Hakan Kanber / KöşeliYorum
Köşe Yazarı
Hakan Kanber / KöşeliYorum
 

Eğirdir Gölü ortasından ikiye ayrılıyor!

Evet, yanlış okumadınız! Yazımın sonunda bulacağınız havadan çekilen görüntü de bunu doğruluyor. Göl, orta yerinden ikiye ayrılma tehlikesiyle burun buruna… Orta ya da uzun vadeli bir beklenti değil bu… Uzmanlara göre; “yakında” Göller Bölgesi’ndeki karavan ile haber-analiz turumuz sürüyor. Konumuz ise yavaş yavaş kaybettiğimiz göllerimiz… Bu vahim konunun 5N 1K’sının adım adım izini sürüyoruz. Gölhisar Yamadı Gölü, Yeşilova Salda Gölü, Burdur Gölü, Acıgöl, Yarışlı Gölü, Işıklı Göl ve daha nice irili ufaklı onlarca doğa harikası göllerimiz… Kuruyor, geri çekiliyor, ölüyor! Adeta hasta yatağında can çekişiyorlar, Azrail’le pençeleşiyorlar… Hazırladığımız haberlere; “Göller Bölgesi, çöller bölgesi oluyor” diye başlık attık! Bu yok oluşun; uzmanların ortaya koydukları nedenlerini, çözüm önerilerini, biz insanların yapması gerekenleri en ince detaylarına kadar yazdık çizdik. Kurtarılmalarına yardımcı olunur mu bilinmez…   GÖLLER BÖLGESİ, ÇÖLLER BÖLGESİ OLUYOR!   Şimdi sıra buraya geldi: Eğirdir Gölü… O da aynı akıbetin yolcusu gibi görünüyor. Türkiye’nin en değerli tatlı su kaynaklarından biri… Dört mevsim farklı güzellikler sunan, bölgeye hayat veren, milyonlarca insanın içme ve tarımsal su ihtiyacını karşılayan devasa bir su rezervi… Ama bugün, o güzellik yavaş yavaş soluyor, sessizce kayboluyor! “7 renkli göl” olarak nam salan bu tabiat harikası milli değerimiz, yavaş yavaş ölüyor ve renklerini birer birer kaybediyor! Gölün ikiye ayrılma riski ise artık gözle görülebilecek kadar yakın. Kemer Boğazı’nın kuruması, doğanın bize gösterdiği en güçlü uyarı olarak kabul ediliyor… O boğazda su seviyesi zemine kadar düşerse; göl iki parçaya ayrılacak, iki ayrı küçük göl olacak! Zemin ise artık çıplak gözle bile görünüyor…   KURTARMA PLANLARI HAZIRLANIYOR AMA…   Son yıllarda gölün su seviyesi tarihinin en düşük noktasına inmiş durumda. Uzmanlar, bu düşüşün sadece doğal kuraklıkla açıklanamayacağını, insan eliyle yaratılan kaçak sondajlar, vahşi sulama ve arıtılmamış atıkların ekosistemi hızla yok ettiğini söylüyor. Tarım Bakanlığı, “21 milyar TL’lik yapay zekâ destekli su yönetimi planı” ile soruna çözüm arıyor. Çözüm olur mu? Yeter mi? Bilinmez… Şimdiden olumlu ya da olumsuz yorum yapmak abesle iştigal olur! En iyisini ummaktan başka bir çaremiz yok… Bekleyip, göreceğiz…   İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE İNSAN FAKTÖRÜNÜN VERDİĞİ TAHRİBAT   Eğirdir Gölü’nün bugünkü hali, ne yazık ki yıllardır sürdürülen yanlış tarım politikalarının, plansız su kullanımı ve çevre duyarsızlığının eseri olarak değerlendiriliyor. Her yıl 140 milyon metreküp su, tarım sulamasında dışarı çekiliyor. Üstelik bu rakama kaçak sondaj kuyularından çekilen yaklaşık 35 milyon metreküp su da ekleniyor. Damla sulamaya geçilmeyince, suyu hoyratça harcamaya devam ediyoruz. Su havzasına giren su miktarı, buharlaşma ve çekim nedeniyle çıkan sudan çok az. Göl, her yıl yaklaşık 100 milyon metreküp su kaybediyor!   7 RENKLİ GÖLÜN RENKLERİ BİR BİR SOLUYOR!   Bu tablo uzun vadede, sadece suyun azalması demek değil. Bu; bölgedeki ekosistemin, tarımsal üretimin, özellikle elma üretim ekonomisinin ve hatta bölge halkının hayatının susuzluk tehdidi altında olduğu anlamına geliyor. Gölün ikiye ayrılma riski ise artık gözle görülebilecek kadar yakın! Kemer Boğazı’nda suların tehlikeli bir şekilde dip seviyelere inmesi, doğanın bize attığı en güçlü uyarı çığlığı… Gölün iki ayrı parçaya ayrılmasına sadece bir ‘tık’ uzaklıktayız! “7 renkli göl” olarak tanımlanan bu tabiat harikası, yavaş yavaş ölüyor ve renklerini birer birer kaybediyor!   GÖL İLE BİRLİKTE YAŞAM DA BİTİYOR   Gölün suyuna karışan gübre, hayvansal ve arıtılmamış evsel atıklar, alg patlamalarına neden oluyor. Algler gölü boğuyor, kötü kokular yayılıyor. Göl, bunları zaman zaman kıyılarına ‘kusuyor’, bu yolla belki de rahatlamak istiyor. Ama nafile… Gölü bu hale getiren insanlar, bu defa da bu görüntü ve koku kirliliğinden rahatsızlıklarını dile getirip, yerel ve genel yönetimlerden çare bekliyor! Ama çarenin büyük bir bölümünün kendilerinde olduğundan habersiz olduklarından kendilerinin bile haberi yok! Sadece su değil, yaşam da kirleniyor. Bu durumun önüne geçilmediği sürece, Eğirdir Gölü’nün ömrü hızla kısalıyor.   PEKİ, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NE OLABİLİR?   Ben insan faktörünün ‘bilinç’ sıçraması yaşamasının önemli katkıları olacağı kanaatindeyim. İleri arıtma tesisleri kurmak, tarımsal sulamada damlama sistemine geçmek, kaçak kuyuları kapatmak, su kullanımını bilimsel olarak planlamak ve şeffaf şekilde yönetmek gerekiyor. Bakanlığın yapay zekâ destekli yönetim planı umut verici, ancak bu plan yerelde de etkin şekilde uygulanmalı. Eğirdir Gölü’nün korunması sadece bir doğa meselesi değil. O, gıda güvenliği, bölgesel ekonomi ve geleceğimizin güvencesidir. Göl, sessizce çığlık atıyor, kulak verelim artık!    
Ekleme Tarihi: 12 Ağustos 2025 -Salı

