Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

Doktorlarımız kaçmıyor; görevlerinin başında

Erdoğan’a koşulsuz biat ne denli körlüğe neden oluyorsa, koşulsuz düşmanlık da o denli körlüğe neden olmaktadır. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenlerle, Erdoğan kalsın da ne olursa olsun diyenler ülkeme aynı zararı vermektedir.   Son zamanlarda, başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarına haksızlık yapıldığı aşikârdır. Bu haksızlık ileri sürülerek doktorlarımızın ülkemizi terk ederek yurt dışına gittikleri iddia edilmektedir.   DOKTORLAR DİRENİŞİN MERKEZİYDİ… Karşıt görüş olarak da bu gidişleri onaylamayan görüşler ileri sürülmüştür. Ben de şahsen, en küçük bir sıkıntıda doktorların ülkemizi terk etmelerini doğru bulmamışımdır. “Bu ülkenin yetiştirdiği doktorlar, yine bu ülkeye hizmetle yükümlüdürler. İktidarın kötü uygulamaları bahane olamaz. İktidar geçici, ülke kalıcıdır. Bu gün bir haksızlık varsa, doktorların görevi bu haksızlıkların giderilmesine katkı koymaktır. Savaşa karşı olan doktor, savaşta yaralı olanları tedavi etmeyi reddedebilir mi?” diye de düşüncelerini pekiştiriyordum. Bildiğim bir şey daha vardı. Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluşunda, doktorların onurlu mücadelesi, tarihe altın harflerle yazılmıştır. Doktorlar, Kurtuluş Savaşında emperyalizme, haksızlığa karşı direnişin en ön saflarında yer almışlardır. Bu gün yerleri, yine ezilen halkın yanında olmalıdır. Nitekim tanıdığım bir çok doktor, bu düşünceyi savunmaktadır. Ama koparılan fırtına şuydu: Cumhurbaşkanımız doktorlar için “giderlerse gitsinler” demiştir. Doktorlarda ülkeyi terk edip yurt dışına gitmeye başlamışlardır. Sonuç: bulanıklık ve koparılmış fırtınadır. Oysa Cumhurbaşkanımız; sadece kamudan özele geçen doktorlar için giderlerse gitsinler demiştir; doktorlarımızda gitmemişlerdir, hepsi de büyük bir sorumluluk duygusu ile görevlerinin başındadır. Ben değil, olaylar ve rakamlar öyle diyor… Şimdi onlara bakalım:   50 YILDIR ÇÖZÜLMEYEN SORUN Bir konu araştırıyordum, Karşıma şöyle bir haber çıktı: “1.450 Doktorumuz Yurda Dönmedi.” Haberin tarihi 18 Ocak 1967 O dönem İktidarda Adalet Partisi ve başbakan Süleyman Demirel… Uzun uzun haberi anlatmayacağım ama konu şu: “Dönemin Sağlık Bakanı Vedat Ali Özkan, Tüberküloz laboratuarının açılışı için Adana’ya gelir. Özellikle verem savaş Derneği ve Dispanserinde bir dizi incelemelerde bulunur. Ardından yaptığı basın toplantısında: “Doğu Bölgesi’nde (Mahrumiyet Bölgesi olarak adlandırıyor) doktor sıkıntımız vardır. Bunu gidermek için batı Bölgesi’nden doktorlar gönderiyoruz. Batı Bölgesinden Doğuya gönderilen 89 doktor halen görev yapmaktadır. (mecburi hizmet olarak adlandırılmaktaydı)…” Bu açıklamalardan sonra Bakan, dert yanmaya başlamıştır. “Bu gün Türkiye’de 11.140 doktor mevcudumuz vardır ve bunların 3.800’ü kamuda çalışmaktadır. Türkiye’den 1.470 doktor yurt dışına gitmiştir. Birkaç kez çağrı yapmamıza rağmen bu doktorlardan sadece 20’si dönüş yapmış, diğerleri gelmemiştir. Yurt dışına gidişleri önlemek için tedbirler alınmasına devam edilmektedir…”(1) Peki ne tedbir alındı: “Doğuya gidenlerin mahrumiyet zammı arttırıldı…” İşte, koca koca bakanların kafası bu kadar çalışmış… Ürettikleri çözüm mahrumiyet zammında artış…   DOKTORLAR GİTMİYOR   Peki ülkeyi terk edip yurt dışına giden doktorların sayısında bir artış var mı? Şimdi de ona bakalım. 