Yusuf Aktaş
Köşe Yazarı
Yusuf Aktaş
 

ONLAR EVİN YOLUNU UNUTTU .... SEN EVDE KAL Kİ, ONLAR DA EVLERİNE ERKEN DÖNSÜNLER !

ONLAR EVİN YOLUNU UNUTTU .... SEN EVDE KAL Kİ, ONLAR DA EVLERİNE ERKEN DÖNSÜNLER ! Umarım #EvdeKalTürkiye günlerinin en iyi tarafı, bazı konularda düşünmek ve empati yapmamıza vesile olmuştur. Bizim gibi çoğu özel sektör de iş, firma sahibi veya çalışanları  de çalışanları paramızın ödenmediği veya işten sıkıldığımız zaman, işi yavaşlatır, projeyi yırtar atar veya yahut olmadı işi bırakırız... Ve Olur biter..... Kimse de bizlere bu işleri yapacaksın, çalışacaksın demez, diyemez de. İşin doğrusu ve maalesef ayıptır söylemesi ama biz kararlarımızı tamamen kişisel çıkarlarımız doğrultusunda alırız. Aslında ben bütün meslek gruplarının da böyle olduğunu sanıyor ve vicdanım rahat yaşayıp gidiyordum. Son günlerde bu salgın nedeniyle olsa gerek herkes gibi ben de sağlık camiasını gerçek anlamıyla  yeni yeni tanımaya başladığımı fark ettim ! Birden “eğer onlar da bizim gibi davranırsa” diye bir telaş aldı beni. Öyle ya, bile isteye olağanüstü bulaşıcılığı olan hastaları ben niye muayene edeyim ?! Üstelik niçin böylesine bir ölüm riskini göze alayım ?! Baktım ki olacak gibi değil biraz araştırınca gördüm ki 1 ay önceden ”izin rapor istifa” hepsinin zaten yasaklanmış olduğunu öğrendim. Buna rağmen istifa edenler olursa da, bu kişilerin bir daha kamuya alınmayacağı kamu ile iş yapamayacakları yazılmış. Kendi adıma sevindim ama çıkarcı tarafımdan da utandım. İnanın bizim meslek grubuna bu dayatmayı kimse yaptıramazdı. Mesela Ben her 2 bayramda da şehir dışında ki ailemi görmeye ziyarete giderim. Meğer sağlık personeli en fazla bir bayram ki o da nöbetlerini ayarlayabiliyorlarsa gidebiliyorlarmış. Doğru ya ! adamlar gece gündüz nöbet usulü çalışıyor ve biz tatile giderken de meğer nöbet tutuyorlarmış ? Siz hiç Nöbetçi bakkal ya da Nöbetçi fırın duydunuz mu ? Ama gece yarısı “canım sıkılıyor “ şikayetiyle yahut “elim kaşınıyor “ diye acile gidenler varmış ! O zaman doktorun birinin de gece yarısı “ ey fırıncı çavdarlı bir ekmek istiyorum “ arzusunu ülkece yerine getirmemiz gerekmez mi ?! Çok ironik. Üstelik bu adamların maaşları da sabit değilmiş , daha çok çalıştırılabilmek amacıyla performansa bağlanmışlar. ve maksimum çalışsalar bile bir hekim, malesef bir hakim/savcının aldığı maaşı bile alamıyormuş.. Üstelik bir uzman hekim en az 10-12 yıl eğitim alıyormuş. 40 günlük ekstra adli tatiller ve eğitimcilerin yaz tatili aklıma geldi de !.. Adliye ve milli eğitim personeli çalışmazken, tatildeyken bile maaşlarını tam alırken ne yazık ki sağlık personelinin yıllardır doğru dürüst tatil yapmadığını  üzülerek öğrendim. Yapamadıklarını çünkü aldıkları paranın çoğunun döner sermayeye bağlı olduğu nu ve izin alınca da aldıkları paranın kesildiğini biliyormuydunuz ?! Ülkemizde argo, rajon muhabbetlerini saymazsak Sıklıkla 3 yerde hocam lafı geçiyor. 1/-Hastane, 2-/Cami 3-/Okul Lütfen düşünelim ! Covid+ hasta öğrencileri okutacaksın  deseler kaç öğretmen okula gider. Ben gitmem. Covid + hastalar camiye gelecek deseler kaç imam namaz kıldırır. Ben kıldırmam. Covid+ sanıkların mahkemesi görülecek deseler kaç hakim mahkemeyi yürütür. Ben hayatta yapmam. Ya da Covid+ hastalara mal satıp para kazanacaksın deseler kaç tüccar bu işle ilgilenir. Sizler için haftalardır ailesinden, çocuklarından ayrı kalıp canı pahasına görevine koşan sağlık personeline büyük/küçük gerçek sayın HOCALARIMA en derin sevgi, saygı ve hürmetlerimizi sizler adına ben sunuyorum. Sövdüğün, dövdüğün, maaşını vergimle ben ödüyorum diyerek aşağıladığın sağlık personeli, yine senin için veya sevdiklerin için canını hiçe sayarak görevi başında. Sadece 1 dakika samimi olarak düşün ! SEN YAPAR MIYDIN, SEN YAPABİLİR MİYDİN ?! Öylesine çıkarcı bir toplum olduk ki emin olun ülkemizde hiçbir meslek grubu, sağlık personelinin yaptığı bu fedakarlığın yanına bile yaklaşamazdı. Avrupa da Amerika da görevden çekilenleri izledikçe, İspanya da çalıştıkları bakım evlerini terk edip orada yatanları ölüme mahkum ettiklerini gördükçe, bizim kahraman sağlık personelimize yaşattığımız bütün sıkıntılardan, bütün benliğimle hepimiz adına utanç duydum. Arkadaşlar, taptığımız  Para anladık ki her şey değilmiş. Sağlıklı bir gün bile en büyük zenginlikmiş. Ve işin garibi bu büyük salgının bize öğrettiğini sağlık personeli zaten biliyormuş. Bizlere karşı gösterdikleri bu olağanüstü sabırları da muhtemelen bu yüzdenmiş !. Eyyy Türkiye’m....... Sana şifa dağıtan bu insanların Çok ama çok ahını aldın... BU SON OLSUN SON. Hadi artık evlerinize girin. Evlerinizde kalın. Kalın ki .... O sağlık emekçileri de evlerinin YOLUNU BULSUNLAR .... Yusuf AKTAŞ Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2020 - Perşembe

ONLAR EVİN YOLUNU UNUTTU .... SEN EVDE KAL Kİ, ONLAR DA EVLERİNE ERKEN DÖNSÜNLER !

ONLAR EVİN YOLUNU UNUTTU ....
SEN EVDE KAL Kİ,
ONLAR DA EVLERİNE ERKEN DÖNSÜNLER !

Umarım #EvdeKalTürkiye günlerinin
en iyi tarafı, bazı konularda düşünmek ve empati yapmamıza vesile olmuştur.
Bizim gibi çoğu özel sektör de iş, firma sahibi veya çalışanları  de çalışanları paramızın ödenmediği veya işten sıkıldığımız zaman, işi yavaşlatır, projeyi yırtar atar veya yahut olmadı işi bırakırız...
Ve Olur biter.....

Kimse de bizlere bu işleri yapacaksın, çalışacaksın demez, diyemez de.
İşin doğrusu ve maalesef ayıptır söylemesi ama biz kararlarımızı tamamen kişisel çıkarlarımız doğrultusunda alırız.

Aslında ben bütün meslek gruplarının da böyle olduğunu sanıyor ve vicdanım rahat yaşayıp gidiyordum.

Son günlerde bu salgın nedeniyle olsa gerek herkes gibi ben de sağlık camiasını gerçek anlamıyla  yeni yeni tanımaya başladığımı fark ettim !

Birden “eğer onlar da bizim gibi davranırsa” diye bir telaş aldı beni.

Öyle ya, bile isteye olağanüstü bulaşıcılığı olan hastaları ben niye muayene edeyim ?!
Üstelik niçin böylesine bir ölüm riskini göze alayım ?!

Baktım ki olacak gibi değil biraz araştırınca gördüm ki 1 ay önceden ”izin rapor istifa” hepsinin zaten yasaklanmış olduğunu öğrendim.
Buna rağmen istifa edenler olursa da, bu kişilerin bir daha kamuya alınmayacağı kamu ile iş yapamayacakları yazılmış.

Kendi adıma sevindim ama çıkarcı tarafımdan da utandım. İnanın bizim meslek grubuna bu dayatmayı kimse yaptıramazdı.

Mesela Ben her 2 bayramda da şehir dışında ki ailemi görmeye ziyarete giderim.
Meğer sağlık personeli en fazla bir bayram ki o da nöbetlerini ayarlayabiliyorlarsa gidebiliyorlarmış.

Doğru ya !
adamlar gece gündüz nöbet usulü çalışıyor ve biz tatile giderken de meğer nöbet tutuyorlarmış ?

Siz hiç Nöbetçi bakkal ya da
Nöbetçi fırın duydunuz mu ?
Ama gece yarısı
“canım sıkılıyor “
şikayetiyle yahut
“elim kaşınıyor “
diye acile gidenler varmış !
O zaman doktorun birinin de gece yarısı
“ ey fırıncı çavdarlı bir ekmek istiyorum “
arzusunu ülkece yerine getirmemiz gerekmez mi ?!
Çok ironik.

Üstelik bu adamların maaşları da sabit değilmiş , daha çok çalıştırılabilmek amacıyla performansa bağlanmışlar.
ve maksimum çalışsalar bile
bir hekim, malesef bir hakim/savcının aldığı maaşı bile alamıyormuş..

Üstelik bir uzman hekim en az 10-12 yıl eğitim alıyormuş.

40 günlük ekstra adli tatiller ve eğitimcilerin yaz tatili aklıma geldi de !..
Adliye ve milli eğitim personeli çalışmazken, tatildeyken bile maaşlarını tam alırken ne yazık ki sağlık personelinin yıllardır doğru dürüst tatil yapmadığını  üzülerek öğrendim.
Yapamadıklarını çünkü aldıkları paranın çoğunun döner sermayeye bağlı olduğu
nu ve izin alınca da aldıkları paranın kesildiğini biliyormuydunuz ?!

Ülkemizde argo, rajon muhabbetlerini saymazsak Sıklıkla 3 yerde hocam lafı geçiyor.

1/-Hastane,
2-/Cami
3-/Okul

Lütfen düşünelim !

Covid+ hasta öğrencileri okutacaksın  deseler kaç öğretmen okula gider.

Ben gitmem.

Covid + hastalar camiye gelecek deseler kaç imam namaz kıldırır.

Ben kıldırmam.

Covid+ sanıkların mahkemesi görülecek deseler kaç hakim mahkemeyi yürütür.

Ben hayatta yapmam.

Ya da Covid+ hastalara mal satıp para kazanacaksın deseler kaç tüccar bu işle ilgilenir.

Sizler için haftalardır ailesinden, çocuklarından ayrı kalıp canı pahasına görevine koşan sağlık personeline büyük/küçük
gerçek sayın HOCALARIMA en derin sevgi, saygı ve hürmetlerimizi sizler adına ben sunuyorum.

Sövdüğün, dövdüğün,
maaşını vergimle ben ödüyorum diyerek aşağıladığın sağlık personeli,
yine senin için veya sevdiklerin için canını hiçe sayarak görevi başında.

Sadece 1 dakika samimi olarak düşün !

SEN YAPAR MIYDIN,
SEN YAPABİLİR MİYDİN ?!

Öylesine çıkarcı bir toplum olduk ki emin olun ülkemizde hiçbir meslek grubu,
sağlık personelinin yaptığı bu fedakarlığın yanına bile yaklaşamazdı.

Avrupa da Amerika da görevden çekilenleri izledikçe,
İspanya da çalıştıkları bakım evlerini terk edip orada yatanları ölüme mahkum ettiklerini gördükçe,
bizim kahraman sağlık personelimize yaşattığımız bütün sıkıntılardan,
bütün benliğimle
hepimiz adına utanç duydum.

Arkadaşlar, taptığımız  Para anladık ki her şey değilmiş.
Sağlıklı bir gün bile en büyük zenginlikmiş.
Ve işin garibi bu büyük salgının bize öğrettiğini sağlık personeli zaten biliyormuş.

Bizlere karşı gösterdikleri bu olağanüstü sabırları da muhtemelen bu yüzdenmiş !.

Eyyy Türkiye’m.......
Sana şifa dağıtan bu insanların
Çok ama çok ahını aldın...

BU SON OLSUN SON.

Hadi artık evlerinize girin.
Evlerinizde kalın.
Kalın ki ....
O sağlık emekçileri de evlerinin YOLUNU BULSUNLAR ....


Yusuf AKTAŞ


Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.