Bülent Ertekin
Köşe Yazarı
Bülent Ertekin
 

YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACISINIZ.

YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACISINIZ. Bazen ne yazacağımı... Nasıl yazacağımı inanın şaşırıyorum. Biraz ağır yazsam " bilader çok sert yazıyorsun. Başını sıkıntıya sokacaksın" diye İHTAR ve İKAZ alıyorum. Yazmasam içim kaynıyor. Yâni anlayacağınız aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık hesabı. Tabii yazmadan da olmaz değil mi? Bir konuyu... Hemde öyle böyle değil haaaa bana göre " fevkaladenin fevkaladesinde" bir konuyu ATLADIK. Ya Allah'ın dan bulsun dedik, ya da yedi ceddine dualar okuduk, üfledik, gönderdik. Sahi siz hangisini yaptınız?  Ben ikincisini yaptım dersem yalan söylememiş olurum. Şahsım, 6 gün boyunca yoğun bakımda kalmış birisiyim. Aramızda bu yazıyı okuyan var ise yoğun bakımda,  çok değil bir kaç gün kalan ne demek istediğimi gayet iyi anlar. Tabiiki burada anlatmak istediğim bu değil. Anlatmak istediğim bu hastalara hizmet veren doktorundan, hemşiresinden, diğer sağlık personeli.  Uykusu yoktur... "Biraz dinleneyim sen biraz idare et" yoktur. Sürekli hastanın başındadır..  İlacı vardır... İğnesi vardır... Egzersizi vardır. Hepsi sorumlu hemşireye bakar. Mesai bitene kadar atom karınca gibidir.   Oturmaz.. Yatmaz... Ne dur... Ne de durak vardır. Peki ya coronovirüs salgını nedeni ile haftalarca evine gidemeyen, eşini, çoluğunu çocuğunu göremeyen, uzaktan seven, " baba sarılmak istiyorum diyen" 6 yaşındaki çocuğunun yaşlı gözleri ile yaptığı sitemi yüreği parçalanarak içine atan Dr. anne, babalara ne diyelim? Uykusuz... Yorgun... Halsiz geçen günler ve geceler. Neden? Bir kişinin dahi olsa evine, sevdiklerine sağlıklı bir şekilde gitmesi için çalışan fedakar ve cefakar sağlıkçılar. Dedim ya ne diyeceğimi... Ne yazacağımı bilemiyorum. Bir vali... Zonguldak. Gecesini gündüzünü bir kişi için feda eden bu isimsiz kahramanlar için bir validen duymanızın mümkün olamayacağı, akla ziyan bir ifadeyi tüm Türkiye duyuyor. Koronavirüs hastası olan sağlık emekçileri için“BİZE YÜK ” diye tanımlıyor. Ulusal kanallarda... Ulusal gazetelerde bu haddini aşan ifadeler canlı canlı, taze taze olarak yayınlandı. Çok büyük bir infial olmasada vali beyimiz özür diledi(!) Olayda böylelikle bitti. Defter kapandı... Yüzbinlerin ise kalbi kırık... Medya unuttu. Dana dişi gibi tvler... Dana dişi gibi gazeteler tıpkı büsküvi reklamında olduğu gibi BİTTİİİİİ dedi. Oysa tepki gösterilmeli idi... Sadece özür yetmez idi... Vali de olsa ölümüne çalışan bu insanların gönlü tekrar alınmalı idi... Zonguldak'lılar da tepkinin feriştahını göstermeli idiler.  Oysa o sözlere muhatap olan kahramanlar  yapılması gerekeni ziyadesi ile yaptılar. Onur kırıcı bu sözlerin ardından birçok sağlık personeli, çalışanı, emekçisi  kaldıkları Zonguldak Polisevi’nden ayrıldılar. Elbette bir şeyler söylemek bu haddini aşan sözlere bir söz söylemek gerekiyordu.  Uzman bir doktor, aldığı bir somun ekmek ve 3 parça peynirin fotoğrafını paylaştı sosyal medyada, üzerine de şu notu yazdı: “Nöbetteyim, kendi yemeğimi kendim aldım, hastalığı da kapmazsam Sayın Valimize mahcup ve yük olmadan atlatabileceğim geceyi.”  Bir sitem mi... Yoksa... Yazmak isterdim. lâkin.... Sayın valim, dediğinizin aksine Onlar bu milletin omuzuna yük değil BAŞ TACIDIR... Ve biz onları... Hepsini... Doktorunu... Hemşiresini... Temizlik personelini... Tüm sağlıkçıları, Allah için çok seviyoruz. Son bir söz, ülkemizin  zor bir imtihandan geçtiği böyle dönemlerde Sağlık Bakanının dahi "bir hastamız öldü" derken gözü yaşlanıyorsa bir ilin valisinin en üst yöneticisinin sağlık emekçileri için“BİZE YÜK ” oluyorlar ifadesi çok ağır değilmi? Bu sözlerde  Biraz gurur... Biraz kibir... Biraz enaniyet mi var acaba? Sayın Başkanım... Sayın Sağlık Bakanım.. Ve SOYLU,  asil insan... Ben sade... Kendinde... Vatanını... Bayrağını seven... Haksızlıklara tahammülü olmayan vatandaşınızım. İnşaallah olması gerekeni yaptığınızı duyar ve okuruz. SAĞLIK ORDUSUNUN HER BİR FERDİ, SÖYLENENİN AKSİNE YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACIDIR. Nokta. Selam ve dua ile. Bülent ERTEKİN
Ekleme Tarihi: 24 Nisan 2020 - Cuma

YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACISINIZ.

YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACISINIZ.

Bazen ne yazacağımı...
Nasıl yazacağımı inanın şaşırıyorum.
Biraz ağır yazsam " bilader çok sert yazıyorsun. Başını sıkıntıya sokacaksın" diye İHTAR ve İKAZ alıyorum.
Yazmasam içim kaynıyor.
Yâni anlayacağınız aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık hesabı. Tabii yazmadan da olmaz değil mi?

Bir konuyu...
Hemde öyle böyle değil haaaa bana göre " fevkaladenin fevkaladesinde" bir konuyu ATLADIK. Ya Allah'ın dan bulsun dedik, ya da yedi ceddine dualar okuduk, üfledik, gönderdik. Sahi siz hangisini yaptınız?  Ben ikincisini yaptım dersem yalan söylememiş olurum.

Şahsım, 6 gün boyunca yoğun bakımda kalmış birisiyim. Aramızda bu yazıyı okuyan var ise yoğun bakımda,  çok değil bir kaç gün kalan ne demek istediğimi gayet iyi anlar. Tabiiki burada anlatmak istediğim bu değil. Anlatmak istediğim bu hastalara hizmet veren doktorundan, hemşiresinden, diğer sağlık personeli. 

Uykusu yoktur...
"Biraz dinleneyim sen biraz idare et" yoktur.
Sürekli hastanın başındadır.. 
İlacı vardır...
İğnesi vardır...
Egzersizi vardır.
Hepsi sorumlu hemşireye bakar.
Mesai bitene kadar atom karınca gibidir.  
Oturmaz..
Yatmaz...
Ne dur...
Ne de durak vardır.

Peki ya coronovirüs salgını nedeni ile
haftalarca evine gidemeyen, eşini, çoluğunu çocuğunu göremeyen, uzaktan seven, " baba sarılmak istiyorum diyen" 6 yaşındaki çocuğunun yaşlı gözleri ile yaptığı sitemi yüreği parçalanarak içine atan Dr. anne, babalara ne diyelim?
Uykusuz...
Yorgun...
Halsiz geçen günler ve geceler.
Neden?
Bir kişinin dahi olsa evine, sevdiklerine sağlıklı bir şekilde gitmesi için çalışan fedakar ve cefakar sağlıkçılar.
Dedim ya ne diyeceğimi...
Ne yazacağımı bilemiyorum.

Bir vali...
Zonguldak.
Gecesini gündüzünü bir kişi için feda eden bu isimsiz kahramanlar için bir validen duymanızın mümkün olamayacağı, akla ziyan bir ifadeyi tüm Türkiye duyuyor. Koronavirüs hastası olan sağlık emekçileri için“BİZE YÜK ” diye tanımlıyor.

Ulusal kanallarda...
Ulusal gazetelerde bu haddini aşan ifadeler canlı canlı, taze taze olarak yayınlandı. Çok büyük bir infial olmasada vali beyimiz özür diledi(!)
Olayda böylelikle bitti.
Defter kapandı...
Yüzbinlerin ise kalbi kırık...
Medya unuttu.
Dana dişi gibi tvler...
Dana dişi gibi gazeteler tıpkı büsküvi reklamında olduğu gibi BİTTİİİİİ dedi.

Oysa tepki gösterilmeli idi...
Sadece özür yetmez idi...
Vali de olsa ölümüne çalışan bu insanların gönlü tekrar alınmalı idi...
Zonguldak'lılar da tepkinin feriştahını göstermeli idiler. 

Oysa o sözlere muhatap olan kahramanlar  yapılması gerekeni ziyadesi ile yaptılar. Onur kırıcı bu sözlerin ardından birçok sağlık personeli, çalışanı, emekçisi  kaldıkları Zonguldak Polisevi’nden ayrıldılar.

Elbette bir şeyler söylemek bu haddini aşan sözlere bir söz söylemek gerekiyordu.  Uzman bir doktor, aldığı bir somun ekmek ve 3 parça peynirin fotoğrafını paylaştı sosyal medyada, üzerine de şu notu yazdı:

“Nöbetteyim, kendi yemeğimi kendim aldım, hastalığı da kapmazsam Sayın Valimize mahcup ve yük olmadan atlatabileceğim geceyi.” 
Bir sitem mi...
Yoksa...
Yazmak isterdim.
lâkin....

Sayın valim, dediğinizin aksine
Onlar bu milletin omuzuna yük değil BAŞ TACIDIR...
Ve biz onları...
Hepsini...
Doktorunu...
Hemşiresini...
Temizlik personelini...
Tüm sağlıkçıları, Allah için çok seviyoruz.

Son bir söz, ülkemizin  zor bir imtihandan geçtiği böyle dönemlerde
Sağlık Bakanının dahi "bir hastamız öldü" derken gözü yaşlanıyorsa bir ilin valisinin en üst yöneticisinin sağlık emekçileri için“BİZE YÜK ” oluyorlar ifadesi çok ağır değilmi?
Bu sözlerde 
Biraz gurur...
Biraz kibir...
Biraz enaniyet mi var acaba?

Sayın Başkanım...
Sayın Sağlık Bakanım..
Ve SOYLU,  asil insan...

Ben sade...
Kendinde...
Vatanını...
Bayrağını seven...
Haksızlıklara tahammülü olmayan vatandaşınızım.
İnşaallah olması gerekeni yaptığınızı duyar ve okuruz.

SAĞLIK ORDUSUNUN HER BİR FERDİ, SÖYLENENİN AKSİNE
YÜK DEĞİL, BAŞIMIZIN TACIDIR.
Nokta.

Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.