1969 yılında Her 1.000 doktordan 128’i yurt dışına gitmiş Peki şimdiki durum ne? Bir gazete haberinden takip edelim: “Yurt dışını tercih eden doktorların sayısı her geçen gün artıyor. Öyle ki 2012’de bir yıl içinde 59 doktor yurt dışına gitmeyi ve orada çalışmayı tercih ederken 2021’de bu sayı 1405’e çıkmıştır…” Gazete sayıları şöyle vermiştir: 2012    59        2013    90        2014    118      2015    150      2016    245 2017    482      2018    802      2019    1047    2020    931      2021    1405   2022’nin ilk aylarındaki artıştan bu yılın sonunda da 2 binden fazla doktorun yurt dışına gideceği tahmin edilmektedir…” (2)   ÖNCE SORUNU SAPTAYALIM Konuyu uzatmadan şunu söylemek isterim: 1967 yılında Türkiye’de toplam 11.140 doktor var iken şimdi, her yıl 10 bin doktor mezun olup sağlık sistemine dâhil olmaktadır. Türkiye’de 2012 yılında 129 bin doktor varken, 2021’de bu sayı 171 bine çıkmıştır. Daha da ilerisini söyleyeyim, 1967 yılında her 1.000 doktordan 128’i yurt dışına çıkarken bu gün (en kötü tahmin) her 1.000 doktordan 11’i (On bir)  yurt dışına çıkmaktadır. Peki bu olsun mu? Gönül arzu eder ki sadece doktorlarımız değil, yetişmiş hiçbir beyin yurt dışına gitmeyip ülkemizde hizmet versin. Ama küçülen dünyada 171 bin insandan söz ediyoruz. Hepsinin bizim bilmediğim farklı beklentileri, koşulları, hayalleri veya planları vardır. Bunlardan 2 bini yurt dışını tercih etmişse bu bir bardan suda fırtına koparmaktır. Doktorlarımız, sıkıntı karşısında bir yere gitmiyor, ülkemizde (Olabilecek en zor koşullarda) sağlık hizmeti vermeye devam etmektedirler. Buradalar. Doktorlarımızın en küçük aksaklıkta ülkemizi terk edecekler gibi bir algı yaratılması doğru değildir ve temeli yoktur. Şunu da eklemekte yarar var 1967 yılında 2836 kişiye bir doktor düşerken şimdi 497 kişiye bir doktor düşmektedir.   BİR KAÇ SÖZ…   Sayın Erdoğan, doktorlarımız için “Giderlerse gitsinler” dediği zaman onların yurt dışına gitmelerini kastetmemişti. (Kamu hastanelerinden özele geçmek isteyenler için demişti. Öyle olsa bile tavrını onaylamıyorum.)   Ancak, Erdoğan’a olan koşulsuz düşmanlık bu gerçeğin görülmesini engellemişti. Bana göre ülkemin siyasi havası öylesine dumanlı ki, gerçeği görmekte zorlanıyoruz. Erdoğan’a koşulsuz biat ne denli körlüğe neden oluyorsa, koşulsuz düşmanlık da o denli körlüğe neden oluyor. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenlerle, Erdoğan kalsın da ne olursa olsun diyenler aynı zararı vermektedir. Ülkem ve halkım bu bulanıklık ve kargaşada daha ağır bedeller ödemektedir.   Şüphesiz ki Türkiye’yi biatlar ve redler değil, plan ve programlar refaha kavuşturacaktır.   18 Ocak 1967 Yeni Adana Gazetesi https://www.gazetekadikoy.com.tr/saglik/gunde-6-doktor-yurtdisina-gidiyor (erişim 30.05.2022) https://ohsad.org/cumhuriyet-gazetesi-38-bin-doktor-simdi-nerede-12-mart-2022 (erişim tarihi 30.05.2022)
Ekleme Tarihi: 26 Aralık 2022 - Pazartesi

Doktorlarımız kaçmıyor; görevlerinin başında

Erdoğan’a koşulsuz biat ne denli körlüğe neden oluyorsa,

koşulsuz düşmanlık da o denli körlüğe neden olmaktadır.

Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenlerle,

Erdoğan kalsın da ne olursa olsun diyenler ülkeme aynı zararı vermektedir.

 

Son zamanlarda, başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarına haksızlık yapıldığı aşikârdır. Bu haksızlık ileri sürülerek doktorlarımızın ülkemizi terk ederek yurt dışına gittikleri iddia edilmektedir.

 

DOKTORLAR DİRENİŞİN MERKEZİYDİ…

Karşıt görüş olarak da bu gidişleri onaylamayan görüşler ileri sürülmüştür. Ben de şahsen, en küçük bir sıkıntıda doktorların ülkemizi terk etmelerini doğru bulmamışımdır. “Bu ülkenin yetiştirdiği doktorlar, yine bu ülkeye hizmetle yükümlüdürler. İktidarın kötü uygulamaları bahane olamaz. İktidar geçici, ülke kalıcıdır. Bu gün bir haksızlık varsa, doktorların görevi bu haksızlıkların giderilmesine katkı koymaktır.

Savaşa karşı olan doktor, savaşta yaralı olanları tedavi etmeyi reddedebilir mi?” diye de düşüncelerini pekiştiriyordum.

Bildiğim bir şey daha vardı. Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluşunda, doktorların onurlu mücadelesi, tarihe altın harflerle yazılmıştır.

Doktorlar, Kurtuluş Savaşında emperyalizme, haksızlığa karşı direnişin en ön saflarında yer almışlardır. Bu gün yerleri, yine ezilen halkın yanında olmalıdır. Nitekim tanıdığım bir çok doktor, bu düşünceyi savunmaktadır.

Ama koparılan fırtına şuydu: Cumhurbaşkanımız doktorlar için “giderlerse gitsinler” demiştir.

Doktorlarda ülkeyi terk edip yurt dışına gitmeye başlamışlardır.

Sonuç: bulanıklık ve koparılmış fırtınadır.

Oysa Cumhurbaşkanımız; sadece kamudan özele geçen doktorlar için giderlerse gitsinler demiştir; doktorlarımızda gitmemişlerdir, hepsi de büyük bir sorumluluk duygusu ile görevlerinin başındadır.

Ben değil, olaylar ve rakamlar öyle diyor…

Şimdi onlara bakalım:

 

50 YILDIR ÇÖZÜLMEYEN SORUN

Bir konu araştırıyordum, Karşıma şöyle bir haber çıktı: “1.450 Doktorumuz Yurda Dönmedi.” Haberin tarihi 18 Ocak 1967

O dönem İktidarda Adalet Partisi ve başbakan Süleyman Demirel…

Uzun uzun haberi anlatmayacağım ama konu şu: “Dönemin Sağlık Bakanı Vedat Ali Özkan, Tüberküloz laboratuarının açılışı için Adana’ya gelir. Özellikle verem savaş Derneği ve Dispanserinde bir dizi incelemelerde bulunur. Ardından yaptığı basın toplantısında:

“Doğu Bölgesi’nde (Mahrumiyet Bölgesi olarak adlandırıyor) doktor sıkıntımız vardır. Bunu gidermek için batı Bölgesi’nden doktorlar gönderiyoruz. Batı Bölgesinden Doğuya gönderilen 89 doktor halen görev yapmaktadır. (mecburi hizmet olarak adlandırılmaktaydı)…” Bu açıklamalardan sonra Bakan, dert yanmaya başlamıştır.

“Bu gün Türkiye’de 11.140 doktor mevcudumuz vardır ve bunların 3.800’ü kamuda çalışmaktadır.

Türkiye’den 1.470 doktor yurt dışına gitmiştir. Birkaç kez çağrı yapmamıza rağmen bu doktorlardan sadece 20’si dönüş yapmış, diğerleri gelmemiştir. Yurt dışına gidişleri önlemek için tedbirler alınmasına devam edilmektedir…”(1)

Peki ne tedbir alındı: “Doğuya gidenlerin mahrumiyet zammı arttırıldı…”

İşte, koca koca bakanların kafası bu kadar çalışmış…

Ürettikleri çözüm mahrumiyet zammında artış…

 

DOKTORLAR GİTMİYOR

 

Peki ülkeyi terk edip yurt dışına giden doktorların sayısında bir artış var mı? Şimdi de ona bakalım.

