Ercan ULUPINAR
Köşe Yazarı
Ercan ULUPINAR
 

Dindirin Bu Gözyaşlarını

 Boşananların sayısı son beş yılda %9,8 arttı Avrupa Birliğinden daha çok evlendik daha az boşandık Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 109 978 çocuk etkilendi Evlenen çiftlerin sayısı 2015 yılında 602 bin 982 olurken, boşanan çiftlerin sayısı ise 131 bin 830 olarak gerçekleşti. Evlenme ve boşanma olaylarında bir önceki yıla göre önemli bir değişim gözlenmedi. Evlenme sayısı bir önceki yıla göre %0,5, boşanma sayısı ise %0,7 arttı. Son beş yıl içinde boşanma sayısı %9,8, son on yıl içinde ise %41 oranında arttı. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2015 yılında erkekler için 27, kadınlar için 23,9 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 3,1 yaş olarak gerçekleşti. Yaş grubu ve cinsiyete göre boşanmalar incelendiğinde, 2015 yılında boşanan erkek (%20,5) ve kadınların (%20,6) en yüksek oranda 30-34 yaş grubunda yer aldığı görüldü. Boşanan erkeklerin %19,7’si 35-39 yaş grubunda, kadınların %18,6’sı ise 25-29 yaş grubunda yer aldı. Avrupa Birliğine üye ülkelerin (28 ülke) kaba evlenme hızı (her bin nüfus başına düşen evlenme sayısı) ortalaması binde 4,2 iken, Türkiye binde 7,7 ile bu ortalamanın üstünde yer aldı. Kaba boşanma hızında ise Türkiye binde 1,7 ile binde 2 olan Avrupa Birliğine üye ülkelerin ortalamasının altında yer aldı. Kesinleşen boşanma davaları sonucu 109 bin 978 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin %75’i anneye verildi. Boşananların %72’sini çocuksuz ve velayete verilen çocuğu olmayan kişiler (189 bin 92) oluşturdu. Boşanma davası sonucu boşanan kişilerin %28’i (74 bin 568) en az bir çocuğun velayetini aldı. Bu kişilerin %62,8’i bir çocuğun, %29,2’si ise 2 çocuğun velayetini aldı. (Kaynak http://www.tuik.gov.tr/basinOdasi/haberler/2016_32_20160316.pdf )  109978 ÇOCUĞUN GÖZYAŞI VAR bu tabloda .. Tek taraflı ebeveynlik olmaz . Bu gidişat her geçen yıl artıyor üstüne çocuklar HACİZ ediliyor. MAL gibi nesil bizi bekleyebilir. Sayın toplum mühendisleri konu hakkındaki görüş ve önerileriniz nelerdir ? O BİR KADIN O DA BİR ANNE  - "OĞLUMU TOKSİK ANNE ÖLDÜRDÜ" - "İNTERNETTEN TANIŞTILAR" - "EVİNİ ALDIRIP SONRA DA ÖLDÜRDÜ" - "KOCASINI ÖLDÜRDÜ 'iyi hal indirimi' ALDI - "BARIŞTIRMAK İSTEYEN ABİM DAHİL HEPİMİZE UZAKLAŞTIRMA ALDİRMIŞTI" - "KİMSE BAŞIMIZA GELMEZ DEMESİN HERŞEY 1 dak. 17 saniyede oldu, erken ölüm bizi de buldu.. - "ÇOCUĞA CİNAYETİ CAMDAN KORKU FİLMİ İZLER GİBİ İZLETTİLER"  - "TORUNUMUN HAPİSTE BÜYÜMESİNE MÜSADE ETMEYECEĞİM" Boşanma aşamasında iken çocuğunu teslime gittiği sırada "karısı tarafından silahla öldürülen" Murat Taşocak'ın bugün doğum günüydü.  O güne tanıklık eden anne Ayla Hn. cinayete giden kısa evliliğin hikayesini gözyaşlarıyla anlattı.. 9 Ekim sabahı, Murat o gün kızını görecekti her zamanki gibi sabırsız ve heyecanlıydi, öperken sakalları batmasın diye traş oldu, kizinin cani yanmasın istiyordu ve... Öğlen sularında oğlu ve kızıyla 3 yaşındaki torununu bırakmaya dünürlerinin evine gittiler, anane Ayla Hn. dışarıda beklerken oğlu ve torunu bahçe kapısından girmişlerdi ki.... ( Kaynak Filiz Akgün ) Ülkemizin hukuk devleti olduğunu beyan ediliyor hukuk adalet çocukları anneleri babaları aileleri yok etmek üzerine kurulu olmalıdır. Yukarıda anlatılan olaylarda hani nerede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı , Adalet Bakanlığı Neredeler ??? Sözüm ona Kadın hakları savunucuları Kadem ve Mor Çatı gibi Sivil toplum kuruluşları neredeler YOKLAR neden Rettting yok para getirisi yok kimi savunuyorlar nelerlerden nemalanıyorlar . Kral çıplak görenlerin İNSANİYET namına giydirin… HUKUK OYUNCAK OLMUŞ ADALET TEYZE FAİLİ MEŞHUL Mihail Bakunin’in ‘Hukuk iktidarın fahişesidir’ sözünden yola çıkarsak olanlara çok şaşırmamak gerek diye düşünebiliriz ancak her iktidar görünürde bir hukuk düzenine egemenliğini yaşatmak için ihtiyaç duyduğundan, her iktidardan da en azından görünürde bir ‘adalet’ hayaletini üzerimizde dolaştırmasını bekleriz ve belki bu zamana kadar da bu görünürdeki adalet bir çok azınlık düşünceyi ezerken bir çoğumuz bununla yetinmişizdir. Ancak bugünler de geçmiş sıkıyönetim yargısını yani darbecilere bizzat bağlı olduğunu ifade eden hakimlerin yaptığı yargılamaları görmüş olan tecrübeli avukatlar bile olanlara şaşırmakta ve üzerimizde dolaşan hayaletin yargı yoluyla dikta eden bir biçerdöver olduğuna kanaat getirmiş durumda. Hakeza son yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde teröristlik iddiasıyla yargılanan otuz bin küsur insanın yarıdan fazlasını Türkiye’de yargılananlar oluşturduğu tespit edilmişken yargının nasıl bir dikta silahı olduğuna şüphe duymamak gerekir. Belki de olması gereken bir yandan egemen gücün hukuk yoluyla yaptığı kötülükleri deşifre ederken bir yandan da hukuk varmışçasına savunma yapmak mücadele etmektir. Her ne kadar varlıklarını bu hukuk düzenine borçlu olanlar, dikta etme gücünü hukuk kurumlarından alanlar hukuku çiğnese de güzel günler güneşli günler de motorlar maviliklere sürülecektir elbet. "Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir." Bu yaptırımlar ne insanlığa ne dine sığmamaktadır. Zulüm arşa değmiştir. Diri diri insanların ölmesine cinsiyet ayrımı yaparak şiddeti önleyeceğiz derken kaş yaparken göz çıkartmaktır. Hukukun amacı adaleti ahlakı sağlamaktır. Şiddeti artırmak olmamalıdır. Her zaman dediğim gibi toplum üç ayaklı bir sandalyedir. Aile , Ahlak, Adalet bu öğelerin yokluğunda toplumlar yok olmaya yüz tutar. DİNDİRİN ARTIK BU GÖZYAŞLARINI… 31.01.2018 Saygılarımla Ercan ULUPINAR Kişisel Gelişim Uzmanı 
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2018 - Çarşamba

