Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

KESİN DAVET 18

KESİN DAVET 18 CENAB-I ALLAH’IN YUHYÎ İSMİ Risale-i Nur, Mektubat, Yirminci Mektup’ta onbir tane tevhid kelimelerinden altıncı kelimesi bu konuyu harika bir şekilde anlatmaktadır. Konuyu daha iyi  anlamak için kaynağını veriyorum. Cenab-ı Allah’ın esma-i hünasından yani güzel isimlerinden olan YUHYÎ ( يُحْيِى  ) kelimesidir. Hayat  ile ilgili hayat sahibi her hangi bir varlığın, bir programı ve talebi var mıydı? Ben insan hayatı, ben at hayatı, ben balık hayatı, ben sinek hayatı, ben bitki hayatı istiyorum diye bir talep olmuş mudur? Verilen hayatın nasıl kullanacağına bu varlıklar ve bunların en mükemmeli insan mı karar veriyor? Bu varlıkların, okyanusun dibindeki mikro organizmadan, ağacın yaprağının içindeki mahluka veya ana rahmindeki varlıklara kadar ihtiyacı nelerdir, biz biliyor muyuz? Kuşların havada, balıkların suda, insanların veya  bitki ve hayvanların karada yaşayacaklarına bu varlıklar mı karar veriyor? Tavuğun altındaki ördek yumurtası, civciv olur olmaz suya koşması, tavuğun mahareti mi? Tabi ki hayır. Düşünelim bir kere, memur olarak, işçi olarak, veya yevmiye ile bir yerde çalışan insan olarak  sorumluluğumuz nedir? Sizden maaş alıyorum ama başka yere hizmet edeceğim veya başkalarına çalışacağım denilirse, buna kim müsaade eder? Ya da bir insana denilse ki; burada çalışacaksın, senin yeme, içme ve giyimini biz karşılayacağız. Sakın yanlışlık yapıp emrimize muhalefet etme! Aksi takdirde ceza alırsın denilse, buna kim muhalefet eder ve karşı çıkar? Elbetteki kimse karşı çıkamaz. “Kelime-i Tevhidin” bu kelimesinin anlamlarından biri de hayatı verenin Allah olduğunu söylemesidir. Hayat  ile ilgili bir programımız ve talebi de O belirlemektedir. İnsanın elinde bir şey yoktur.  Şayet öyle olsaydı, bu kadar çocuk sahibi olmak isteyenler veya kız ve erkek evladı isteyenler, istediği cinsiyete kavuşmaları gerekmez miydi? O halde bu hayat bize bir yaratıcı tarafından, emanet olarak verilmiştir. Bizden ne istiyor ve bu hayatı bize neden verdi? Vereni dinlememiz gerekmez mi? Hayatın doğru kullanılmasına biz nasıl karar vereceğiz? İhtiyacı nelerdir, biz biliyor muyuz? Sayısı ciltlerle kitapları dolduracak hücrelerimizin her birinin ihtiyacı ayrı olduğuna göre, beyine, göze, kemiğe, saça, damara, kana ihtiyaçlarını karşılayacak maddeleri bilecek ilim bizde var mı? Hayatı rızıkla devam ettiren de Allah’tır. Hayatın ihtiyaçlarını hazırlayan da Allah’tır. Hayatın âli ve yüksek gayeleri Allah’a aittir ve mühim neticeleri Allah’a bakar. Yüzde doksan dokuz meyvesi Allah’ındır. Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 22.01.2020
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2020 - Çarşamba

KESİN DAVET 18

KESİN DAVET 18

CENAB-I ALLAH’IN YUHYÎ İSMİ


Risale-i Nur, Mektubat, Yirminci Mektup’ta onbir tane tevhid kelimelerinden altıncı kelimesi bu konuyu harika bir şekilde anlatmaktadır. Konuyu daha iyi  anlamak için kaynağını veriyorum.

Cenab-ı Allah’ın esma-i hünasından yani güzel isimlerinden olan YUHYÎ ( يُحْيِى  ) kelimesidir.

Hayat  ile ilgili hayat sahibi her hangi bir varlığın, bir programı ve talebi var mıydı?

Ben insan hayatı, ben at hayatı, ben balık hayatı, ben sinek hayatı, ben bitki hayatı istiyorum diye bir talep olmuş mudur?

Verilen hayatın nasıl kullanacağına bu varlıklar ve bunların en mükemmeli insan mı karar veriyor?

Bu varlıkların, okyanusun dibindeki mikro organizmadan, ağacın yaprağının içindeki mahluka veya ana rahmindeki varlıklara kadar ihtiyacı nelerdir, biz biliyor muyuz?

Kuşların havada, balıkların suda, insanların veya  bitki ve hayvanların karada yaşayacaklarına bu varlıklar mı karar veriyor?
Tavuğun altındaki ördek yumurtası, civciv olur olmaz suya koşması, tavuğun mahareti mi?

Tabi ki hayır.

Düşünelim bir kere, memur olarak, işçi olarak, veya yevmiye ile bir yerde çalışan insan olarak  sorumluluğumuz nedir? Sizden maaş alıyorum ama başka yere hizmet edeceğim veya başkalarına çalışacağım denilirse, buna kim müsaade eder?

Ya da bir insana denilse ki; burada çalışacaksın, senin yeme, içme ve giyimini biz karşılayacağız. Sakın yanlışlık yapıp emrimize muhalefet etme! Aksi takdirde ceza alırsın denilse, buna kim muhalefet eder ve karşı çıkar?

Elbetteki kimse karşı çıkamaz.

“Kelime-i Tevhidin” bu kelimesinin anlamlarından biri de hayatı verenin Allah olduğunu söylemesidir.

Hayat  ile ilgili bir programımız ve talebi de O belirlemektedir. İnsanın elinde bir şey yoktur. 

Şayet öyle olsaydı, bu kadar çocuk sahibi olmak isteyenler veya kız ve erkek evladı isteyenler, istediği cinsiyete kavuşmaları gerekmez miydi?

O halde bu hayat bize bir yaratıcı tarafından, emanet olarak verilmiştir. Bizden ne istiyor ve bu hayatı bize neden verdi? Vereni dinlememiz gerekmez mi?

Hayatın doğru kullanılmasına biz nasıl karar vereceğiz? İhtiyacı nelerdir, biz biliyor muyuz?

Sayısı ciltlerle kitapları dolduracak hücrelerimizin her birinin ihtiyacı ayrı olduğuna göre, beyine, göze, kemiğe, saça, damara, kana ihtiyaçlarını karşılayacak maddeleri bilecek ilim bizde var mı?

Hayatı rızıkla devam ettiren de Allah’tır.

Hayatın ihtiyaçlarını hazırlayan da Allah’tır.

Hayatın âli ve yüksek gayeleri Allah’a aittir ve mühim neticeleri Allah’a bakar.

Yüzde doksan dokuz meyvesi Allah’ındır.

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

22.01.2020

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.