Zihin beyni arayüz olarak kullanıyor!

SAĞLIK (wep haberi ) - | 23.05.2024 - 14:00, Güncelleme: 24.05.2024 - 08:42 1503 kez okundu.
 

Zihin beyni arayüz olarak kullanıyor!

Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen '100. Yılında EEG' temalı 2. Nörobilim ve Teknolojileri Kongresi Sağlık Yerleşkesi 'n de gerçekleşti.
'100. Yılında EEG' temalı 2. Nörobilim ve Teknolojileri Kongresi’nde “Bipolar EEG: Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi” konusu Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir tarafından ele alındı.   Kongrede “Bipolar EEG: Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi” başlıklı konuşma yapan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, ‘bireyin kimlik duygusu, benlik algısı ve değerlerini içeren karmaşık bir yapıyı nitelendiren’ kendiliğin, bireyin varoluşunu hissetme ve yaşantılama hali olduğunu ifade ederek, yeni doğan bebeklerde kendiliğin parçalı bir yapıda olduğunu ve göstermeci büyüklenmeci bir kendilik ile idealize edilmiş ebeveyn imgesi olarak ikiye ayrıldığını anlattı. BEBEKLER İDEALİZE ETTİKLERİ EBEVEYN FİGÜRÜNE BAĞLANMA EĞİLİMİNDE Bebeklerin, kendilerini gösterme arzusu ve coşkusuyla hareket ederken, aynı zamanda idealize ettikleri ebeveyn figürüne de bağlanma eğiliminde olduğunu anlatan Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu iki kutup arasında sürekliliği ve kalıcılığı olan bir kendilik oluşumu, gerçek ilişkiler ve canlı süreçlerle sağlanır. Zaman ve mekanla ilgili deneyimler birikerek ve birleşerek bütünleşmiş bir kendiliği oluşturur. İnsan yavrusu, kendilik nesnesiyle kaynaşma ve birleşme özlemini gidermeye çalışarak bu bütünleşmeyi gerçekleştirir.” dedi. EEG’DE ALFA DALGASI ÜRETME YETENEĞİ, BİREYİN DUYGUSAL REPERTUARI İLE BAĞLANTILI “Kendilik, uzay ve zaman içinde bir oluşumdur ve bütünleşmiş bir kendilik, benlik işlevinin hem kaynağı hem de örgütleyicisidir.” diyen Prof. Dr. Sermin Kesebir, şunları kaydetti: “Merak ve heves, özne ve idealler, yetenek ve beceriler kendiliğin üçüncü ayağını oluşturur. Bazal kortizol düzeyi, kalp hızı değişkenliği, deri iletkenliği ve istirahat aktivitesi gibi fizyolojik ölçütler, kendiliğin işlevselliği ile ilişkilidir. EEG’de alfa dalgası üretme yeteneği, bireyin duygusal repertuarı ile bağlantılıdır. Kendilik, canlılık ve özsaygının azaldığı durumlarda örselenebilir. Bu durumlarda, göstermeci ve büyüklenmeci kendiliğin hasar gördüğü gözlemlenir ve psikomotor retardasyon (zihinsel ve motor faaliyetlerde yavaşlama) gibi belirtiler ortaya çıkar. Kendilik nesnesiyle bağımlı bir ilişki, idealize edilmiş ebeveyn imgesinin talebi karşılanmadığında suçluluk duygusuna yol açar. Bu tablo, depresyon olarak tanımlanır. Örselenme, duygusal veya fiziksel ihmalden kaynaklanabilir ve bipolar bozuklukta en sık gözlemlenen çocukluk çağı travmalarıyla benzerlik gösterir.”
Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen '100. Yılında EEG' temalı 2. Nörobilim ve Teknolojileri Kongresi Sağlık Yerleşkesi 'n de gerçekleşti.

'100. Yılında EEG' temalı 2. Nörobilim ve Teknolojileri Kongresi’nde “Bipolar EEG: Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi” konusu Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir tarafından ele alındı.

 

KongredeBipolar EEG: Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi” başlıklı konuşma yapan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, ‘bireyin kimlik duygusu, benlik algısı ve değerlerini içeren karmaşık bir yapıyı nitelendiren’ kendiliğin, bireyin varoluşunu hissetme ve yaşantılama hali olduğunu ifade ederek, yeni doğan bebeklerde kendiliğin parçalı bir yapıda olduğunu ve göstermeci büyüklenmeci bir kendilik ile idealize edilmiş ebeveyn imgesi olarak ikiye ayrıldığını anlattı.

BEBEKLER İDEALİZE ETTİKLERİ EBEVEYN FİGÜRÜNE BAĞLANMA EĞİLİMİNDE

Bebeklerin, kendilerini gösterme arzusu ve coşkusuyla hareket ederken, aynı zamanda idealize ettikleri ebeveyn figürüne de bağlanma eğiliminde olduğunu anlatan Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu iki kutup arasında sürekliliği ve kalıcılığı olan bir kendilik oluşumu, gerçek ilişkiler ve canlı süreçlerle sağlanır. Zaman ve mekanla ilgili deneyimler birikerek ve birleşerek bütünleşmiş bir kendiliği oluşturur. İnsan yavrusu, kendilik nesnesiyle kaynaşma ve birleşme özlemini gidermeye çalışarak bu bütünleşmeyi gerçekleştirir.” dedi.

EEG’DE ALFA DALGASI ÜRETME YETENEĞİ, BİREYİN DUYGUSAL REPERTUARI İLE BAĞLANTILI

“Kendilik, uzay ve zaman içinde bir oluşumdur ve bütünleşmiş bir kendilik, benlik işlevinin hem kaynağı hem de örgütleyicisidir.” diyen Prof. Dr. Sermin Kesebir, şunları kaydetti:

“Merak ve heves, özne ve idealler, yetenek ve beceriler kendiliğin üçüncü ayağını oluşturur. Bazal kortizol düzeyi, kalp hızı değişkenliği, deri iletkenliği ve istirahat aktivitesi gibi fizyolojik ölçütler, kendiliğin işlevselliği ile ilişkilidir. EEG’de alfa dalgası üretme yeteneği, bireyin duygusal repertuarı ile bağlantılıdır. Kendilik, canlılık ve özsaygının azaldığı durumlarda örselenebilir. Bu durumlarda, göstermeci ve büyüklenmeci kendiliğin hasar gördüğü gözlemlenir ve psikomotor retardasyon (zihinsel ve motor faaliyetlerde yavaşlama) gibi belirtiler ortaya çıkar. Kendilik nesnesiyle bağımlı bir ilişki, idealize edilmiş ebeveyn imgesinin talebi karşılanmadığında suçluluk duygusuna yol açar. Bu tablo, depresyon olarak tanımlanır. Örselenme, duygusal veya fiziksel ihmalden kaynaklanabilir ve bipolar bozuklukta en sık gözlemlenen çocukluk çağı travmalarıyla benzerlik gösterir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.