1969 yılında Her 1.000 doktordan 128’i yurt dışına gitmiş

Peki şimdiki durum ne? Bir gazete haberinden takip edelim:

“Yurt dışını tercih eden doktorların sayısı her geçen gün artıyor. Öyle ki 2012’de bir yıl içinde 59 doktor yurt dışına gitmeyi ve orada çalışmayı tercih ederken 2021’de bu sayı 1405’e çıkmıştır…”

Gazete sayıları şöyle vermiştir:

2012    59        2013    90        2014    118      2015    150      2016    245

2017    482      2018    802      2019    1047    2020    931      2021    1405

 

2022’nin ilk aylarındaki artıştan bu yılın sonunda da 2 binden fazla doktorun yurt dışına gideceği tahmin edilmektedir…” (2)

 

ÖNCE SORUNU SAPTAYALIM

Konuyu uzatmadan şunu söylemek isterim: 1967 yılında Türkiye’de toplam 11.140 doktor var iken şimdi, her yıl 10 bin doktor mezun olup sağlık sistemine dâhil olmaktadır.

Türkiye’de 2012 yılında 129 bin doktor varken, 2021’de bu sayı 171 bine çıkmıştır. Daha da ilerisini söyleyeyim, 1967 yılında her 1.000 doktordan 128’i yurt dışına çıkarken bu gün (en kötü tahmin) her 1.000 doktordan 11’i (On bir)  yurt dışına çıkmaktadır.

Peki bu olsun mu?

Gönül arzu eder ki sadece doktorlarımız değil, yetişmiş hiçbir beyin yurt dışına gitmeyip ülkemizde hizmet versin. Ama küçülen dünyada 171 bin insandan söz ediyoruz. Hepsinin bizim bilmediğim farklı beklentileri, koşulları, hayalleri veya planları vardır. Bunlardan 2 bini yurt dışını tercih etmişse bu bir bardan suda fırtına koparmaktır.

Doktorlarımız, sıkıntı karşısında bir yere gitmiyor, ülkemizde (Olabilecek en zor koşullarda) sağlık hizmeti vermeye devam etmektedirler. Buradalar.

Doktorlarımızın en küçük aksaklıkta ülkemizi terk edecekler gibi bir algı yaratılması doğru değildir ve temeli yoktur.

Şunu da eklemekte yarar var 1967 yılında 2836 kişiye bir doktor düşerken şimdi 497 kişiye bir doktor düşmektedir.

 

BİR KAÇ SÖZ…

 

Sayın Erdoğan, doktorlarımız için “Giderlerse gitsinler” dediği zaman onların yurt dışına gitmelerini kastetmemişti. (Kamu hastanelerinden özele geçmek isteyenler için demişti. Öyle olsa bile tavrını onaylamıyorum.)  

Ancak, Erdoğan’a olan koşulsuz düşmanlık bu gerçeğin görülmesini engellemişti.

Bana göre ülkemin siyasi havası öylesine dumanlı ki, gerçeği görmekte zorlanıyoruz.

Erdoğan’a koşulsuz biat ne denli körlüğe neden oluyorsa, koşulsuz düşmanlık da o denli körlüğe neden oluyor. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenlerle, Erdoğan kalsın da ne olursa olsun diyenler aynı zararı vermektedir.

Ülkem ve halkım bu bulanıklık ve kargaşada daha ağır bedeller ödemektedir.  

Şüphesiz ki Türkiye’yi biatlar ve redler değil, plan ve programlar refaha kavuşturacaktır.

 

  1. 18 Ocak 1967 Yeni Adana Gazetesi
  2. https://www.gazetekadikoy.com.tr/saglik/gunde-6-doktor-yurtdisina-gidiyor (erişim 30.05.2022)
  3. https://ohsad.org/cumhuriyet-gazetesi-38-bin-doktor-simdi-nerede-12-mart-2022 (erişim tarihi 30.05.2022)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.