Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

REGAİB GECESİ 33 ŞEHİT( 1)

İdlib artık ülke için sıradan bir yer olmaktan çıktı, bizim için Güney Doğu Anadolu’dur, Hatay’dır, Kilis’tir, Gaziantep’tir, şehit kanı ile sulanan bir belde olmuştur.  Gün 27 Şubattan sonraki gelişmeleri görüp ona göre vaziyet alma günüdür. Bu İstiklal mücadelesinde Türkiye’de tek bir ses yükselmelidir.  Aç canavara sevgi göstermek iştihasını artırır, sonra da döner dişinin kirasını ister.  Onun için bunca dost davranışımızın bedeli 33 şehit oluyorsa, bir delikten bir kere sokulmak yeter, korkak davranmanın anlamı yoktur.  BİZE KORKU MANİ OLAMAZ  Biz izzetle ölümü, zilletle yaşamaya tercih ederiz. Zira biz bir ölsek yüz dirileceğiz.  Kaldı ki ölüm bizim için sonsuz var olmadır. Şehit olmak ise, ölmeden sonsuz saadet hayatına başlamaktır ki ayrı bir imtiyazdır.  Dinimize göre her Müslümanın en çok arzu ettiği şey şehit olmaktır. Çünkü her namazında, yatarken, kalkarken dualarında her mümin Yarabbi son nefesimde bana şehitliği nasip et diye dua eder. Bu konu Hutbe-i Şamiye’de şöyle dile getirmektedir: VATAN İÇİN SAVAŞMAK DİNİMİZDE FARZDIR “Bizim dinimizde Şehit velidir.  Cihad (1) farz-ı kifaye (2) iken farz-ı ayn (3) olmuştur.  Allah, vatan, din için savaşmak İslamiyete göre farzdır. Ancak bazı müslümanların cihat etmesi, diğerlerini sorumluluktan kurtarır.   Bu durumda, bizim yerimize askerimiz savaşıyor diyerek kayıtsız kalmak yetmez.  Millet olarak da buna iştirak etmemiz, destek vermemiz gerekir.  Belki muzaaf (kat kat) bir farz-ı ayn hükmüne geçmiştir, hepimize farz olmuştur.  Hac ve zekât gibi cihadda da niyetin tasarrufu azdır.  Hattâ adem-i niyet (niyet etmemek) dahi asıl nokta-i nazarından niyet hükmündedir.  Demek zıdd-ı niyet (niyet etmemek), yakînen tebeyyün etmezse (bilerek yapılmazsa) cihad, şehadet-i hakikiyeyi intac eder (gerçek şehitliği netice verir).  Zira vücub tezauf etse (var olması kesinleşse) taayyün eder (ortaya çıkar).  İhtiyarı tazammun eden (seçme imkanı tanıyan) niyetin tesiri azalır.  Şu günahkâr millette, birdenbire on binler evliya inkişaf ve tezahür etse (ortaya çıksa) az bir mükâfat değildir." (4/148) 03.03.2020 Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2020 - Salı

REGAİB GECESİ 33 ŞEHİT( 1)

İdlib artık ülke için sıradan bir yer olmaktan çıktı, bizim için Güney Doğu Anadolu’dur, Hatay’dır, Kilis’tir, Gaziantep’tir, şehit kanı ile sulanan bir belde olmuştur. 
Gün 27 Şubattan sonraki gelişmeleri görüp ona göre vaziyet alma günüdür.
Bu İstiklal mücadelesinde Türkiye’de tek bir ses yükselmelidir. 
Aç canavara sevgi göstermek iştihasını artırır, sonra da döner dişinin kirasını ister. 
Onun için bunca dost davranışımızın bedeli 33 şehit oluyorsa, bir delikten bir kere sokulmak yeter, korkak davranmanın anlamı yoktur. 

BİZE KORKU MANİ OLAMAZ 

Biz izzetle ölümü, zilletle yaşamaya tercih ederiz. Zira biz bir ölsek yüz dirileceğiz. 
Kaldı ki ölüm bizim için sonsuz var olmadır. Şehit olmak ise, ölmeden sonsuz saadet hayatına başlamaktır ki ayrı bir imtiyazdır. 

Dinimize göre her Müslümanın en çok arzu ettiği şey şehit olmaktır. Çünkü her namazında, yatarken, kalkarken dualarında her mümin Yarabbi son nefesimde bana şehitliği nasip et diye dua eder.

Bu konu Hutbe-i Şamiye’de şöyle dile getirmektedir:

VATAN İÇİN SAVAŞMAK DİNİMİZDE FARZDIR

“Bizim dinimizde Şehit velidir. 
Cihad (1) farz-ı kifaye (2) iken farz-ı ayn (3) olmuştur. 
Allah, vatan, din için savaşmak İslamiyete göre farzdır. Ancak bazı müslümanların cihat etmesi, diğerlerini sorumluluktan kurtarır.  
Bu durumda, bizim yerimize askerimiz savaşıyor diyerek kayıtsız kalmak yetmez. 
Millet olarak da buna iştirak etmemiz, destek vermemiz gerekir. 

Belki muzaaf (kat kat) bir farz-ı ayn hükmüne geçmiştir, hepimize farz olmuştur. 
Hac ve zekât gibi cihadda da niyetin tasarrufu azdır. 
Hattâ adem-i niyet (niyet etmemek) dahi asıl nokta-i nazarından niyet hükmündedir. 
Demek zıdd-ı niyet (niyet etmemek), yakînen tebeyyün etmezse (bilerek yapılmazsa) cihad, şehadet-i hakikiyeyi intac eder (gerçek şehitliği netice verir). 
Zira vücub tezauf etse (var olması kesinleşse) taayyün eder (ortaya çıkar). 
İhtiyarı tazammun eden (seçme imkanı tanıyan) niyetin tesiri azalır. 
Şu günahkâr millette, birdenbire on binler evliya inkişaf ve tezahür etse (ortaya çıksa) az bir mükâfat değildir." (4/148)

03.03.2020
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.