Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI    Bediüzzaman Said Nursi 24     Yirminci Mektub’da İki Makamında şu ifadeler ne kadar tedavi edici, önemli ve kazançlı bir yol gösteriyor:   “Kat'iyen bil ki, hilkatin (yaratılışın) en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır (Allah’a imandır).  Ve insaniyetin en âli (yüksek) mertebesi ve  beşeriyetin en büyük makamı,  iman-ı billâh içindeki Marifetullahtır Allah’ı tanımadır).  Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır (Allah sevgisidir).  Ve ruh-u beşer (insan ruhu) için en hâlis sürur ve  kalb-i insan için en sâfi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir (ruhen alınan lezzettir).”   “Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk olunuyorsun?  Otuz İkinci Sözün âhirinde denildiği gibi,  dünyanın bin sene mes'udâne (mutlu bir şekilde) hayatı,  bir saat hayatına mukàbil (karşılık) gelmeyen Cennet hayatının;  ve  o Cennet hayatının dahi bin senesi,  bir saat rüyet-i cemâline mukàbil gelmeyen (Rabbimizin güzelliğini seyretmeye karşılık gelmeyen)  bir Cemîl-i Zülcelâlin (sonsuz güzellik sahibi Allah’ın)  daire-i rahmetine (rahmet dairesine)  ve mertebe-i huzuruna (Cenâb-ı Hakkın yüce huzuruna çıkmaya) gidiyorsun.”   “Yani, dâr-ı fâniden (geçici yerden)  dâr-ı bâkiye (devamlı yere) dönülecek  ve Kadîm-i Bâkînin (varlığının başlangıcı olmayan ve sürekli hayat sahibi olan Allah’ın) makarr-ı saltanat-ı ebediyesine (ebedî saltanat merkezine) gidilecek  ve kesret-i esbabdan (sebeplerin çokluğundan)  Vâhid-i Zülcelâlin (bir olan ve herbir varlıkta birliği görülen, celâl, haşmet sahibi, Allah’ın) daire-i kudretine (Allah’ın sonsuz güç ve iktidarının hâkim olduğu daireye) gidilecek,  dünyadan âhirete geçilecek.    Merciiniz (başvurulacak yerimiz) Onun dergâhıdır (huzurudur),  melceiniz (sığınağınız) Onun rahmetidir (merhametidir).”   Devam eden mektuplarda, anne, baba ve akrabaya karşı insanın sorumluluklarını,  Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve sevginin önemini,  nifak-kin- hırs-düşmanlığın nelere yol açtığını ortaya koyarak  sağlam aile ve toplum temellerini ve çarelerini gösteriyor.   Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 13.05.2023
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2023 - Cumartesi

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI 

 

Bediüzzaman Said Nursi 24

 

 

Yirminci Mektub’da İki Makamında şu ifadeler ne kadar tedavi edici, önemli ve kazançlı bir yol gösteriyor:

 

“Kat'iyen bil ki, hilkatin (yaratılışın) en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır (Allah’a imandır). 

Ve insaniyetin en âli (yüksek) mertebesi ve 

beşeriyetin en büyük makamı, 

iman-ı billâh içindeki Marifetullahtır Allah’ı tanımadır). 

Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır (Allah sevgisidir). 

Ve ruh-u beşer (insan ruhu) için en hâlis sürur ve 

kalb-i insan için en sâfi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir (ruhen alınan lezzettir).”

 

“Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk olunuyorsun? 

Otuz İkinci Sözün âhirinde denildiği gibi, 

dünyanın bin sene mes'udâne (mutlu bir şekilde) hayatı, 

bir saat hayatına mukàbil (karşılık) gelmeyen Cennet hayatının; 

ve 

o Cennet hayatının dahi bin senesi, 

bir saat rüyet-i cemâline mukàbil gelmeyen (Rabbimizin güzelliğini seyretmeye karşılık gelmeyen) 

bir Cemîl-i Zülcelâlin (sonsuz güzellik sahibi Allah’ın) 

daire-i rahmetine (rahmet dairesine) 

ve mertebe-i huzuruna (Cenâb-ı Hakkın yüce huzuruna çıkmaya) gidiyorsun.”

 

“Yani, dâr-ı fâniden (geçici yerden) 

dâr-ı bâkiye (devamlı yere) dönülecek 

ve Kadîm-i Bâkînin (varlığının başlangıcı olmayan ve sürekli hayat sahibi olan Allah’ın) makarr-ı saltanat-ı ebediyesine (ebedî saltanat merkezine) gidilecek 

ve kesret-i esbabdan (sebeplerin çokluğundan) 

Vâhid-i Zülcelâlin (bir olan ve herbir varlıkta birliği görülen, celâl, haşmet sahibi, Allah’ın) daire-i kudretine (Allah’ın sonsuz güç ve iktidarının hâkim olduğu daireye) gidilecek, 

dünyadan âhirete geçilecek. 

 

Merciiniz (başvurulacak yerimiz) Onun dergâhıdır (huzurudur), 

melceiniz (sığınağınız) Onun rahmetidir (merhametidir).”

 

Devam eden mektuplarda, anne, baba ve akrabaya karşı insanın sorumluluklarını, 

Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve sevginin önemini, 

nifak-kin- hırs-düşmanlığın nelere yol açtığını ortaya koyarak 

sağlam aile ve toplum temellerini ve çarelerini gösteriyor.

 

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

13.05.2023

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.