Murat  MARAP
Köşe Yazarı
Murat MARAP
 

TOPLUMUN AHLAKI YIKILIRSA, DEVLET DE YIKILIR

Özellikle son yıllarda Türkiye üzerinde oynan oyunların haddi hesabı yok. Halkının büyük çoğunluğu müslüman olan bu milleti Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de yenemeyenler maalesef içimize soktukları ahlaksızlık projeleri ile bizi yıkmaya çalışıyorlar. Özellikle Devlet tarafından aileyi koruma yasası diye çıkarılan 6284 nolu yasa ve çoğu ülkelerin beraber imzaladığı İstanbul sözleşmesi bir afetin başlangıcı durumunda olan maddeleri içinde barındırıyorlar. Özellikle kadını koruyacağız diye çıkarılan yasa erkeği evden uzaklaştırmakla aksine ailelerin yıkımına sebep olmaktadır. Bu yasanın asla ve asla kadını korumaktan çok kadının tüm fıtriyatını elinden alıp onu köleleştirmektedir. Bunun yanında "İstanbul Sözleşmesi" diye ortaya çıkarılan bu sözleşme ile de toplumun ahlak yapısının yıkılmasının önü açılmıştır. Batı toplumunun müslüman Türk toplumuna kabul ettirdiği bu sözleşme ile dün savaş meydanlarından içimize giremeyenlerin nasıl bu sözleşme ile içimize hatta kılcal damarlarımıza kadar girdiğinin onlar için bir zafer niteliğindendir. Batı, özellikle Türkiye'nin yıkılmasını ve parçalanmasını istiyorsa işte böyle sözleşme ile yıkmayı kendi programına almıştır. İstanbul sözleşmesi ile neler kaybettik bir bakalım. Özelikle son zamanlarda televizyon dizilerinde ailevi cinsel ilişkiler çoğalmaya başladı. Çünkü insanlara en kolay ulaşma vasıtası televizyonların görselliği önemliydi. Artık dizilerde izlenen ahlaksız görseller insanlar için basit bir olguya dönüşecekti. Ve nitekim de az da olsa bunu başardılar. Bakın bugün özellikle bu sözleşmenin getirdiği cesaretle eşcinsel dernekler kurulmaya dahi başlandı. Hatta eşcinsel derneklerin önünü açacak, yaptıkları eylemlere de asla ses çıkarılmayacaktı. Bugün Türkiye'de bu topraklarda batının ahlaksızlık projeleri onların istediği gibi yürüyor, işletiliyor. Bugün gelinen noktada toplum olarak yozlaşmaya ve de kendi örf ve adetlerimizi neredeyse bir kenara bırakmaya başladık. Unutmayın ki, toplumları insanlar var eder. İnsan varsa aile vardır, aile varsa toplum, toplum varsa devlet vardır. Bu devletin ana damarlarını oluşturan aile yıkılırsa toplum, toplum yıkılırsa da devlet yıkılır. Bu sebepledir ki, hükumet olarak derhal İstanbul sözleşmesinden vazgeçilmeli ve 6284 nolu yasa derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. Bunların yerine aileyi ayakta tutan, toplumun ahlak değerlerine önem veren yasalar inşaa edilmelidir. Yoksa ALLAH bu milletin üzerine bir ateş yağdırırsa bu ateş bu kadar ahlaksızlığa göz yuman müslümanları da yakar. Kısaca özeletlemek gerekirse, biz özümüzü kaybettik. Umulur ki toptan helak olmadan kendi özümüze döneriz. Selam ve dua ile...  
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2022 - Çarşamba

TOPLUMUN AHLAKI YIKILIRSA, DEVLET DE YIKILIR

Özellikle son yıllarda Türkiye üzerinde oynan oyunların haddi hesabı yok. Halkının büyük çoğunluğu müslüman olan bu milleti Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de yenemeyenler maalesef içimize soktukları ahlaksızlık projeleri ile bizi yıkmaya çalışıyorlar.

Özellikle Devlet tarafından aileyi koruma yasası diye çıkarılan 6284 nolu yasa ve çoğu ülkelerin beraber imzaladığı İstanbul sözleşmesi bir afetin başlangıcı durumunda olan maddeleri içinde barındırıyorlar. Özellikle kadını koruyacağız diye çıkarılan yasa erkeği evden uzaklaştırmakla aksine ailelerin yıkımına sebep olmaktadır. Bu yasanın asla ve asla kadını korumaktan çok kadının tüm fıtriyatını elinden alıp onu köleleştirmektedir.

Bunun yanında "İstanbul Sözleşmesi" diye ortaya çıkarılan bu sözleşme ile de toplumun ahlak yapısının yıkılmasının önü açılmıştır. Batı toplumunun müslüman Türk toplumuna kabul ettirdiği bu sözleşme ile dün savaş meydanlarından içimize giremeyenlerin nasıl bu sözleşme ile içimize hatta kılcal damarlarımıza kadar girdiğinin onlar için bir zafer niteliğindendir. Batı, özellikle Türkiye'nin yıkılmasını ve parçalanmasını istiyorsa işte böyle sözleşme ile yıkmayı kendi programına almıştır.

İstanbul sözleşmesi ile neler kaybettik bir bakalım.

Özelikle son zamanlarda televizyon dizilerinde ailevi cinsel ilişkiler çoğalmaya başladı. Çünkü insanlara en kolay ulaşma vasıtası televizyonların görselliği önemliydi. Artık dizilerde izlenen ahlaksız görseller insanlar için basit bir olguya dönüşecekti. Ve nitekim de az da olsa bunu başardılar. Bakın bugün özellikle bu sözleşmenin getirdiği cesaretle eşcinsel dernekler kurulmaya dahi başlandı. Hatta eşcinsel derneklerin önünü açacak, yaptıkları eylemlere de asla ses çıkarılmayacaktı. Bugün Türkiye'de bu topraklarda batının ahlaksızlık projeleri onların istediği gibi yürüyor, işletiliyor. Bugün gelinen noktada toplum olarak yozlaşmaya ve de kendi örf ve adetlerimizi neredeyse bir kenara bırakmaya başladık.

Unutmayın ki, toplumları insanlar var eder. İnsan varsa aile vardır, aile varsa toplum, toplum varsa devlet vardır. Bu devletin ana damarlarını oluşturan aile yıkılırsa toplum, toplum yıkılırsa da devlet yıkılır.

Bu sebepledir ki, hükumet olarak derhal İstanbul sözleşmesinden vazgeçilmeli ve 6284 nolu yasa derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. Bunların yerine aileyi ayakta tutan, toplumun ahlak değerlerine önem veren yasalar inşaa edilmelidir. Yoksa ALLAH bu milletin üzerine bir ateş yağdırırsa bu ateş bu kadar ahlaksızlığa göz yuman müslümanları da yakar.

Kısaca özeletlemek gerekirse, biz özümüzü kaybettik. Umulur ki toptan helak olmadan kendi özümüze döneriz.

Selam ve dua ile...

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.