurmuş olmalıdır. Küçük esnaf; kira, vergi, sigorta, elektrik, su ve eleman olmak üzere sabit giderlerle boğuşurken çark çoğu zaman dönmekte zorlanmaktadır. Burada devletin de devreye girerek bu kesimi korumak adına destek ve teşviklerle kol, kanat germesi gerekmektedir. Mesela elektrik tarifesi farklı olabilir veya vergi ve sigorta konusunda esnafın lehine olacak iyileştirmeler yapabilir. Küreselleşme ve zorlu rekabet koşullarında arkasında tröstler olan kurumsal marketlerle baş etmek mümkün değildir. Birçok pazarlama teknik ve hileleri ile tüketicinin aklını çelen hipermarketler karşısında da vatandaşın bilinçli ve duyarlı olması gerekmektedir. Bu şekilde ticaretin piyonu olmaktan kendini kurtarmış olarak küçük esnaf ve zanaatkârlara yönelmekle bir dengi unsuru oluşacaktır. Günümüzde rekabet öyle boyutlara ulaşmış ki sanal marketlerden alışveriş yapıyorsunuz ve istediğiniz her şey kapınıza kadar geliyor. Bu durum aslında bakkal çırağının evinize servis yaptığı hizmetin güncellenmiş versiyonundan farklı bir şey değildir. Eskiden olduğu gibi balkondan sepeti uzatarak bakkaldan ekmeğimizi almanın nostaljisi ile geçmişe yolculuk yapmanız hayal değildir. Sonuç olarak; gittikçe küçülen ve yok olma noktasına gelen küçük esnafı hem birey ve hem de devlet olarak korumamız gerekmektedir. Bu kesimin yok olması sosyal dokumuzun da bozulması anlamına gelir ki bu durum onulmaz yaralar açacaktır. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2019 - Pazartesi

KÜÇÜK ESNAF KÜÇÜLMEYE DEVAM EDİYOR

Küreselleşmenin yok ettiği değer ve kavramların başında, küçük esnaf dediğimiz kesim gelmektedir. Ticaretin temel taşını oluşturan bu kesim rekabet etmekte sürekli dar boğaza sürüklendiği için can çekişmeye devam ediyor.

Mahalle ve sokağımızda bulunan esnafın yok olup gitmemesi için herkesin elini taşın altına koyarak destek olması kaçınılmazdır. Bu aynı zamanda sosyal dayanışma ve yardımlaşma için de elzemdir. Küçük esnaf basit anlamının çok ötesinde bir misyon üstlenmiş bulunmaktadır. Bu kesim aynı zamanda; emlakçıdır, danışmandır, emanetçidir, sırdaştır, yoldaştır, merhamettir ve de dayanaktır. Hiçbir kurumsal marketten bu yönde bir destek görmeniz mümkün değildir. Toplumsal ve sosyal dengelerin bozulmaması adına bu kesimin korunup, gözetilmesi hepimizin hayrına olacaktır. Küçük esnafın yok olması, bir dükkânın kapanmasının çok ötesinde değerlerinde kaybolması anlamına gelmektedir. En azından yerli ve milli kavramının hayata geçirilmesi adına destek olunmalıdır.

Günümüzde dar ve sabit gelirli insanlar için yaşam koşulları her geçen gün zorlaşmaktadır. Herkes tabi ki öncelikle kendi çıkar ve bütçesini düşünmek zorundadır. Fakat bunun yanında da en azından bazı temel ihtiyaçlarını küçük esnaftan gidermek suretiyle bir denge de kurmuş olmalıdır. Küçük esnaf; kira, vergi, sigorta, elektrik, su ve eleman olmak üzere sabit giderlerle boğuşurken çark çoğu zaman dönmekte zorlanmaktadır. Burada devletin de devreye girerek bu kesimi korumak adına destek ve teşviklerle kol, kanat germesi gerekmektedir. Mesela elektrik tarifesi farklı olabilir veya vergi ve sigorta konusunda esnafın lehine olacak iyileştirmeler yapabilir.

Küreselleşme ve zorlu rekabet koşullarında arkasında tröstler olan kurumsal marketlerle baş etmek mümkün değildir. Birçok pazarlama teknik ve hileleri ile tüketicinin aklını çelen hipermarketler karşısında da vatandaşın bilinçli ve duyarlı olması gerekmektedir. Bu şekilde ticaretin piyonu olmaktan kendini kurtarmış olarak küçük esnaf ve zanaatkârlara yönelmekle bir dengi unsuru oluşacaktır.

Günümüzde rekabet öyle boyutlara ulaşmış ki sanal marketlerden alışveriş yapıyorsunuz ve istediğiniz her şey kapınıza kadar geliyor. Bu durum aslında bakkal çırağının evinize servis yaptığı hizmetin güncellenmiş versiyonundan farklı bir şey değildir. Eskiden olduğu gibi balkondan sepeti uzatarak bakkaldan ekmeğimizi almanın nostaljisi ile geçmişe yolculuk yapmanız hayal değildir.

Sonuç olarak; gittikçe küçülen ve yok olma noktasına gelen küçük esnafı hem birey ve hem de devlet olarak korumamız gerekmektedir. Bu kesimin yok olması sosyal dokumuzun da bozulması anlamına gelir ki bu durum onulmaz yaralar açacaktır.

Esenlik dileklerimle,

Erol Aydın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.