PKK'ya bağlı "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" adlı terörist örgüt yayınladıkları bir bildiriyle Türkiye'deki orman yangınlarını üstlendi. Terör örgütüne yakın internet sitelerinde yayınlanan bildiride orman yangınlarına gerekçe olarak HDP'li 3 il belediyesine atanan kayyum atamalarını ve Zeytin Dalı Harekatını gerekçe gösterdi. Yapan da belli, yaptıran da belli, nedeni de belli ... Bizler ve bizim gibi öngörülü olanlar Türkiye’nin birçok yerinde bir anda, peşipeşine çıkan yangınlardan şüphelenmiştik. Özellikle de İzmir'in yerleşim alanlarına çok yakın ve araç geçiş güzergahlarından başlatılan yangınlar, biri bitmeden diğerinin başlaması ile halkın tedirgin olması bu işin planlı ve tek bir yerden talimat ile yaptırıldığının bariz göstergesiydi.  Bizler sosyal medyadan olsun, birebir konuşmalarımızda olsun bu işin altından Pkk terör örgütü çıkacağını öngörümüz ile söylüyorduk. Bu hissiyatta olmamızın sebebi belki de vatan ve millet sevdamızdan olsa gerek ki, en azından hedef saptıranlara kanmayıp  düşmanımızı biliyorduk. Zaten devleti, hükümeti kötülemek için önüne atılan her zokayı yutmaya hazır kitle de terör örgütünün potansiyel ahmak sürüsüydü. Boş ve cahil konuşanların o günlerde devleti eleştiren sesleri çok çıkıyordu. Gerçekler ortaya çıkınca, nedense sesleri kesildi ... Görmez, işitmez, konuşmaz oldular ... Niyeti yanan orman için, vatan için, yanan canlılar için olan varsa gerçekleri görünce de ya özür dilesinler, ya da vebale ortak olduklarını kabul etsinler... Yangının olduğu o günlerde kimileri orman mühendis olmuş ahkam kesiyor, hatta ters yangın ile orman yangınına müdehale eden orman bakalığı mühendislerini kameraya çekerek, etraflarına topladıkları holigan misali kalabalık ile bağıra çağıra, küfür ve hakaret ederek, bal bulmuş ayı misali homurdanarak "işte bulduk, orman bakanlığı ormanı kendisi yaktırıyor, ahanda hain bu, vurun kahpeye" deyip, bir de adına gazeteci deyip, işi vatan hainlerine çanak tutmak olan, hadiseyi yayınlamadan kaynağını araştırma gereği bile duymayan (mühendisin "gidin kime şikayet ederseniz edin" diye kendinden ve yaptığından emin tavrından bile birşeylerin farkına varamayacak kadar cahil) ama şimdi mahkemede hesap veren angutları da gördük. Gördük de hapladığı, zehirlediği beyinlerin telafisi olmayacak. Onlar da zaten felaket tellallığı yapıp devlet, hükümet aleyhine ne bulursa sorgulamadan, araştırmadan paylaşmaya dünden hazır güruhtu. Kimi de itfaiyecilere direktif verir olmuştu, kendini işin uzmanı gibi görmüştü.  Hele uçaklara, helikopterlere talimat verenleri bir görseniz dersiniz hepsi bu işin profesyoneli zannedersiniz.  Bir de bunların arasında fırsat bulmuş piskopat holiganlar gibi sağa sola salyalarını akıtarak  havlayıp ağıza alınmayacak, literatüre henüz girmemiş küfürleri icra eden görünüşte aile babası, torun torba sahibi, hanım hanımcık gibi görünen tiplerin saklı kalmış zayıf ve basit kimliklerini de gördük. Belediyelerin orman sahalarına müdahale etme yetkisinin olmadığını, orman bakanlığından resmi izin almadan her hangi bir müdahele, kampanya yapamayacaklarını bilmeyen yine durumdan fayda çıkarmak için hemen harekete geçtiler.  Yapacakları en iyi şey milleti gaza getirip alanda toplayıp siyasi söylemler yapmak, nutuk atmak, "katil devlet, hırsız filanca" diye fanatizm yaptırmak. Piyano olmazsa olur mu canım neticede çağdaş olduğumuzu avrupaya nasıl ispatlayacağız de mi ...