Dindirin Bu Gözyaşlarını

 Boşananların sayısı son beş yılda %9,8 arttı Avrupa Birliğinden daha çok evlendik daha az boşandık Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 109 978 çocuk etkilendi Evlenen çiftlerin sayısı 2015 yılında 602 bin 982 olurken, boşanan çiftlerin sayısı ise 131 bin 830 olarak gerçekleşti. Evlenme ve boşanma olaylarında bir önceki yıla göre önemli bir değişim gözlenmedi. Evlenme sayısı bir önceki yıla göre %0,5, boşanma sayısı ise %0,7 arttı. Son beş yıl içinde boşanma sayısı %9,8, son on yıl içinde ise %41 oranında arttı. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2015 yılında erkekler için 27, kadınlar için 23,9 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 3,1 yaş olarak gerçekleşti. Yaş grubu ve cinsiyete göre boşanmalar incelendiğinde, 2015 yılında boşanan erkek (%20,5) ve kadınların (%20,6) en yüksek oranda 30-34 yaş grubunda yer aldığı görüldü. Boşanan erkeklerin %19,7’si 35-39 yaş grubunda, kadınların %18,6’sı ise 25-29 yaş grubunda yer aldı. Avrupa Birliğine üye ülkelerin (28 ülke) kaba evlenme hızı (her bin nüfus başına düşen evlenme sayısı) ortalaması binde 4,2 iken, Türkiye binde 7,7 ile bu ortalamanın üstünde yer aldı. Kaba boşanma hızında ise Türkiye binde 1,7 ile binde 2 olan Avrupa Birliğine üye ülkelerin ortalamasının altında yer aldı. Kesinleşen boşanma davaları sonucu 109 bin 978 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin %75’i anneye verildi. Boşananların %72’sini çocuksuz ve velayete verilen çocuğu olmayan kişiler (189 bin 92) oluşturdu. Boşanma davası sonucu boşanan kişilerin %28’i (74 bin 568) en az bir çocuğun velayetini aldı. Bu kişilerin %62,8’i bir çocuğun, %29,2’si ise 2 çocuğun velayetini aldı.

(Kaynak http://www.tuik.gov.tr/basinOdasi/haberler/2016_32_20160316.pdf ) 

109978 ÇOCUĞUN GÖZYAŞI VAR bu tabloda .. Tek taraflı ebeveynlik olmaz . Bu gidişat her geçen yıl artıyor üstüne çocuklar HACİZ ediliyor. MAL gibi nesil bizi bekleyebilir. Sayın toplum mühendisleri konu hakkındaki görüş ve önerileriniz nelerdir ?

