Ravza Zeybek
Köşe Yazarı
Ravza Zeybek
 

TEVÜKKÜL İMTİHANI

TEVÜKKÜL İMTİHANI    En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…   Karantinada geçen her gün,  insanlarımızı  biraz zorlasa da  kabullenerek bu süreci atlatmaya çalışılıyoruz. Ne var ki yakın çevremde telefonla yaptığım görüşmelerde insanlarımızda oluşan hastalanma korkusu, virüs kapma endişesi, temizlik takıntısı, gelecek kaygısı gibi büyük evhamlara yol açan psikolojik sıkıntılar baş göstermeye başladı. Bu endişe,  takıntı, duygu ve düşüncelerdeki vesveselerle baş edemez olduklarını dile getirenler bir hayli fazla. Uzmanların  salgın hastalık sebebiyle birçok travmaların  ilerleyen süreçte daha ciddi bir şekilde  önümüze çıkacağından bahsediyorlar.     Ne kadar tedbirli olsak da takdire karşı,  tedbirin nafile olduğunu biliyoruz. Hayat yavaşladı, evlerimize sığındık, özelimize döndük ama kendi içimize dönebildik mi bilmiyorum. Yakınımıza bakmaya başladık; evimize, eşimize mahallemize bakmaya ve görmeye çalışıyoruz. Gönül gözüyle görülmeyen hiçbir şey baş gözüyle de görülmüyor. Eşinizin yüzünde ki çizgileri, saçında ki beyazlığın farkına varmak, hepsi için nasıl bedeller ödediğini düşünmek, çocuğunuzun aslında ne kadar duyarlı ve düşünceli olduğunu kavramak evlerin balkonundan gökyüzüne bakmak  gibi  çok  basit yaptığımız ve yaparken aslında nedenli kolay ve insan içinde bir o kadar değerli olduğunu fark etmediğimiz şeyleri fark ettik. Bizlere çok güzel bir hassasiyet kazandırdı  bu günler. En çok da ölüme alıştık.  Her gün  televizyonlarda  virüs yüzünden hayatını kaybeden yada enfekte olanların   haberlerini  hayatımızın merkezine aldık. Duymaya bile tahammülümüzün olmadığı ‘ölüm’ kavramı dünya genelinde ölenlerle birlikte ne kadar basitçe anılır oldu. Atalarımızın hayatın orta yerine koydukları ‘ölüm’ şimdi evlerimizin başköşesinde oturmaya başladı. Neden korkar insan ölümden? Ayrılık korkutur insanı! Dünyaya  aldanmışlığımızın yüzümüze vurulmasıdır  desek yanılmayız.  Sevmek iddaasında olduğumuz her şeyi kaybetme korkusudur. Sevdiğimizi  iddaa ettiğimiz, Rabbimize kavuşmaktan korkmak mı?  Sevmekle  sınanmadıysanız çok iddaalı olmamanız gerekir. Sevmek ve ölüm kardeş kelimelerdir bana göre. Tam burada aslında derdimize çare ‘Tevekkül ‘ dediğimiz kavram dünyaya bakış açımızı değiştirir. Nedir Tevekkül?    ‘Tevekkül’ kavramı Sözlükte: Allah'a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak ve sığınmak anlamlarına gelmektedir. Bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra kalben Allah'a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah'tan beklemek anlamına gelmektedir.  "... Kim Allah'a dayanırsa Allah ona yeter." (Talak suresi, 3. ayet)    Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar ve  kendine göre bir sebep-sonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar akıl ve iradeleriyle bazı sebepleri bulabilirler. İnsan evrende geçerli olan yasaları gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır, ondan sonra Allah'a güvenir.  "İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler. (İbrahim suresi, 11. ayet) ‘’ Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.’’(Şûrâ suresi Ayet 30) Bu hakikate inanmaktır. Sonra yaptıklarımıza ve yapmadıklarımıza tekrar bakmak gerekir…   Başımıza gelen imtihanlara karşı isyan derecesinde vesvese yapıyorsak, biz bu dünya ve içindekileri Allah’tan çok seviyoruz demektir. Gelişmiş dünyanın insana tek yüzünü gösterdiği günlerde dünya diğer yüzünü de  bizlere göstermiş oldu. Ne kadar gelişirsen geliş, neyi bulursan bul! Sen Allah ile olmazsan mutsuz, huzursuz ve sorunlu olacaksın. Şartlar ne kadar değişirse değişsin bizler Allah’ın bize taktir ettiği ömür kadar dünyada kalacağız, O’nun taktir ettiği kadar nimetleneceğiz.     İnsanın  tüm bu süreçte yapması gereken Allah’a olan imanı, peygambere olan sevgisi ve dünya ile olan gönül bağını  tekrar kontrol etmesi gerekir. Vaz geçemediğimiz olmazsa olmaz dediğimiz bir çok alışkanlıklarımıza dini bir ritüel gibi bağlı kaldığımızın farkında mıyız?   İnsan Allah ile İnsan insan ile insan öz benliği ile ve insan şeytan ile,  her daim bir ilişki ve imtihan  içinde. Şeytan insanın Allah’a sığınıp güvenmesini Allah ile huzur bulmasını istemez. Bu günlerde yaşadığımız bu vesveselere bu gözle bakalım. Bu duygu ve düşünceler bizi neye yaklaştırıyor? Neyden uzaklaştırıyor?  Allah seni görünmeyen şeytanın fısıltılarından koruduğu gibi bu virüs illetinden ve  bundan   doğan korkulardan da koruyacaktır. Tüm bunların farkına varabilmen  için  Allah’ı  tanıman, Allah’ın insanı  niçin yarattığının ve insanın  nereye doğru gitmekte olduğunu bilmen gerekiyor. Bedeli cennet olan bir tevekkül  ve teslimiyet sınavı  veriyoruz. Bu teslimiyetin adına İslam diyoruz.                                                            Ravza  Zeybek
Ekleme Tarihi: 20 Nisan 2020 - Pazartesi

TEVÜKKÜL İMTİHANI

TEVÜKKÜL İMTİHANI
   En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
  Karantinada geçen her gün,  insanlarımızı  biraz zorlasa da  kabullenerek bu süreci atlatmaya çalışılıyoruz. Ne var ki yakın çevremde telefonla yaptığım görüşmelerde insanlarımızda oluşan hastalanma korkusu, virüs kapma endişesi, temizlik takıntısı, gelecek kaygısı gibi büyük evhamlara yol açan psikolojik sıkıntılar baş göstermeye başladı. Bu endişe,  takıntı, duygu ve düşüncelerdeki vesveselerle baş edemez olduklarını dile getirenler bir hayli fazla. Uzmanların  salgın hastalık sebebiyle birçok travmaların  ilerleyen süreçte daha ciddi bir şekilde  önümüze çıkacağından bahsediyorlar. 
   Ne kadar tedbirli olsak da takdire karşı,  tedbirin nafile olduğunu biliyoruz. Hayat yavaşladı, evlerimize sığındık, özelimize döndük ama kendi içimize dönebildik mi bilmiyorum. Yakınımıza bakmaya başladık; evimize, eşimize mahallemize bakmaya ve görmeye çalışıyoruz. Gönül gözüyle görülmeyen hiçbir şey baş gözüyle de görülmüyor. Eşinizin yüzünde ki çizgileri, saçında ki beyazlığın farkına varmak, hepsi için nasıl bedeller ödediğini düşünmek, çocuğunuzun aslında ne kadar duyarlı ve düşünceli olduğunu kavramak evlerin balkonundan gökyüzüne bakmak  gibi  çok  basit yaptığımız ve yaparken aslında nedenli kolay ve insan içinde bir o kadar değerli olduğunu fark etmediğimiz şeyleri fark ettik. Bizlere çok güzel bir hassasiyet kazandırdı  bu günler. En çok da ölüme alıştık.
 Her gün  televizyonlarda  virüs yüzünden hayatını kaybeden yada enfekte olanların   haberlerini  hayatımızın merkezine aldık. Duymaya bile tahammülümüzün olmadığı ‘ölüm’ kavramı dünya genelinde ölenlerle birlikte ne kadar basitçe anılır oldu. Atalarımızın hayatın orta yerine koydukları ‘ölüm’ şimdi evlerimizin başköşesinde oturmaya başladı. Neden korkar insan ölümden? Ayrılık korkutur insanı! Dünyaya  aldanmışlığımızın yüzümüze vurulmasıdır  desek yanılmayız.  Sevmek iddaasında olduğumuz her şeyi kaybetme korkusudur. Sevdiğimizi  iddaa ettiğimiz, Rabbimize kavuşmaktan korkmak mı?  Sevmekle  sınanmadıysanız çok iddaalı olmamanız gerekir. Sevmek ve ölüm kardeş kelimelerdir bana göre. Tam burada aslında derdimize çare ‘Tevekkül ‘ dediğimiz kavram dünyaya bakış açımızı değiştirir. Nedir Tevekkül?
   ‘Tevekkül’ kavramı Sözlükte: Allah'a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak ve sığınmak anlamlarına gelmektedir. Bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra kalben Allah'a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah'tan beklemek anlamına gelmektedir.  "... Kim Allah'a dayanırsa Allah ona yeter." (Talak suresi, 3. ayet)
   Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar ve  kendine göre bir sebep-sonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar akıl ve iradeleriyle bazı sebepleri bulabilirler. İnsan evrende geçerli olan yasaları gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır, ondan sonra Allah'a güvenir.  "İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler. (İbrahim suresi, 11. ayet)
‘’ Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.’’(Şûrâ suresi Ayet 30) Bu hakikate inanmaktır. Sonra yaptıklarımıza ve yapmadıklarımıza tekrar bakmak gerekir…
  Başımıza gelen imtihanlara karşı isyan derecesinde vesvese yapıyorsak, biz bu dünya ve içindekileri Allah’tan çok seviyoruz demektir. Gelişmiş dünyanın insana tek yüzünü gösterdiği günlerde dünya diğer yüzünü de  bizlere göstermiş oldu. Ne kadar gelişirsen geliş, neyi bulursan bul! Sen Allah ile olmazsan mutsuz, huzursuz ve sorunlu olacaksın. Şartlar ne kadar değişirse değişsin bizler Allah’ın bize taktir ettiği ömür kadar dünyada kalacağız, O’nun taktir ettiği kadar nimetleneceğiz. 
   İnsanın  tüm bu süreçte yapması gereken Allah’a olan imanı, peygambere olan sevgisi ve dünya ile olan gönül bağını  tekrar kontrol etmesi gerekir. Vaz geçemediğimiz olmazsa olmaz dediğimiz bir çok alışkanlıklarımıza dini bir ritüel gibi bağlı kaldığımızın farkında mıyız?   İnsan Allah ile İnsan insan ile insan öz benliği ile ve insan şeytan ile,  her daim bir ilişki ve imtihan  içinde. Şeytan insanın Allah’a sığınıp güvenmesini Allah ile huzur bulmasını istemez. Bu günlerde yaşadığımız bu vesveselere bu gözle bakalım. Bu duygu ve düşünceler bizi neye yaklaştırıyor? Neyden uzaklaştırıyor?  Allah seni görünmeyen şeytanın fısıltılarından koruduğu gibi bu virüs illetinden ve  bundan   doğan korkulardan da koruyacaktır. Tüm bunların farkına varabilmen  için  Allah’ı  tanıman, Allah’ın insanı  niçin yarattığının ve insanın  nereye doğru gitmekte olduğunu bilmen gerekiyor. Bedeli cennet olan bir tevekkül  ve teslimiyet sınavı  veriyoruz. Bu teslimiyetin adına İslam diyoruz.                                                           

Ravza  Zeybek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.