Yusuf Aktaş
Köşe Yazarı
Yusuf Aktaş
 

BÜYÜK DEVLET OLMANIN GEREKLERİ VARDIR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BÜYÜK OLMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMİŞTİR. ABD HÜKÜMETİ PKK/PYD TERÖR İLE PLAN YAPARKEN, DEVLETİMİZ DE PLAN YAPIYORDU. İŞTE ABD'NİN PLANLARINI ALTÜST EDEN ANLAŞMA.  Türkiye ile Rusya anlaştı. İşte 10 maddelik mutabakat muhtırası.  Muhtıranın maddeleri: 1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler. 2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.  3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.  4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır. 5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.  6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır. 7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır. 8. Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır. 9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir. 10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir. Rusya ve Türkiye devleti ile imzalanan bu mutabakatla bölgede başka bir planları olan ABD/PKK/PYD planları şimdilik tamamen altüst olmuştur.  Bu anlaşma ile hem Türkiye ve Rusya müttefikliği bir anlamda resmileşmiş oluyor, hem Suriye’nin demokratik yapısı korunarak bölge halklarının yeniden ait olduğu topraklara yeniden geri dönmesinin önü açılmış oluyor. Tabi bölgenin demografik yapısını bozup, PKK/PYD'yi meşrulaştırmak isteyen ABD’nin de bütün planlarını bozmuş oluyor. Bir olumlu tarafı da sürekli “cephede kazanıp, masada kaybeden Türkiye” imajının da değiştiğinin bir göstergesi oluyor. Yanı dünyaya “Karşınızda artık eski Türkiye ve eski Türk siyasetçileri yok. Kendine güvenen, askeri ve politik sahada güçlü bir Türkiye var” imajı da vermiş oluyor. Keşke ülkemin askeri ve bazı güçlü, öngörülü yöneticileri kadar, içeride az sayıda da olsa, ülkesine güvenmeyen ve sindirilmiş, özgüveni düşük, her fırsatta “bizden birşey olmaz” psikolojisinde olan ama sesleri her yerde, herkesten fazla çıkan felaket tellalı, kimlik bunalımında olan, bizden gibi görünüp her fırsatta Türkiye düşmanları ile (hatta bazen daha da fazla) aynı dili konuşanlar olmasa. Onlara rağmen hala güçlüyüz, kararlıyız ve bu ülke insanı ile bir ve birlik içerisinde dimdik duruyor ve “dünya 5'ten büyüktür” diyor ... Selam ve muhabbetle ... Yusuf Aktaş 
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2019 - Salı

BÜYÜK DEVLET OLMANIN GEREKLERİ VARDIR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BÜYÜK OLMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMİŞTİR.

ABD HÜKÜMETİ PKK/PYD TERÖR İLE PLAN YAPARKEN, DEVLETİMİZ DE PLAN YAPIYORDU.

İŞTE ABD'NİN PLANLARINI ALTÜST EDEN ANLAŞMA. 

Türkiye ile Rusya anlaştı. İşte 10 maddelik mutabakat muhtırası. 

Muhtıranın maddeleri:

1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.

2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar. 

3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir. 

4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır. 

6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.

7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.

8. Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.

9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.

10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.

Rusya ve Türkiye devleti ile imzalanan bu mutabakatla bölgede başka bir planları olan ABD/PKK/PYD planları şimdilik tamamen altüst olmuştur. 

Bu anlaşma ile hem Türkiye ve Rusya müttefikliği bir anlamda resmileşmiş oluyor, hem Suriye’nin demokratik yapısı korunarak bölge halklarının yeniden ait olduğu topraklara yeniden geri dönmesinin önü açılmış oluyor.

Tabi bölgenin demografik yapısını bozup, PKK/PYD'yi meşrulaştırmak isteyen ABD’nin de bütün planlarını bozmuş oluyor.

Bir olumlu tarafı da sürekli “cephede kazanıp, masada kaybeden Türkiye” imajının da değiştiğinin bir göstergesi oluyor. Yanı dünyaya “Karşınızda artık eski Türkiye ve eski Türk siyasetçileri yok. Kendine güvenen, askeri ve politik sahada güçlü bir Türkiye var” imajı da vermiş oluyor.

Keşke ülkemin askeri ve bazı güçlü, öngörülü yöneticileri kadar, içeride az sayıda da olsa, ülkesine güvenmeyen ve sindirilmiş, özgüveni düşük, her fırsatta “bizden birşey olmaz” psikolojisinde olan ama sesleri her yerde, herkesten fazla çıkan felaket tellalı, kimlik bunalımında olan, bizden gibi görünüp her fırsatta Türkiye düşmanları ile (hatta bazen daha da fazla) aynı dili konuşanlar olmasa.

Onlara rağmen hala güçlüyüz, kararlıyız ve bu ülke insanı ile bir ve birlik içerisinde dimdik duruyor ve “dünya 5'ten büyüktür” diyor ...

Selam ve muhabbetle ...

Yusuf Aktaş 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.