Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

KESİN DAVET 40

KESİN DAVET 40 YARATMADA ALLAH İÇİN BÜYÜK KÜÇÜK FARK ETMEZ   "Bizim Hâlık'ımız, yaratanımız ve Musavvirimiz, bizim şekil ve suretimizi çizen ve bizi hediye veren Kadîr-i Zülcemal, lütuf, rahmet güzellik, kudret sahibi, Hakîm-i Bîmisal, nihayetsiz ve emsali görülmemiş hikmet sahibi, Kerîm-i Pür-neval, çok ikram ve ihsanı olan Allah CC, her şeye kàdirdir. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Hiçbir şey daire-i kudretinden hariç olamaz. Kudretine nisbeten zerreler, yıldızlar birdir. Küllî, cüz'î kadar kolaydır. Cüz, küll kadar kıymetlidir. İnsanın bir azasına cüz denirse, insanın vücudu bir külldür. İnsana cüz denirse, insanlık külldür. En büyük, en küçük kadar kudretine nisbeten rahattır. Küçük, büyük kadar sanatlıdır belki sanatça bazı küçük, büyükten daha büyüktür. Bir arı sanatça bir filden geri kalmaz, belki de geçer. Dolayısı ile bir fili yaratmak Allah’ın kudretine bir sineği yaratmaktan ağır gelmez. İnsanın bir hücresini yaratan Allah’ın kudretine bir insanı yaratmak ağır gelmez, Kainatı yaratmak hiç ağır gelmez.   Bütün mazideki acayib-i kudreti olan vukuat şehadet eder ki o Kadîr-i Mutlak, bütün istikbaldeki acayib-i imkânata muktedirdir. Gözümüzle gördüğümüz şu mükemmel varlıkların bu dünyada yaratılmış olması; haşirde,  öldükten sonra sonsuz hayata uygun şekilde yaratacağına delildir. İnsan vücudundaki kemiklerin yaratılışına bir bakınca, normal şartlarda kol kemiği kesiti belli bir yükü kaldıracak şekilde yaratılmışken, kaldıramıyacağı bir yüke maruz kalınca, aynı kemiğin mukavemeti artırılarak, yükü kaldıracak yapıya sahip edilmesi, Allah’ın CC ebedi olarak dayanabilecek vücudu yaratmaya kadir olduğuna şahitlik ediyor. Dünü getiren, yarını getirdiği gibi; Maziyi, geçmişi icad eden o Zat-ı Kadîr, her şeye gücü yeten Allah, İstikbali, geleceği dahi icad eder. Dünyayı yapan o Sâni'-i Hakîm, âhireti de yapar. Evet, Mabud-u Bi'l-hak yalnız o Kadîr-i Zülcelal olduğu gibi, Mahmud-u Bi'l-ıtlak yine yalnız odur. Evet, hakkı ile ibadete layık olan yalnız Allah olduğu gibi, yegane ibadet edilecek de sadece Allah’tır CC. İbadet ona mahsus olduğu gibi hamd ü sena dahi ona hastır. Hiç mümkün müdür ki semavat ve arzı halk eden bir Sâni'-i Hakîm, semavat ve arzın en mühim neticesi ve kâinatın en mükemmel meyvesi olan insanları başıboş bıraksın, esbab ve tesadüfe havale etsin, hikmet-i bâhiresini abesiyete kalbetsin? Sebeplere ve tesadüfe havale etsin ve açık olan faydalarını gülünç yapsın? Hâşâ! Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 08.03.2020
Ekleme Tarihi: 08 Mart 2020 - Pazar

KESİN DAVET 40

KESİN DAVET 40

YARATMADA ALLAH İÇİN BÜYÜK KÜÇÜK FARK ETMEZ
 
"Bizim Hâlık'ımız, yaratanımız ve
Musavvirimiz, bizim şekil ve suretimizi çizen ve
bizi hediye veren Kadîr-i Zülcemal, lütuf, rahmet güzellik, kudret sahibi,
Hakîm-i Bîmisal, nihayetsiz ve emsali görülmemiş hikmet sahibi,
Kerîm-i Pür-neval, çok ikram ve ihsanı olan Allah CC,
her şeye kàdirdir.
Hiçbir şey ona ağır gelmez.
Hiçbir şey daire-i kudretinden hariç olamaz.
Kudretine nisbeten zerreler, yıldızlar birdir.
Küllî, cüz'î kadar kolaydır.
Cüz, küll kadar kıymetlidir.
İnsanın bir azasına cüz denirse, insanın vücudu bir külldür.
İnsana cüz denirse, insanlık külldür.
En büyük, en küçük kadar kudretine nisbeten rahattır.
Küçük, büyük kadar sanatlıdır belki sanatça bazı küçük,
büyükten daha büyüktür.
Bir arı sanatça bir filden geri kalmaz, belki de geçer.
Dolayısı ile bir fili yaratmak Allah’ın kudretine bir sineği yaratmaktan ağır gelmez.
İnsanın bir hücresini yaratan Allah’ın kudretine bir insanı yaratmak ağır gelmez,
Kainatı yaratmak hiç ağır gelmez.
 
Bütün mazideki acayib-i kudreti olan vukuat şehadet eder ki o Kadîr-i Mutlak,
bütün istikbaldeki acayib-i imkânata muktedirdir.
Gözümüzle gördüğümüz şu mükemmel varlıkların bu dünyada yaratılmış olması; haşirde,  öldükten sonra sonsuz hayata uygun şekilde yaratacağına delildir.
İnsan vücudundaki kemiklerin yaratılışına bir bakınca, normal şartlarda kol kemiği kesiti belli bir yükü kaldıracak şekilde yaratılmışken, kaldıramıyacağı bir yüke maruz kalınca, aynı kemiğin mukavemeti artırılarak, yükü kaldıracak yapıya sahip edilmesi, Allah’ın CC ebedi olarak dayanabilecek vücudu yaratmaya kadir olduğuna şahitlik ediyor.
Dünü getiren, yarını getirdiği gibi;
Maziyi, geçmişi icad eden o Zat-ı Kadîr, her şeye gücü yeten Allah,
İstikbali, geleceği dahi icad eder.
Dünyayı yapan o Sâni'-i Hakîm,
âhireti de yapar.
Evet, Mabud-u Bi'l-hak yalnız o Kadîr-i Zülcelal olduğu gibi,
Mahmud-u Bi'l-ıtlak yine yalnız odur.
Evet, hakkı ile ibadete layık olan yalnız Allah olduğu gibi, yegane ibadet edilecek de sadece Allah’tır CC.
İbadet ona mahsus olduğu gibi hamd ü sena dahi ona hastır.
Hiç mümkün müdür ki semavat ve arzı halk eden bir Sâni'-i Hakîm,
semavat ve arzın en mühim neticesi ve
kâinatın en mükemmel meyvesi olan insanları başıboş bıraksın,
esbab ve tesadüfe havale etsin,
hikmet-i bâhiresini abesiyete kalbetsin?
Sebeplere ve tesadüfe havale etsin ve açık olan faydalarını gülünç yapsın?
Hâşâ!

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
08.03.2020

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.