Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

BEREKET KAVRAMI ÜZERİNE

 Bereket İslami bir kavram olarak; yaşasın/yaşamasın her Müslümanın günlük hayatta diline pelesenk olmuş bir kelimedir. Yerli yersiz her ortamda kullanırız fakat oldukça yozlaşmış olduğu için de çok fazla bilincinde olduğumuz bir kavram değildir.  Bereketi, bir şeyin artması ve çoğalması olarak telakki ederiz fakat bu tanım tam olarak karşılığı değildir. Mesela cebinizdeki paranın iki katına çıkması değildir, bu daha çok harcadıkça bitmeyen, tükenmeyen bir artıştır. Daha basite indirgemek gerekir ise, bir tencere çorba yaptınız sürekli dağıtıyorsunuz fakat halen daha devamının olması durumudur. İktisadi bir kavram olarak, verimlilik; birim zamanda en az kaynak, hammadde ve işgücü ile en fazla üretimi gerçekleştirmek olarak kabul edilir. İşte ekonomi ve endüstri kavramı olarak verimlilik tam da bereketin karşılığıdır.  Somut şeylerin olduğu gibi soyut kavram olarak ömrün bereketli olması ise; süre bellidir bunun uzama veya kısalması söz konusu değildir, burada ki anlamı ise ömür süresi zarfında normalden çok daha fazla şeylerin sığdırılıyor olmasıdır. Zamanın bereketsiz olması ise, günlük hayat gailesi içerisinde işlerin yetişmemesi olarak şikâyet konusudur. Günün bereketli olması üzerimize güneşin doğmaması ile ancak sağlanır. Zamanımızda bizi meşgul edecek o kadar çok dış etken var ki insanlar geç yatıp geç kalktıkları için biyolojik saat ile birlikte fıtratı da bozmuşlardır.  Bereket ile ilgili olarak toplumda en sık duyduğumuz diğer bir ifade ise bereketsizliktir. Bunun da mutlak nedenleri vardır ve bunları şu şekilde ifade edebiliriz; şükürsüzlük, kanaatsizlik ve hırstır.  Allah herkese bir rızık vermiş olup, az veya çok vererek onu imtihana tabi tutar. İsyan eden, şükürsüzlük edenler bu sınavın kaybedeni olarak bereketsizliğe duçar olmuşlardır. Yine aynı şekilde yapılan ilahi taksimata rıza göstermeyenlerin ortaya koydukları kanaatsizlik te onları bereketsizlik çukurunu itmiştir fakat onlar farkında değildir. Bunların yanında dünya hırsı ve tamah yine aynı şekilde daha fazlasını istemek, nefsin doymaması olarak bereketsizlik sarmalına sebep olacaktır.  Bereketi artırmanın yolları oldukça basit ve kolaydır. Sadece yaratılış ve fıtrata uygun yaşayarak Yüce Yaratanın çizdiği çerçevesinin dışına çıkmamakla sağlanmış olacaktır. Bunun için besmele bu için baş tacıdır, birlikte yemek, büyüklere hürmet, misafire ikram, dürüstlük, dua, ibadet, helal kazanç, şükür, sadaka, az uyumak, af dilemek gibi…  Sonuç olarak; hayatımızı inandığımız İslami çerçeve dâhilinde yaşadığımız zaman birçok mesele ile birlikte bereket konusunu da halletmiş olacağız.  Saygılarımla, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2019 - Perşembe

BEREKET KAVRAMI ÜZERİNE

 Bereket İslami bir kavram olarak; yaşasın/yaşamasın her Müslümanın günlük hayatta diline pelesenk olmuş bir kelimedir. Yerli yersiz her ortamda kullanırız fakat oldukça yozlaşmış olduğu için de çok fazla bilincinde olduğumuz bir kavram değildir.

 Bereketi, bir şeyin artması ve çoğalması olarak telakki ederiz fakat bu tanım tam olarak karşılığı değildir. Mesela cebinizdeki paranın iki katına çıkması değildir, bu daha çok harcadıkça bitmeyen, tükenmeyen bir artıştır. Daha basite indirgemek gerekir ise, bir tencere çorba yaptınız sürekli dağıtıyorsunuz fakat halen daha devamının olması durumudur. İktisadi bir kavram olarak, verimlilik; birim zamanda en az kaynak, hammadde ve işgücü ile en fazla üretimi gerçekleştirmek olarak kabul edilir. İşte ekonomi ve endüstri kavramı olarak verimlilik tam da bereketin karşılığıdır.

 Somut şeylerin olduğu gibi soyut kavram olarak ömrün bereketli olması ise; süre bellidir bunun uzama veya kısalması söz konusu değildir, burada ki anlamı ise ömür süresi zarfında normalden çok daha fazla şeylerin sığdırılıyor olmasıdır. Zamanın bereketsiz olması ise, günlük hayat gailesi içerisinde işlerin yetişmemesi olarak şikâyet konusudur. Günün bereketli olması üzerimize güneşin doğmaması ile ancak sağlanır. Zamanımızda bizi meşgul edecek o kadar çok dış etken var ki insanlar geç yatıp geç kalktıkları için biyolojik saat ile birlikte fıtratı da bozmuşlardır.

 Bereket ile ilgili olarak toplumda en sık duyduğumuz diğer bir ifade ise bereketsizliktir. Bunun da mutlak nedenleri vardır ve bunları şu şekilde ifade edebiliriz; şükürsüzlük, kanaatsizlik ve hırstır. 

Allah herkese bir rızık vermiş olup, az veya çok vererek onu imtihana tabi tutar. İsyan eden, şükürsüzlük edenler bu sınavın kaybedeni olarak bereketsizliğe duçar olmuşlardır.

Yine aynı şekilde yapılan ilahi taksimata rıza göstermeyenlerin ortaya koydukları kanaatsizlik te onları bereketsizlik çukurunu itmiştir fakat onlar farkında değildir.

Bunların yanında dünya hırsı ve tamah yine aynı şekilde daha fazlasını istemek, nefsin doymaması olarak bereketsizlik sarmalına sebep olacaktır.

 Bereketi artırmanın yolları oldukça basit ve kolaydır. Sadece yaratılış ve fıtrata uygun yaşayarak Yüce Yaratanın çizdiği çerçevesinin dışına çıkmamakla sağlanmış olacaktır.

Bunun için besmele bu için baş tacıdır, birlikte yemek, büyüklere hürmet, misafire ikram, dürüstlük, dua, ibadet, helal kazanç, şükür, sadaka, az uyumak, af dilemek gibi…

 Sonuç olarak; hayatımızı inandığımız İslami çerçeve dâhilinde yaşadığımız zaman birçok mesele ile birlikte bereket konusunu da halletmiş olacağız. 

Saygılarımla,

Erol Aydın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.