Ergün DUR
Köşe Yazarı
Ergün DUR
 

BU NASIL KARNE?

Evet bir çoğumuz bu tepkiyle karşılaşmışızdır…  -Bu nasıl karne?.. - Zaten senden bir şey olmayacağı belli…  -Kime çektiysen?! (İmalı bir şekilde Anne veya baba birbirine bakarak) -Komşunun çocuğuna bak ne güzel karne getirmiş. Yazıklar olsun sana! Bu sözleri uzatmak   mümkün. Değerli okuyucular, artık olan olmuş. Önemli olan bundan sonrası.  Aileler karnesi zayıf olan öğrencilere karşı soğukkanlılıklarını korumalıdırlar. Zaten öğrenci sorumluluk sahibi ise yeterince üzüldüğünü unutmamalıdır. Sorunu önce kabul etmelisiniz. Problemin nerden kaynaklandığını görmek ve anlamak için bu ön şarttır. Biraz önce de belirttim ya zaten olan olmuş. Diğer taraftan öğretmenleri ile görüşerek zayıfların nedenlerini anlamaya çalışın. Muhtemelen çalışmadıklarını söyleyeceklerdir. Ama asıl önemli olan neden çalışmadıklarını anlamak ve ona göre önlem almaktır. Ailelerin yaptığı önemli hatalardan biride, karnedeki zayıflar üzerinden öğrencinin kişiliğine yönelmeleridir. Aşağılayıcı, kırıcı yaklaşımlar öğrencinin başarısını arttırmayacağı gibi aranızdaki ilişkinizi daha da bozacaktır. Çocuğunuza moral verin. İkinci dönem için motive edin. Başarısızlığın nedenini suçlamadan birlikte sorgulamaya çalışın. Ve ne yapılması gerektiği konusunda kendisinden düşüncelerini paylaşmasını isteyin. Aileler nelere dikkat etmeli? Anne-babaların dikkat etmesi gereken konuların başında çocuğun bireysel özellikleri, genel kapasitesi ve güçlü olduğu alanlar gelmelidir. Artık sadece bir tek “zeka” veya “yetenek” olmadığını biliyoruz. Bu nedenle, çocuk, örneğin matematik dersinde zorlanmakta ise onun yeterince akıllı olmadığını düşünmek hatadır. Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara, müziğe, spora ya da doğa bilimlerine karşı bir eğilimi olabilir. Ancak okul ortamı içinde kendisinden çok çeşitli alanlarda eşit derecede başarılı olması beklenir. Çok az kimse birçok değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir, dolayısıyla da bazı alanlara doğası gereği kendini daha yakın hisseder, diğerlerini de mecbur olduğu için öğrenir. Ailelerin fark etmesi gereken çocuğun çok da yatkınlığı ya da merakı olmadığı halde, bir konuda bir şeyler öğrenme konusunda ne kadar çaba gösterdiğidir. Çocuk o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni yaparsa, artık getirdiği karne notunun pek de önemi kalmaz.
Ekleme Tarihi: 05 Mart 2018 - Pazartesi

BU NASIL KARNE?

Evet bir çoğumuz bu tepkiyle karşılaşmışızdır… 

-Bu nasıl karne?..

- Zaten senden bir şey olmayacağı belli… 

-Kime çektiysen?! (İmalı bir şekilde Anne veya baba birbirine bakarak)

-Komşunun çocuğuna bak ne güzel karne getirmiş. Yazıklar olsun sana!

Bu sözleri uzatmak   mümkün. Değerli okuyucular, artık olan olmuş. Önemli olan bundan sonrası.  Aileler karnesi zayıf olan öğrencilere karşı soğukkanlılıklarını korumalıdırlar. Zaten öğrenci sorumluluk sahibi ise yeterince üzüldüğünü unutmamalıdır.

Sorunu önce kabul etmelisiniz. Problemin nerden kaynaklandığını görmek ve anlamak için bu ön şarttır. Biraz önce de belirttim ya zaten olan olmuş. Diğer taraftan öğretmenleri ile görüşerek zayıfların nedenlerini anlamaya çalışın. Muhtemelen çalışmadıklarını söyleyeceklerdir. Ama asıl önemli olan neden çalışmadıklarını anlamak ve ona göre önlem almaktır.

Ailelerin yaptığı önemli hatalardan biride, karnedeki zayıflar üzerinden öğrencinin kişiliğine yönelmeleridir. Aşağılayıcı, kırıcı yaklaşımlar öğrencinin başarısını arttırmayacağı gibi aranızdaki ilişkinizi daha da bozacaktır.

Çocuğunuza moral verin. İkinci dönem için motive edin. Başarısızlığın nedenini suçlamadan birlikte sorgulamaya çalışın. Ve ne yapılması gerektiği konusunda kendisinden düşüncelerini paylaşmasını isteyin.

Aileler nelere dikkat etmeli?

Anne-babaların dikkat etmesi gereken konuların başında çocuğun bireysel özellikleri, genel

kapasitesi ve güçlü olduğu alanlar gelmelidir. Artık sadece bir tek “zeka” veya “yetenek”

olmadığını biliyoruz. Bu nedenle, çocuk, örneğin matematik dersinde zorlanmakta ise onun

yeterince akıllı olmadığını düşünmek hatadır. Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara,

müziğe, spora ya da doğa bilimlerine karşı bir eğilimi olabilir. Ancak okul ortamı içinde

kendisinden çok çeşitli alanlarda eşit derecede başarılı olması beklenir. Çok az kimse birçok

değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir, dolayısıyla da bazı alanlara doğası gereği kendini daha yakın hisseder, diğerlerini de mecbur olduğu için öğrenir. Ailelerin fark etmesi gereken

çocuğun çok da yatkınlığı ya da merakı olmadığı halde, bir konuda bir şeyler öğrenme

konusunda ne kadar çaba gösterdiğidir. Çocuk o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni

yaparsa, artık getirdiği karne notunun pek de önemi kalmaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.