Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI   Bediüzzaman Said Nursi 4   FATİH CAMİİNDE VAAZ VE SELANİK HÜRRİYET MEYDANI   Osmanlı dönemi medrese geleneklerinden olan ilmî münazaralara katılan Said Nursî, Şark ulemâsını kendisine hayran bıraktığı gibi, İstanbul’a geldikten sonra Fâtih Camii’nde vaaz vererek oradaki âlimlere de kendini kabul ettirmiş, kullandığı unvan ve burada gösterdiği başarıları ile şöhret olmuştur.   Üstad Said Nursî gazetelerde yayınladığı makaleleriyle hürriyet ve meşrutiyetin İslâma aykırı olmadığını bilakis istibdat ve mutlâkiyetçi yönetimlerin İslâm'a aykırı olduğunu savunmuştur.    Meşrutiyet’in ilânının üçüncü gününde İstanbul’da meşrutiyete sahip çıkmak için okuduğu nutkunu, Selanik Hürriyet Meydanında geniş bir halk kitlesi karşısında tekrarlamıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde makaleler yazmış olan Said Nursî, Meşrutiyet (hükümdar, yetkilerini halk oyuyla seçilen meclis tarafından paylaşması) yönetim biçiminin dine aykırı olmadığını dile getirmiştir.   Said Nursî 1.Dünya Savaşı sonrası Mondoros Mütarekesi günlerinde, Çamlıca’daki evinde yeğeni Abdurrahman ile birlikte kalmış, bu dönemde Kürt Teali Cemiyeti üyeleri (1918'de İstanbul'da kurulan, bağımsız bir Kürt devletini amaçlayan), Said Nursî'yi cemiyetlerine davet etmişler, ancak bu teklifi reddetmiştir.    Sonradan 15 Şubat 1919 tarihinde, Teâli-i İslâm Cemiyeti adını alan Cemiyet-i Müderrisîn’in (1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş, Müslümanlara çağın ihtiyaçlarına göre fen, ilim ve İslâmiyeti öğreten ilmî bir kuruluş) kurucu azaları arasında yer almıştır.    31 MART VAKASI    II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, 31 Mart Vakası ile (Rumi 31 Mart 1325, Miladî 13 Nisan 1909), İstanbul’da yönetime karşı on üç gün süren büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsü başlamıştır.    Ayaklanma, askerî bir isyan olarak ortaya çıkmasına rağmen isyana dahil olanlar, zaman içerisinde değişkenlik göstermek suretiyle, ifsada uğramış genelde medrese öğrencilerinin propagandaları sonucu sonradan dinî bir duruma büründürülmüştür.   Bu harekette Bediüzzaman, isyanın bastırılması için gazete yazılar yazmış, Harbiye Nezaretinde isyancılara hitap etmiş, karışıklığı önlemek ve yatıştırmak için gayret göstermiştir.    Buna rağmen 31 Mart Vakası sonrası kurulan Divan-ı Harbi Örfi mahkemesinde (I. Dünya Savaşı sonrası padişah hükûmeti ve işgalci devletler tarafından İstanbul'da kurulan savaş mahkemeleri) idam talebiyle yargılanarak beraat etmiştir.     Serbest kaldıktan sonra, Serbesti gazetesinde (Kasım 1908'de İstanbul'da yayımlanmaya başlayan İttihat Terakki karşıtı gazete) "ordunun ruhu ve ülküsünün okullu subaylar olduğunu, bunlara isyan etmenin cinayet olduğunu" yazmıştır. Bu mahkemedeki müdafaasını daha sonra ‘İki Mektebi Musibetin Şehadetnamesi’ adıyla yayınlamıştır.   Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 05.11.2022
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2022 - Cumartesi

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI

 

Bediüzzaman Said Nursi 4

 

FATİH CAMİİNDE VAAZ VE SELANİK HÜRRİYET MEYDANI

 

Osmanlı dönemi medrese geleneklerinden olan ilmî münazaralara katılan Said Nursî, Şark ulemâsını kendisine hayran bıraktığı gibi, İstanbul’a geldikten sonra Fâtih Camii’nde vaaz vererek oradaki âlimlere de kendini kabul ettirmiş, kullandığı unvan ve burada gösterdiği başarıları ile şöhret olmuştur.

 

Üstad Said Nursî gazetelerde yayınladığı makaleleriyle hürriyet ve meşrutiyetin İslâma aykırı olmadığını bilakis istibdat ve mutlâkiyetçi yönetimlerin İslâm'a aykırı olduğunu savunmuştur. 

 

Meşrutiyet’in ilânının üçüncü gününde İstanbul’da meşrutiyete sahip çıkmak için okuduğu nutkunu, Selanik Hürriyet Meydanında geniş bir halk kitlesi karşısında tekrarlamıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde makaleler yazmış olan Said Nursî, Meşrutiyet (hükümdar, yetkilerini halk oyuyla seçilen meclis tarafından paylaşması) yönetim biçiminin dine aykırı olmadığını dile getirmiştir.

 

Said Nursî 1.Dünya Savaşı sonrası Mondoros Mütarekesi günlerinde, Çamlıca’daki evinde yeğeni Abdurrahman ile birlikte kalmış, bu dönemde Kürt Teali Cemiyeti üyeleri (1918'de İstanbul'da kurulan, bağımsız bir Kürt devletini amaçlayan), Said Nursî'yi cemiyetlerine davet etmişler, ancak bu teklifi reddetmiştir. 

 

Sonradan 15 Şubat 1919 tarihinde, Teâli-i İslâm Cemiyeti adını alan Cemiyet-i Müderrisîn’in (1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş, Müslümanlara çağın ihtiyaçlarına göre fen, ilim ve İslâmiyeti öğreten ilmî bir kuruluş) kurucu azaları arasında yer almıştır. 

 

31 MART VAKASI 

 

II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, 31 Mart Vakası ile (Rumi 31 Mart 1325, Miladî 13 Nisan 1909), İstanbul’da yönetime karşı on üç gün süren büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsü başlamıştır. 

 

Ayaklanma, askerî bir isyan olarak ortaya çıkmasına rağmen isyana dahil olanlar, zaman içerisinde değişkenlik göstermek suretiyle, ifsada uğramış genelde medrese öğrencilerinin propagandaları sonucu sonradan dinî bir duruma büründürülmüştür.

 

Bu harekette Bediüzzaman, isyanın bastırılması için gazete yazılar yazmış, Harbiye Nezaretinde isyancılara hitap etmiş, karışıklığı önlemek ve yatıştırmak için gayret göstermiştir. 

 

Buna rağmen 31 Mart Vakası sonrası kurulan Divan-ı Harbi Örfi mahkemesinde (I. Dünya Savaşı sonrası padişah hükûmeti ve işgalci devletler tarafından İstanbul'da kurulan savaş mahkemeleri) idam talebiyle yargılanarak beraat etmiştir.  

 

Serbest kaldıktan sonra, Serbesti gazetesinde (Kasım 1908'de İstanbul'da yayımlanmaya başlayan İttihat Terakki karşıtı gazete) "ordunun ruhu ve ülküsünün okullu subaylar olduğunu, bunlara isyan etmenin cinayet olduğunu" yazmıştır. Bu mahkemedeki müdafaasını daha sonra ‘İki Mektebi Musibetin Şehadetnamesi’ adıyla yayınlamıştır.

 

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

05.11.2022

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.