CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yavaş, Seçer ve Özkoç'un Ziyaretine Net Yanıt verdiği öğrenildi: "Partimi Kayyıma Bırakmam"

CHP'de kurultay davası öncesi kritik kulis. Mansur Yavaş, Vahap Seçer ve Engin Özkoç'un eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ‘butlan’ açıklaması yapmasını istediği, Kılıçdaroğlu'nun ise bu talebi reddettiği öğrenildi. CHP'de Kurultay Krizi: Kılıçdaroğlu'ndan "Kayyım" Çıkışı Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Kasım 2023'te gerçekleşen 38. Olağan Kurultay'a yönelik iptal davası öncesi siyasi kulisler hareketlendi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek dikkat çeken bir talepte bulundu. Gazeteci İsmail Saymaz’ın haberine göre, üç isim, Kılıçdaroğlu’ndan kurultayın iptaliyle ilgili davada çıkabilecek olası ‘mutlak butlan’ kararına karşı kamuoyuna açıklama yapmasını istedi. Kılıçdaroğlu: "Partimi Kayyıma Terk Etmem" Kılıçdaroğlu ise bu teklifi geri çevirerek, “Böyle bir açıklama yapamam. Umarım mutlak butlan kararı çıkmaz ama olursa da partimi kayyıma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyım gelecek. Kayyıma mı bırakayım? Karardan sonra Özgür Özel ile oturur, konuşuruz" ifadelerini kullandı. Ziyareti gerçekleştiren üç isim ise Kılıçdaroğlu’na, “Mutlak butlanı ve bu kararınızı doğru bulmuyor, uygun görmüyoruz” diyerek, sürece karşı olduklarını net şekilde iletti. Özgür Özel: "Bekliyordum" Yavaş, Seçer ve Özkoç, görüşmenin ardından CHP Genel Merkezi’ne geçerek Genel Başkan Özgür Özel ile bir araya geldi. İsmail Saymaz’ın aktardığına göre Özel, “Böyle bir cevabın geleceğini tahmin ediyordum” diyerek Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına şaşırmadığını ifade etti. Süreç Nasıl Başladı? CHP'nin 38. Olağan Kurultayı’nda Özgür Özel 812 oy alarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu geride bırakmıştı. Ancak kurultayın iptali istemiyle açılan davada ikinci duruşma 30 Haziran'da Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. Parti kulislerinde, mahkemeden ‘mutlak butlan’ kararı çıkması halinde, Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP Genel Başkanı olabileceği iddiaları gündemde. CHP’de Kurultay Davası: Olası Mutlak Butlan Kararı Ne Anlama Geliyor? Kılıçdaroğlu'nun 'Kayyım' Vurgusu ve Siyasi Senaryolar Gündem: CHP'de kurultay davası öncesinde siyasi tansiyon yükseliyor. Mahkemeden çıkabilecek 'mutlak butlan' kararının partiyi nasıl etkileyeceği tartışılırken, Kılıçdaroğlu’nun “Kayyıma mı bırakayım?” çıkışı yeni bir tartışma başlattı. İşte detaylı analiz… Kurultay Davasının Hukuki Boyutu: 'Mutlak Butlan' Ne Demek? Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen CHP 38. Olağan Kurultayı’nın iptali davası, Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Hukuku çerçevesinde yürütülüyor. Dava sonucunda verilebilecek en ağır karar ise “mutlak butlan” kararı. Mutlak Butlan Nedir? Hukuken yok hükmünde bir işlem anlamına gelir. Eğer mahkeme kurultayın usule aykırı yapıldığına ve seçimin geçersiz olduğuna hükmederse, kurultay baştan yok sayılır. Bu durumda, mevcut Genel Başkan ve yönetim düşer, mahkeme partiyi kayyıma devredebilir. Özetle: Kurultay iptal edilirse, parti geçici yöneticiye teslim edilir. Kılıçdaroğlu Neden “Kayyıma mı Bırakayım?” Dedi? Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleri, partinin yargı eliyle yönetilmesi riskine karşı bir duruşu işaret ediyor. “Ben kabul etmesem kayyım gelecek. Kayyıma mı bırakayım?” ifadesiyle, mahkemenin kararını uygulamayı reddetmesi halinde, partinin doğrudan mahkeme tarafından kayyıma devredileceğini ve bunun CHP tarihinde ciddi bir kurumsal yara açacağını vurguluyor. Kılıçdaroğlu, partinin yargı vesayetine bırakılmaması gerektiğini savunuyor. Olası Siyasi Senaryolar Mutlak Butlan Kararı Çıkarsa: Kurultay iptal edilir. Yönetim düşer. Mahkeme geçici kayyım atar. CHP’de olağanüstü kongre süreci başlatılır. Mutlak Butlan Kararı Çıkmazsa: Özgür Özel’in liderliği devam eder. Parti içi muhalefet zayıflar. Yavaş, Seçer ve Özkoç’un siyasi pozisyonları netleşir. Kılıçdaroğlu Partiye Dönerse: Siyasi denge tamamen değişir. Yerel seçim sonuçları sonrası yeniden liderlik tartışması alevlenir. Parti bölünme riskiyle karşı karşıya kalır. Yavaş, Seçer ve Özkoç’un Tavrı Ne Anlama Geliyor? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, aslında “butlan” kararının partiyi yıpratacağı ve hukuken değil siyaseten çözülmesi gerektiği görüşünde. Bu isimler: Yargı eliyle bir değişimin partiyi zaafa uğratacağına inanıyor. Kılıçdaroğlu’nun bu sürece karşı açık pozisyon almasını talep ediyor. Ancak Kılıçdaroğlu, partiyi kayyıma bırakmak yerine inisiyatif almayı tercih ediyor. Özgür Özel’in Sakin Duruşu Özel’in “Böyle bir cevabın geleceğini tahmin ediyordum” ifadesi, parti içindeki güç dengelerini önceden hesapladığını ve Kılıçdaroğlu’nun muhtemel hamlesine hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Özel, olası bir butlan kararında bile yeni bir kongreyle liderliğini yeniden sağlamlaştırma stratejisini sürdürebilir. Sonuç: CHP Kırılma Noktasında   Bu dava, CHP tarihinin en kritik hukuki mücadelelerinden biri olabilir. Dava süreci ve çıkacak karar, partinin iç barışını ve liderlik yapısını doğrudan etkileyecek. Eğer mahkemeden mutlak butlan kararı çıkarsa, CHP tarihinde ilk kez kayyımla yönetilme riskiyle karşı karşıya kalacak. CHP'de Liderlik Mücadelesi ve Kamuoyu Tepkisi: Kurultay Davası Sokağa Nasıl Yansıyor? Kılıçdaroğlu-Özel Gerilimi ve Parti Tabanında Büyüyen Soru: "Yargıyla mı, Sandıkla mı?" Gündem: CHP’de kurultay iptal davası üzerinden alevlenen liderlik tartışması, parti tabanında ve kamuoyunda derin yankı uyandırdı. Peki seçmen ne düşünüyor? Hangi lider güç kazanıyor, kim yıpranıyor? İşte kamuoyu nabzı ve saha değerlendirmesi… Liderlik Mücadelesinin Arka Planı: Kılıçdaroğlu ve Özel Hattı CHP'nin Kasım 2023 Kurultayı sonrası başlayan liderlik mücadelesi, hukuki bir zemin üzerinden siyasi bir hesaplaşmaya dönüştü. Kemal Kılıçdaroğlu: “Partimi kayyıma bırakmam” diyerek, hukuki riski göze alıyor ancak açıkça Özgür Özel'e karşı bir savaş başlatmıyor. Özgür Özel: “Bekliyordum” diyerek, Kılıçdaroğlu’nun hamlelerine karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Partiyi seçimle değil, mahkeme kararıyla yönetmenin meşruiyet krizine yol açacağının farkında. Ancak çoğunluk, partinin “bir kez daha mahkeme salonlarında tartışılmasını” istemiyor. Özetle: Konu Başlığı Öne Çıkan Eğilim Taban Desteği %65 Özel, %25 Kılıçdaroğlu Sandık Yolu Taban ve teşkilatlar sandıkla çözüm istiyor Yargı Yolu Hukuken tartışılıyor ama siyaseten zayıf karşılık buluyor Olası Kayyım Parti tabanında ciddi tepkiye yol açabilir 2028 Liderlik Yavaş ve Seçer ismi giderek öne çıkıyor Bu ikili, 2028 için olası bir liderlik alternatifi olarak da görülüyor. Saha Notu: CHP İl ve İlçe Teşkilatları Ne Diyor? CHP’nin sahadaki yöneticileri arasında da fikir ayrılığı gözleniyor: Mansur Yavaş ve Vahap Seçer’in Pozisyonu Neyi Gösteriyor? Anket yorumlarında en sık duyulan cümleler: Kamuoyu Anketlerinde Öne Çıkan Eğilimler Son saha verilerine göre: Parti Tabanında Yükselen Soru: Yargı mı, Sandık mı? CHP seçmeninde iki temel görüş dikkat çekiyor: İstanbul ve İzmir teşkilatlarının büyük çoğunluğu Özel’i destekliyor. Bazı Anadolu illerinde Kılıçdaroğlu'na hala güçlü bir bağlılık var. Yavaş’ın pozisyonu: Yerel yönetim başarısını korumak ve tarafsız görünmek. Seçer’in pozisyonu: Parti bütünlüğünü savunmak ama açık cephe almamak. Mansur Yavaş ve Vahap Seçer aslında 'üçüncü yol' arayışının işareti olabilir. Her iki başkan da yargı yoluyla değil, siyasi uzlaşıyla bu sürecin çözülmesi gerektiğini düşünüyor. “Seçimle gelen seçimle gider.” “Kılıçdaroğlu çok değerli ama geri dönmesi krizi büyütür.” “Yargı kararıyla lider değişirse bu parti yıpranır.” CHP seçmeninin %65’i Özgür Özel’in devam etmesini istiyor. %25’i Kılıçdaroğlu’na dönük bir sempati taşıyor ancak geri dönmesinin doğru olmadığını düşünüyor. %10 ise kararsız ve gelişmeleri bekliyor. Yargı yoluyla değişim partiye zarar verir.  Bu görüş, özellikle genç seçmen ve yeni dönem CHP’yi destekleyen tabanda yaygın. “Lider sandıkla değişir” diyenler, Özgür Özel’in meşruiyetini koruması gerektiğini savunuyor. Parti hukuk çerçevesinde yönetilmeli. Bu grup ise "Eğer hukuka aykırılık varsa karar uygulanmalı" diyor. Ancak, bu görüş genel seçmen içinde daha az karşılık buluyor.