O BİR KADIN O DA BİR ANNE 

- "OĞLUMU TOKSİK ANNE ÖLDÜRDÜ"

- "İNTERNETTEN TANIŞTILAR"

- "EVİNİ ALDIRIP SONRA DA ÖLDÜRDÜ"

- "KOCASINI ÖLDÜRDÜ 'iyi hal indirimi' ALDI

- "BARIŞTIRMAK İSTEYEN ABİM DAHİL HEPİMİZE UZAKLAŞTIRMA ALDİRMIŞTI"

- "KİMSE BAŞIMIZA GELMEZ DEMESİN HERŞEY 1 dak. 17 saniyede oldu, erken ölüm bizi de buldu..

- "ÇOCUĞA CİNAYETİ CAMDAN KORKU FİLMİ İZLER GİBİ İZLETTİLER" 

- "TORUNUMUN HAPİSTE BÜYÜMESİNE MÜSADE ETMEYECEĞİM"

Boşanma aşamasında iken çocuğunu teslime gittiği sırada "karısı tarafından silahla öldürülen" Murat Taşocak'ın bugün doğum günüydü. 

O güne tanıklık eden anne Ayla Hn. cinayete giden kısa evliliğin hikayesini gözyaşlarıyla anlattı..

9 Ekim sabahı, Murat o gün kızını görecekti her zamanki gibi sabırsız ve heyecanlıydi, öperken sakalları batmasın diye traş oldu, kizinin cani yanmasın istiyordu ve...

Öğlen sularında oğlu ve kızıyla 3 yaşındaki torununu bırakmaya dünürlerinin evine gittiler, anane Ayla Hn. dışarıda beklerken oğlu ve torunu bahçe kapısından girmişlerdi ki.... ( Kaynak Filiz Akgün )

Ülkemizin hukuk devleti olduğunu beyan ediliyor hukuk adalet çocukları anneleri babaları aileleri yok etmek üzerine kurulu olmalıdır. Yukarıda anlatılan olaylarda hani nerede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı , Adalet Bakanlığı Neredeler ??? Sözüm ona Kadın hakları savunucuları Kadem ve Mor Çatı gibi Sivil toplum kuruluşları neredeler YOKLAR neden Rettting yok para getirisi yok kimi savunuyorlar nelerlerden nemalanıyorlar . Kral çıplak görenlerin İNSANİYET namına giydirin…

HUKUK OYUNCAK OLMUŞ ADALET TEYZE FAİLİ MEŞHUL

Mihail Bakunin’in ‘Hukuk iktidarın fahişesidir’ sözünden yola çıkarsak olanlara çok şaşırmamak gerek diye düşünebiliriz ancak her iktidar görünürde bir hukuk düzenine egemenliğini yaşatmak için ihtiyaç duyduğundan, her iktidardan da en azından görünürde bir ‘adalet’ hayaletini üzerimizde dolaştırmasını bekleriz ve belki bu zamana kadar da bu görünürdeki adalet bir çok azınlık düşünceyi ezerken bir çoğumuz bununla yetinmişizdir. Ancak bugünler de geçmiş sıkıyönetim yargısını yani darbecilere bizzat bağlı olduğunu ifade eden hakimlerin yaptığı yargılamaları görmüş olan tecrübeli avukatlar bile olanlara şaşırmakta ve üzerimizde dolaşan hayaletin yargı yoluyla dikta eden bir biçerdöver olduğuna kanaat getirmiş durumda. Hakeza son yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde teröristlik iddiasıyla yargılanan otuz bin küsur insanın yarıdan fazlasını Türkiye’de yargılananlar oluşturduğu tespit edilmişken yargının nasıl bir dikta silahı olduğuna şüphe duymamak gerekir.

Belki de olması gereken bir yandan egemen gücün hukuk yoluyla yaptığı kötülükleri deşifre ederken bir yandan da hukuk varmışçasına savunma yapmak mücadele etmektir. Her ne kadar varlıklarını bu hukuk düzenine borçlu olanlar, dikta etme gücünü hukuk kurumlarından alanlar hukuku çiğnese de güzel günler güneşli günler de motorlar maviliklere sürülecektir elbet.

"Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir."

Bu yaptırımlar ne insanlığa ne dine sığmamaktadır. Zulüm arşa değmiştir. Diri diri insanların ölmesine cinsiyet ayrımı yaparak şiddeti önleyeceğiz derken kaş yaparken göz çıkartmaktır. Hukukun amacı adaleti ahlakı sağlamaktır. Şiddeti artırmak olmamalıdır. Her zaman dediğim gibi toplum üç ayaklı bir sandalyedir. Aile , Ahlak, Adalet bu öğelerin yokluğunda toplumlar yok olmaya yüz tutar.

DİNDİRİN ARTIK BU GÖZYAŞLARINI…

31.01.2018

Saygılarımla

Ercan ULUPINAR

Kişisel Gelişim Uzmanı 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.