Eğirdir Gölü ortasından ikiye ayrılıyor!

Evet, yanlış okumadınız!

Yazımın sonunda bulacağınız havadan çekilen görüntü de bunu doğruluyor.

Göl, orta yerinden ikiye ayrılma tehlikesiyle burun buruna…

Orta ya da uzun vadeli bir beklenti değil bu…

Uzmanlara göre; “yakında”

Göller Bölgesi’ndeki karavan ile haber-analiz turumuz sürüyor. Konumuz ise yavaş yavaş kaybettiğimiz göllerimiz… Bu vahim konunun 5N 1K’sının adım adım izini sürüyoruz.

Gölhisar Yamadı Gölü, Yeşilova Salda Gölü, Burdur Gölü, Acıgöl, Yarışlı Gölü, Işıklı Göl ve daha nice irili ufaklı onlarca doğa harikası göllerimiz…

Kuruyor, geri çekiliyor, ölüyor!

Adeta hasta yatağında can çekişiyorlar, Azrail’le pençeleşiyorlar…

Hazırladığımız haberlere; “Göller Bölgesi, çöller bölgesi oluyor” diye başlık attık!

Bu yok oluşun; uzmanların ortaya koydukları nedenlerini, çözüm önerilerini, biz insanların yapması gerekenleri en ince detaylarına kadar yazdık çizdik.

Kurtarılmalarına yardımcı olunur mu bilinmez…

 

GÖLLER BÖLGESİ, ÇÖLLER BÖLGESİ OLUYOR!

 

Şimdi sıra buraya geldi:

Eğirdir Gölü…

O da aynı akıbetin yolcusu gibi görünüyor.

Türkiye’nin en değerli tatlı su kaynaklarından biri…

Dört mevsim farklı güzellikler sunan, bölgeye hayat veren, milyonlarca insanın içme ve tarımsal su ihtiyacını karşılayan devasa bir su rezervi… Ama bugün, o güzellik yavaş yavaş soluyor, sessizce kayboluyor!

“7 renkli göl” olarak nam salan bu tabiat harikası milli değerimiz, yavaş yavaş ölüyor ve renklerini birer birer kaybediyor!

Gölün ikiye ayrılma riski ise artık gözle görülebilecek kadar yakın. Kemer Boğazı’nın kuruması, doğanın bize gösterdiği en güçlü uyarı olarak kabul ediliyor…

O boğazda su seviyesi zemine kadar düşerse; göl iki parçaya ayrılacak, iki ayrı küçük göl olacak!

