Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

Kutlu Doğum 55

KUTLU DOĞUM 55    HAKİKAT-I AHMEDİYE ASM   "Bu kâinat sahibinin tezahür-ü rububiyetine (Allah’ın terbiye ediciliğinin görünmesine) ve  sermedî (ebedî) ulûhiyetine (Cenab-ı Allah’ın ilahlığına) ve  nihayetsiz ihsanatına (sonsuz iyiliklerine)  küllî bir ubudiyet (cami ve kapsamlı bir kullukla) ve tanıttırmakla mukabele eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm,  bu kâinatta güneş lüzumu gibi elzemdir (çok gereklidir) ki;  nev'-i beşerin üstad-ı ekberi (insanlığın büyük üstadı) ve büyük peygamberi ve Fahr-i Âlem (alemin kendisiyle övündüğü zât olan Peygamberimiz (a.s.m.)) ve                  لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلاَفْلاَكَ     1 hitabına mazhar hakikat-ı Muhammediye (sallallâhu aleyhi ve sellem)  (peygamberimizin manevi şahsiyeti)  hem sebeb-i hilkat-i âlem (alemin yaratılış sebebi),  hem neticesi ve  en mükemmel meyvesi olduğu gibi,  bu kâinatın hakikî kemalâtı (kusursuz) ve  sermedî (devamlı) Cemîl-i Zülcelâl'in  (sınırsız yücelik ve heybetiyle beraber, sonsuz güzellik sahibi olan Allah’ın)  bâki (ölümsüz, kalıcı) âyineleri ve  sıfatlarının cilveleri (görüntüleri) ve  hikmetli ef'alinin (faydalı işlerinin, gayeli fiillerinin) vazifedar eserleri ve  çok manidar (anlamlı) mektupları olması ve  bâki (sonsuz) bir âlemi taşıması ve  bütün zîşuurların müştak oldukları (bütün şuur sahiplerinin aşık oldukları) bir dâr-ı saadet (mutluluk yurdu) ve  âhireti netice vermesi gibi hakikatları (gerçekleri),  hakikat-ı Muhammediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve  Risalet-i Ahmediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile tahakkuk ettiğinden (gerçekleştiğinden),  nasıl bu kâinat O’nun risaletine (peygamberliğine) gayet kuvvetli ve kat'î şehadet eder (kesin tanıklık eder). öyle de, başta âlem-i İslâm,  bütün beşer ve bütün zîşuur (şuur sahiplerine),  Cehennemden acı ve korkunç olan  ademden,  hiçlikten,  idam-ı ebedîden,  fena-yı mutlaktan (sonsuz yok oluştan) kurtulmak için,  daimî aşk ve şevkle  her zamanda ve  câmi' mâhiyetinin (kapsamlı özelliğinin) bütün kuvvetleriyle, bütün istidadat (kabiliyetler) lisanlarıyla  bütün dualar ve ibadetler ve ricalarının dilleriyle istedikleri  hayat-ı bâkiyeyi (ahiret hayatını) kuvvetli,  kat'î beşaret (kesin olarak müjde) veren risalet-i Ahmediye (a.s.m.) ve  hakikat-i Muhammediyeye (Peygamberimizin a.s.m. hakikatine, manevi şahsiyetine)  şehadet edip  nev-i beşerin (insanların) medâr-ı iftiharı (övünç kaynağı),  eşref-i mahlûkat (yaratılmışların en şereflisi) olduğuna imza bastığı gibi,  her zamanda üç yüz elli milyon ehl-i imanın (müminlerin)   اَلسَّبَبُ كَالْفَاعِلِ  1  1- (Bir şeye sebep olan onu yapan gibidir) sırrınca,  hergün işledikleri bütün hasenatlar (iyilikler) ve hayırların bir misli Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın defter-i hasenatına (amel defterine) girmesi ve o tek şahsiyet-i Muhammediye (Hz. Peygamber’in a.s.m.) kişiliği,  yüzer milyon, belki milyar âbid-i muhsin (Allah’ı görür gibi Ona ibadet eden) kadar  küllî bir ubudiyete (Allah’a kulluğa) ve  füyuzâtına (mânevî bolluk ve bereketlerine) mazhar (erişen) bir makam kazanması,  o zâtın risaletine (peygamberliğine) pek kuvvetli şehadet edip imza basar. "(Şualar, s.763-764)   Efendimiz’in temsil ettiği bir Hakikat-ı Ahmediye var,  bir de Hakikat-ı Muhammediye var.  Dünyayı teşriflerinden önce O, Hakikat-ı Ahmediyesi ile vardır ve  Kâ’be hakikatı ile tev’emdir.  (Şan, şeref, mecd, büyüklük hakikatı ikizdir, eştir, mümasildir, benzerdir).  Bu sebeple O, İncil’de Ahmed ismiyle anılmıştır;  Kur’an’da da geçtiği üzere, Hz. İsa (as) O’nu, Ahmed ismiyle müjdelemiştir.  O, dünyayı teşrifleri ve  risaletleriyle birlikte Hakikat-ı Muhammediye’yi temsil etmiştir.  Vefatından sonra da, yine Hakikat-ı Ahmediye’nin tecellisi söz konusudur. 10.05.2025 Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Ekleme Tarihi: 10 May 2025 - Saturday

Kutlu Doğum 55

KUTLU DOĞUM 55 

 

HAKİKAT-I AHMEDİYE ASM

 

"Bu kâinat sahibinin tezahür-ü rububiyetine (Allah’ın terbiye ediciliğinin görünmesine) ve 

sermedî (ebedî) ulûhiyetine (Cenab-ı Allah’ın ilahlığına) ve 

nihayetsiz ihsanatına (sonsuz iyiliklerine) 

küllî bir ubudiyet (cami ve kapsamlı bir kullukla) ve tanıttırmakla mukabele eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, 

bu kâinatta güneş lüzumu gibi elzemdir (çok gereklidir) ki; 

nev'-i beşerin üstad-ı ekberi (insanlığın büyük üstadı) ve büyük peygamberi ve Fahr-i Âlem (alemin kendisiyle övündüğü zât olan Peygamberimiz (a.s.m.)) ve                  لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلاَفْلاَكَ     1 hitabına mazhar

hakikat-ı Muhammediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) 

(peygamberimizin manevi şahsiyeti) 

hem sebeb-i hilkat-i âlem (alemin yaratılış sebebi), 

hem neticesi ve 

en mükemmel meyvesi olduğu gibi, 

bu kâinatın hakikî kemalâtı (kusursuz) ve 

sermedî (devamlı) Cemîl-i Zülcelâl'in 

(sınırsız yücelik ve heybetiyle beraber, sonsuz güzellik sahibi olan Allah’ın) 

bâki (ölümsüz, kalıcı) âyineleri ve 

sıfatlarının cilveleri (görüntüleri) ve 

hikmetli ef'alinin (faydalı işlerinin, gayeli fiillerinin) vazifedar eserleri ve 

çok manidar (anlamlı) mektupları olması ve 

bâki (sonsuz) bir âlemi taşıması ve 

bütün zîşuurların müştak oldukları (bütün şuur sahiplerinin aşık oldukları) bir dâr-ı saadet (mutluluk yurdu) ve 

âhireti netice vermesi gibi hakikatları (gerçekleri), 

hakikat-ı Muhammediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve 

Risalet-i Ahmediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile tahakkuk ettiğinden (gerçekleştiğinden), 

nasıl bu kâinat O’nun risaletine (peygamberliğine) gayet kuvvetli ve kat'î şehadet eder (kesin tanıklık eder).

öyle de, başta âlem-i İslâm, 

bütün beşer ve bütün zîşuur (şuur sahiplerine), 

Cehennemden acı ve korkunç olan 

ademden, 

hiçlikten, 

idam-ı ebedîden, 

fena-yı mutlaktan (sonsuz yok oluştan) kurtulmak için, 

daimî aşk ve şevkle 

her zamanda ve 

câmi' mâhiyetinin (kapsamlı özelliğinin) bütün kuvvetleriyle, bütün istidadat (kabiliyetler) lisanlarıyla 

bütün dualar ve ibadetler ve ricalarının dilleriyle istedikleri 

hayat-ı bâkiyeyi (ahiret hayatını) kuvvetli, 

kat'î beşaret (kesin olarak müjde) veren risalet-i Ahmediye (a.s.m.) ve 

hakikat-i Muhammediyeye (Peygamberimizin a.s.m. hakikatine, manevi şahsiyetine) 

şehadet edip 

nev-i beşerin (insanların) medâr-ı iftiharı (övünç kaynağı), 

eşref-i mahlûkat (yaratılmışların en şereflisi) olduğuna imza bastığı gibi, 

her zamanda üç yüz elli milyon ehl-i imanın (müminlerin)

  اَلسَّبَبُ كَالْفَاعِلِ  1 

1- (Bir şeye sebep olan onu yapan gibidir) sırrınca, 

hergün işledikleri bütün hasenatlar (iyilikler) ve hayırların bir misli Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın defter-i hasenatına (amel defterine) girmesi ve o tek şahsiyet-i Muhammediye (Hz. Peygamber’in a.s.m.) kişiliği, 

yüzer milyon, belki milyar âbid-i muhsin (Allah’ı görür gibi Ona ibadet eden) kadar 

küllî bir ubudiyete (Allah’a kulluğa) ve 

füyuzâtına (mânevî bolluk ve bereketlerine) mazhar (erişen) bir makam kazanması, 

o zâtın risaletine (peygamberliğine) pek kuvvetli şehadet edip imza basar.

"(Şualar, s.763-764)

 

Efendimiz’in temsil ettiği bir Hakikat-ı Ahmediye var, 

bir de Hakikat-ı Muhammediye var. 

Dünyayı teşriflerinden önce O, Hakikat-ı Ahmediyesi ile vardır ve 

Kâ’be hakikatı ile tev’emdir. 

(Şan, şeref, mecd, büyüklük hakikatı ikizdir, eştir, mümasildir, benzerdir). 

Bu sebeple O, İncil’de Ahmed ismiyle anılmıştır; 

Kur’an’da da geçtiği üzere, Hz. İsa (as) O’nu, Ahmed ismiyle müjdelemiştir. 

O, dünyayı teşrifleri ve 

risaletleriyle birlikte Hakikat-ı Muhammediye’yi temsil etmiştir. 

Vefatından sonra da, yine Hakikat-ı Ahmediye’nin tecellisi söz konusudur.

10.05.2025

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.