Bülent Ertekin
Köşe Yazarı
Bülent Ertekin
 

GERÇEĞİ SÖYLEMEYE CESARETİ OLANLAR, BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALMALIDIR..

GERÇEĞİ SÖYLEMEYE CESARETİ OLANLAR, BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALMALIDIR.. -Abi yazılarına dikkat et. Birilerini rahatsız edebilir ve ... - Bilader freni patlamış kamyon gibisin... - Bir gün başın ağrıyabilir... Bu ve buna benzer bir takım tavsiye (!) dolu sözler işitebilirsiniz, belkide işitmişsinizdir.  Olabilir... Olmuştur da. Lakin;  Evet, hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. (Münazara 49) Kimi zaman direkt... Kimi zaman endirekt... Kimi zaman mizahi bir dille... Kimi zamanda " şeyini şey ettiğiminin şeyi" gibi ifadelerle... Cümlelere verdiğiniz ruh ile dolaylıda olsa biri veya birilerine mesaj verirsiniz.    Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur. Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi... İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar: – Son sözün nedir? Der ki: – Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah... Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır: – Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur. Böylece papaz idam edilmekten kurtulur... *Sıra hâkime gelir, ona da sorarlar: – Demek istediğin en son söz nedir? Der ki: – Ben papaz gibi Allah’a inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum.  Adalet... Adalet... Adalet... Giyotini indirirler, giyotin hâkimin de boynuna birkaç santim kala durur... Bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar: – Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın. Böylece hâkim de boynunun kesilmesinden kurtulur... Sıra fizikçiye gelir. Ona da – Son sözünü söyle derler Der ki: – Ben ne Allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim.. Bildiğim tek şey şudur: Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor. Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar.. Toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!.. Gerçeği söylemeye cesareti olanlar, bedel ödemeyi göze almalıdır.. Selam ve dua ile. Bülent ERTEKİN
Ekleme Tarihi: 05 Ağustos 2020 - Çarşamba

GERÇEĞİ SÖYLEMEYE CESARETİ OLANLAR, BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALMALIDIR..

GERÇEĞİ SÖYLEMEYE CESARETİ OLANLAR, BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALMALIDIR..

-Abi yazılarına dikkat et. Birilerini rahatsız edebilir ve ...
- Bilader freni patlamış kamyon gibisin...
- Bir gün başın ağrıyabilir...

Bu ve buna benzer bir takım tavsiye (!) dolu sözler işitebilirsiniz, belkide işitmişsinizdir. 
Olabilir...
Olmuştur da.
Lakin; 
Evet, hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. (Münazara 49)

Kimi zaman direkt...
Kimi zaman endirekt...
Kimi zaman mizahi bir dille...
Kimi zamanda " şeyini şey ettiğiminin şeyi" gibi ifadelerle...
Cümlelere verdiğiniz ruh ile dolaylıda olsa biri veya birilerine mesaj verirsiniz. 
 
Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur.
Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi...
İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar:
– Son sözün nedir?
Der ki:
– Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah...
Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur... *Sıra hâkime gelir, ona da sorarlar:
– Demek istediğin en son söz nedir?
Der ki:
– Ben papaz gibi Allah’a inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum. 
Adalet... Adalet... Adalet...

Giyotini indirirler, giyotin hâkimin de boynuna birkaç santim kala durur...
Bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:
– Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
Böylece hâkim de boynunun kesilmesinden kurtulur...
Sıra fizikçiye gelir. Ona da
– Son sözünü söyle derler
Der ki:
– Ben ne Allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim.. Bildiğim tek şey şudur: Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.
Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar..

Toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!..
Gerçeği söylemeye cesareti olanlar, bedel ödemeyi göze almalıdır..

Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.