Anasayfa
Yazarlar
Erol Aydın
Yazı Detayı
Bu yazı 399 kez okundu.
KANDİL’İ SÖNDÜRMEK!
Asırlar boyu Kandil sadece bir dağın masum ismi iken, terör örgütünün yuvalanması sonrasında sakıncalı bir kelime olarak hep gündemde olmuştur. Siyasi, ideolojik ve de sosyolojik bir kavram olarak yarım asır boyunca dillere pelesenk bir sakıza dönüşmüştür.
PKK, ilk başlarda üç-beş çapulcu olarak ifade edilerek hafife alınmış daha sonrada köyleri yakmaktan, bölgeyi boşaltmaya varıncaya kadar inkar politikaları ile mesele kangrene dönüşmüştür. Başa gelen her iktidar terörü bitirmek vaadiyle genellikle askeri politikalar üreterek sonuç almaya çalışmışsa da kısmi başarıların ötesine geçilememiştir.
İlk defa mevcut hükumet ve Bahçeli’nin inisiyatifi ile başlatılan süreç sonrasında PKK silah bırakarak kandil söndürülmüştür. Fakat gel görkü “Terörsüz Türkiye” hedefi bazı muhalif kesimleri kesmemiş gözüküyor. “Silahların bırakılmasına evet...” diye başlayan cümle akla hayale gelmeyen nifak cümleleri ile akamete uğratılmaya çalışılmaktadır. İşin içine Lozan’ı da katarak meseleyi sulandırmak adına arşivler didik didik edilerek geçmişteki söylemler gün yüzüne çıkartılarak yüzeysel değerlendirmeler ile beyhude bir çaba ortaya konmaktadır. Geçmişe takılı kalarak bir gelişme ve tekamül söz konusu değildir. Yeni günde yeni şeyler söylemek gerekmektedir. Tarafların siyaseten söylemiş oldukları ifadeler sadece tabanlarına yönelik mesaj olduğu için, yapacaklarına odaklanmak daha sağlıklı olacaktır.
Aslında ifrit oldukları asıl mesele bu başarının hükûmete ve de Erdoğan’a yarıyor olmasının yanı sıra terörden elde ettikleri kazanımların yok olmasıdır. Kimsenin ülke adına ortaya koydukları bir endişe mevcut olmayıp herkes kendi çıkarını ve ideolojik beklentisini ön plana aldığı için bunu karşı tarafın yapmış olmasının hazımsızlığı olarak görmek gerekiyor. Tam ekonomik kriz, geçim derdi, kayyumlar derken muhalefet psikolojik üstünlüğü ele geçirdiğini düşünürken Erdoğan yine gündemi değiştirmek suretiyle herkesi ters köşe yapmıştır.
Son yarım asırda 50 bin insan yok olmuş, ülkenin kaynakları heba edilmiş, bunlar şehitler, ülkenin bölünmesi ve Öcalan üzerinden hamasetle ilkokul talebesi düzeyinde politika üretiyorlar...
Elde edilen başarı asla küçümsenecek bir olay değildir. Erdoğan hem içeride hem dışarıda gündem belirleyen lider iken muhalefetin sadece “İstemezuk!” tutumuyla kumda oynaması anlaşılır değildir. Muhalefetin anlamadığı diğer bir husus ise dünya siyaset sisteminin henüz daha Erdoğan’dan vazgeçmediğidir.
Sonuç olarak; Kandil ebediyen sönmüştür ve söndürülmüştür. Bundan sonraki süreçte barışın tesisi ile birlikte, “Türkiye Yüzyılı” gerçekleşiyor olacaktır. Kervan yürümeye devam ediyor, itlerin ürümesi onu yolundan alıkoymaya yetmeyecektir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 19 May 2025 - Monday
KANDİL’İ SÖNDÜRMEK!
Asırlar boyu Kandil sadece bir dağın masum ismi iken, terör örgütünün yuvalanması sonrasında sakıncalı bir kelime olarak hep gündemde olmuştur. Siyasi, ideolojik ve de sosyolojik bir kavram olarak yarım asır boyunca dillere pelesenk bir sakıza dönüşmüştür.
PKK, ilk başlarda üç-beş çapulcu olarak ifade edilerek hafife alınmış daha sonrada köyleri yakmaktan, bölgeyi boşaltmaya varıncaya kadar inkar politikaları ile mesele kangrene dönüşmüştür. Başa gelen her iktidar terörü bitirmek vaadiyle genellikle askeri politikalar üreterek sonuç almaya çalışmışsa da kısmi başarıların ötesine geçilememiştir.
İlk defa mevcut hükumet ve Bahçeli’nin inisiyatifi ile başlatılan süreç sonrasında PKK silah bırakarak kandil söndürülmüştür. Fakat gel görkü “Terörsüz Türkiye” hedefi bazı muhalif kesimleri kesmemiş gözüküyor. “Silahların bırakılmasına evet...” diye başlayan cümle akla hayale gelmeyen nifak cümleleri ile akamete uğratılmaya çalışılmaktadır. İşin içine Lozan’ı da katarak meseleyi sulandırmak adına arşivler didik didik edilerek geçmişteki söylemler gün yüzüne çıkartılarak yüzeysel değerlendirmeler ile beyhude bir çaba ortaya konmaktadır. Geçmişe takılı kalarak bir gelişme ve tekamül söz konusu değildir. Yeni günde yeni şeyler söylemek gerekmektedir. Tarafların siyaseten söylemiş oldukları ifadeler sadece tabanlarına yönelik mesaj olduğu için, yapacaklarına odaklanmak daha sağlıklı olacaktır.
Aslında ifrit oldukları asıl mesele bu başarının hükûmete ve de Erdoğan’a yarıyor olmasının yanı sıra terörden elde ettikleri kazanımların yok olmasıdır. Kimsenin ülke adına ortaya koydukları bir endişe mevcut olmayıp herkes kendi çıkarını ve ideolojik beklentisini ön plana aldığı için bunu karşı tarafın yapmış olmasının hazımsızlığı olarak görmek gerekiyor. Tam ekonomik kriz, geçim derdi, kayyumlar derken muhalefet psikolojik üstünlüğü ele geçirdiğini düşünürken Erdoğan yine gündemi değiştirmek suretiyle herkesi ters köşe yapmıştır.
Son yarım asırda 50 bin insan yok olmuş, ülkenin kaynakları heba edilmiş, bunlar şehitler, ülkenin bölünmesi ve Öcalan üzerinden hamasetle ilkokul talebesi düzeyinde politika üretiyorlar...
Elde edilen başarı asla küçümsenecek bir olay değildir. Erdoğan hem içeride hem dışarıda gündem belirleyen lider iken muhalefetin sadece “İstemezuk!” tutumuyla kumda oynaması anlaşılır değildir. Muhalefetin anlamadığı diğer bir husus ise dünya siyaset sisteminin henüz daha Erdoğan’dan vazgeçmediğidir.
Sonuç olarak; Kandil ebediyen sönmüştür ve söndürülmüştür. Bundan sonraki süreçte barışın tesisi ile birlikte, “Türkiye Yüzyılı” gerçekleşiyor olacaktır. Kervan yürümeye devam ediyor, itlerin ürümesi onu yolundan alıkoymaya yetmeyecektir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.