Zemin ise artık çıplak gözle bile görünüyor…

 

KURTARMA PLANLARI HAZIRLANIYOR AMA…

 

Son yıllarda gölün su seviyesi tarihinin en düşük noktasına inmiş durumda.

Uzmanlar, bu düşüşün sadece doğal kuraklıkla açıklanamayacağını, insan eliyle yaratılan kaçak sondajlar, vahşi sulama ve arıtılmamış atıkların ekosistemi hızla yok ettiğini söylüyor.

Tarım Bakanlığı, “21 milyar TL’lik yapay zekâ destekli su yönetimi planı” ile soruna çözüm arıyor.

Çözüm olur mu?

Yeter mi?

Bilinmez…

Şimdiden olumlu ya da olumsuz yorum yapmak abesle iştigal olur!

En iyisini ummaktan başka bir çaremiz yok…

Bekleyip, göreceğiz…

 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE İNSAN FAKTÖRÜNÜN VERDİĞİ TAHRİBAT

 

Eğirdir Gölü’nün bugünkü hali, ne yazık ki yıllardır sürdürülen yanlış tarım politikalarının, plansız su kullanımı ve çevre duyarsızlığının eseri olarak değerlendiriliyor.

Her yıl 140 milyon metreküp su, tarım sulamasında dışarı çekiliyor. Üstelik bu rakama kaçak sondaj kuyularından çekilen yaklaşık 35 milyon metreküp su da ekleniyor. Damla sulamaya geçilmeyince, suyu hoyratça harcamaya devam ediyoruz. Su havzasına giren su miktarı, buharlaşma ve çekim nedeniyle çıkan sudan çok az. Göl, her yıl yaklaşık 100 milyon metreküp su kaybediyor!

 

7 RENKLİ GÖLÜN RENKLERİ BİR BİR SOLUYOR!

 

Bu tablo uzun vadede, sadece suyun azalması demek değil.

Bu; bölgedeki ekosistemin, tarımsal üretimin, özellikle elma üretim ekonomisinin ve hatta bölge halkının hayatının susuzluk tehdidi altında olduğu anlamına geliyor.

Gölün ikiye ayrılma riski ise artık gözle görülebilecek kadar yakın!

Kemer Boğazı’nda suların tehlikeli bir şekilde dip seviyelere inmesi, doğanın bize attığı en güçlü uyarı çığlığı…

Gölün iki ayrı parçaya ayrılmasına sadece bir ‘tık’ uzaklıktayız!

“7 renkli göl” olarak tanımlanan bu tabiat harikası, yavaş yavaş ölüyor ve renklerini birer birer kaybediyor!

 

GÖL İLE BİRLİKTE YAŞAM DA BİTİYOR

 

Gölün suyuna karışan gübre, hayvansal ve arıtılmamış evsel atıklar, alg patlamalarına neden oluyor. Algler gölü boğuyor, kötü kokular yayılıyor. Göl, bunları zaman zaman kıyılarına ‘kusuyor’, bu yolla belki de rahatlamak istiyor.

Ama nafile…

Gölü bu hale getiren insanlar, bu defa da bu görüntü ve koku kirliliğinden rahatsızlıklarını dile getirip, yerel ve genel yönetimlerden çare bekliyor! Ama çarenin büyük bir bölümünün kendilerinde olduğundan habersiz olduklarından kendilerinin bile haberi yok!

Sadece su değil, yaşam da kirleniyor.

Bu durumun önüne geçilmediği sürece, Eğirdir Gölü’nün ömrü hızla kısalıyor.

 

PEKİ, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NE OLABİLİR?

 

Ben insan faktörünün ‘bilinç’ sıçraması yaşamasının önemli katkıları olacağı kanaatindeyim.

İleri arıtma tesisleri kurmak, tarımsal sulamada damlama sistemine geçmek, kaçak kuyuları kapatmak, su kullanımını bilimsel olarak planlamak ve şeffaf şekilde yönetmek gerekiyor.

Bakanlığın yapay zekâ destekli yönetim planı umut verici, ancak bu plan yerelde de etkin şekilde uygulanmalı.

Eğirdir Gölü’nün korunması sadece bir doğa meselesi değil. O, gıda güvenliği, bölgesel ekonomi ve geleceğimizin güvencesidir. Göl, sessizce çığlık atıyor, kulak verelim artık!

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
kuşadası escort çorlu escort izmir escort çerkezköy escort çeşme escort kayseri escort konya escort gaziantep escort fethiye escort bodrum escort
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler