Ravza Zeybek
Köşe Yazarı
Ravza Zeybek
 

KUTLU BİR ŞEHİT ÖVÜLMÜŞ BİR ŞEHADET.

  En güzel sözlerin adıyla… Allah’ın adıyla… ‘ Allah yolunda öldürülenlere ölüdür demeyin, bilakis onlar diridirler, siz bilemezsiniz’ ( Bakara Suresi 154)   ‘Allah yolunda şehit olmak en büyük arzumuzdur’ demişti Şehit Muhammed Mursi…Allah yolunda ve O’nun rızası için geçen bir ömrün ardından  hayatlarını imanlarına şahit kılmışlar ve Allah yolunda şehit olmuşlardır.    Hak ve batıl savaşında yaratılmış her insan bir tarafın, bir safın, bir yolun yolcusudur. Kimi zaman Habil olmuş, kimi zaman Kabil, kimi zaman tufanda Nuh(a.s.) gemisi olmuş binenler kurtulmuş, evlat bile olsa inanmayınca helâk olanlardan olmuş. Kimi zaman Hz. İbrahim gibi devrin tüm zalimlere ve putlarına savaş açar da zalimlerin yaktığı ateşe yüreği titremeden atılmayı bekler,  Allah kendilerine sığınanı muhafaza eder ve  ateşi bir gül bahçesine çevirir.     Kimi zaman yaratılmışların en güzeli olmuş da dünya nimetini ve nefse çağrıldığında  Mısır zindanlarını, o davete  tercih etmek olmuş. Allah için yaşamak ve onun rızasını talep etmek her isteğin, her menfaatin önüne geçmiş.    Kimi zaman Mekke’nin tüm müşrikleri birleşir de ‘Ey Ebu Talip: yeğenine söyle  mal isterse Mekke’nin en zengini yapalım, en güzel kızlarımızla evlendirilelim, ne isterse verelim yeter ki savunduğu bu davayı bıraksın’ dediklerinde:’ Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler bu yoldan dönmem’ diyen Allah Rasulünün  yolundan gitmekti…    Yollarından davalarından dönmeyen Allah ve Rasulünün yolunda giden yiğitler her dönemde olmuş ve olacaktır ve hak olan yolda düşmanlar durmayacaklar. Her insan kendi kader çizgisinde tarafını belli etmekte ve bu dünyada imtihanını vermektedir .  Onları Hak yoldan alı koyamadıkları için zorla ve hileyle, zulümle boyun eğdirmeye çalışırlar. Bu zalimlerin  her dönemde başvurduğu bir yoldur. İnanlar bilir ki; ‘Allah sabredenlerle  beraberdir’…    Mısır’ın seçilmiş liderinin Şehadet haberini aldık bugün. Allah’a adanmış bir ömrün yine O, Allah için feda edilen bir candır Muhammed Mursi…Kelimelerin  boğazda düğümlendiği ama kutlanmış bir şehadete tanıklık ettik. Nasıl anlatılır, nasıl ifade edilir bilinmez ama Rabbine kavuşup O’nun katında diri kalmak bir sevinçtir. Dünya gözüyle çağımızın İbrahim (a.s.) yürekli bir mü’min tanıdık.    Altı yıldan beri Mısır zindanlarında halkı için mücadele eden bir lider…’Fi sebilillah  ‘ yaşayıp bir kutup yıldızına dönüşmek. Allah’ın davasına can vermek .    Peki  bizler ömrümüzü neye harcıyor, neleri feda ediyoruz. Kimi kadın, kimi şan-şöhret, kimi unvan,  kimi makam ve mevki için yaşıyor. Kimi insanlarda ne için yaratıldığının bile farkına varmadan bu dünyayı terk ediyor. Niyetimiz  Allah için yaşamak ise ölümünüz de Allah için olur ve ömrünüz şahidiniz olur. Allah razı olsun ölümleri bile birer öğretmen gibi Müslümanlara son vaazlarını vererek Rabbimizin huzuruna gittiler. Bizlere şehadetin güzelliğini anlatarak gittiler.    Çöl Aslanı Ömer Muhtar’ın dediği gibi:’ Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince ben cellatlarımdan daha uzun yaşayacağım’ demişti. Zalimlerin isimleri cisimleri hatırlanmıyor ama kahramanlar binlerce, yüzlerce yıllar geçse de onlar hep yaşıyor aramızda, sanki tanıyoruz selamlarımıza  icabet ediyorlar.    Allah yolunda ve Allah için gelen ölüm bile sevgili. Ölümün şeklinin bir önemi yoktur. Allah niyetlerin karşılığını en güzel şekilde verendir sonuçta.        ‘’Ölüm bize ne uzak, bize  ne yakın ölüm,    Ölümsüzlüğü  tattık bize ne yapsın ölüm’’                                                                                                  Ravza Zeybek
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2019 - Salı

KUTLU BİR ŞEHİT ÖVÜLMÜŞ BİR ŞEHADET.


 
En güzel sözlerin adıyla… Allah’ın adıyla…

‘ Allah yolunda öldürülenlere ölüdür demeyin, bilakis onlar diridirler, siz bilemezsiniz’ ( Bakara Suresi 154)
 
‘Allah yolunda şehit olmak en büyük arzumuzdur’ demişti Şehit Muhammed Mursi…Allah yolunda ve O’nun rızası için geçen bir ömrün ardından  hayatlarını imanlarına şahit kılmışlar ve Allah yolunda şehit olmuşlardır.
  
Hak ve batıl savaşında yaratılmış her insan bir tarafın, bir safın, bir yolun yolcusudur. Kimi zaman Habil olmuş, kimi zaman Kabil, kimi zaman tufanda Nuh(a.s.) gemisi olmuş binenler kurtulmuş, evlat bile olsa inanmayınca helâk olanlardan olmuş. Kimi zaman Hz. İbrahim gibi devrin tüm zalimlere ve putlarına savaş açar da zalimlerin yaktığı ateşe yüreği titremeden atılmayı bekler,  Allah kendilerine sığınanı muhafaza eder ve  ateşi bir gül bahçesine çevirir. 
  
Kimi zaman yaratılmışların en güzeli olmuş da dünya nimetini ve nefse çağrıldığında  Mısır zindanlarını, o davete  tercih etmek olmuş. Allah için yaşamak ve onun rızasını talep etmek her isteğin, her menfaatin önüne geçmiş.
  
Kimi zaman Mekke’nin tüm müşrikleri birleşir de ‘Ey Ebu Talip: yeğenine söyle  mal isterse Mekke’nin en zengini yapalım, en güzel kızlarımızla evlendirilelim, ne isterse verelim yeter ki savunduğu bu davayı bıraksın’ dediklerinde:’ Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler bu yoldan dönmem’ diyen Allah Rasulünün  yolundan gitmekti…
  
Yollarından davalarından dönmeyen Allah ve Rasulünün yolunda giden yiğitler her dönemde olmuş ve olacaktır ve hak olan yolda düşmanlar durmayacaklar. Her insan kendi kader çizgisinde tarafını belli etmekte ve bu dünyada imtihanını vermektedir .  Onları Hak yoldan alı koyamadıkları için zorla ve hileyle, zulümle boyun eğdirmeye çalışırlar. Bu zalimlerin  her dönemde başvurduğu bir yoldur. İnanlar bilir ki; ‘Allah sabredenlerle  beraberdir’…


  
Mısır’ın seçilmiş liderinin Şehadet haberini aldık bugün. Allah’a adanmış bir ömrün yine O, Allah için feda edilen bir candır Muhammed Mursi…Kelimelerin  boğazda düğümlendiği ama kutlanmış bir şehadete tanıklık ettik. Nasıl anlatılır, nasıl ifade edilir bilinmez ama Rabbine kavuşup O’nun katında diri kalmak bir sevinçtir. Dünya gözüyle çağımızın İbrahim (a.s.) yürekli bir mü’min tanıdık.
  
Altı yıldan beri Mısır zindanlarında halkı için mücadele eden bir lider…’Fi sebilillah  ‘ yaşayıp bir kutup yıldızına dönüşmek. Allah’ın davasına can vermek .
  
Peki  bizler ömrümüzü neye harcıyor, neleri feda ediyoruz. Kimi kadın, kimi şan-şöhret, kimi unvan,  kimi makam ve mevki için yaşıyor. Kimi insanlarda ne için yaratıldığının bile farkına varmadan bu dünyayı terk ediyor. Niyetimiz  Allah için yaşamak ise ölümünüz de Allah için olur ve ömrünüz şahidiniz olur. Allah razı olsun ölümleri bile birer öğretmen gibi Müslümanlara son vaazlarını vererek Rabbimizin huzuruna gittiler. Bizlere şehadetin güzelliğini anlatarak gittiler.
  
Çöl Aslanı Ömer Muhtar’ın dediği gibi:’ Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince ben cellatlarımdan daha uzun yaşayacağım’ demişti. Zalimlerin isimleri cisimleri hatırlanmıyor ama kahramanlar binlerce, yüzlerce yıllar geçse de onlar hep yaşıyor aramızda, sanki tanıyoruz selamlarımıza  icabet ediyorlar.
  
Allah yolunda ve Allah için gelen ölüm bile sevgili. Ölümün şeklinin bir önemi yoktur. Allah niyetlerin karşılığını en güzel şekilde verendir sonuçta. 
   
  ‘’Ölüm bize ne uzak, bize  ne yakın ölüm,
   Ölümsüzlüğü  tattık bize ne yapsın ölüm’’
                                                                                                
Ravza Zeybek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.