AYASOFYA-I KEBİR CAMI-I ŞERİFİ AÇILMASI İLE BİR HAFTADA DÖRT BAYRAM YAPIYORUZ Elhamdülillah 86 yıl mahzun ve cemaatsiz kalan, tekbirsiz ve tehlilsiz kalan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi cuma günü çevresinin dahi alamayacağı, büyük bir cemaatle cuma namazını ifa eyledi. Ülkemizin her yöresinden müslümanlar İstanbul'a akın ettiler. Ayasofya-i Kebir  Cami-i Şerifin içi ve çevresi, çevredeki binaların çatıları ve balkonları da namaz kılan Müslümanlarla doldu taştı.  Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifinin açılışının anlamını cümleler tarif edemez.  “Allah`ın mescitlerini, ancak Allah`a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah`tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe: 18) İşte ayet-i kerime bu  açılışın adeta yeni bir Ayasofya imarı olduğunu ima etmektedir.  Ne mutlu Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifine niyetten, icraatten, dua ile iştirak edenlere.  Açılmaya vesile olanların yanında yer almamak, ülkemiz lehine bir davranış olmadığını düşünüyorum.  Açılışa vesile onların yanında yer almak ise İslâm Âleminin ve vakfiye sahibinin muhabbetine vesile olacağını unutmamak lazım.  BEDİÜZZAMAN AYASOFYA’NIN AÇILACAĞINI FARKLI RİVAYETLERLE HABER VERMİŞ Bediüzzaman Hazretleri tek partili dönemden, çok partili döneme geçildiği Demokrat hükümetinden Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifinin aslına çevrilmesini talep etmiştir.  Bediüzzaman Hazretleri, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin Türkiye Cumhuriyeti döneminde, ibadete açılacağını haber vermiş.  Hatta bunu Hüsnü görecek, diye kendi vârislerinden olarak bırakmış olduğu Nur Ağabeylerden Hüsnü Bayramoğlu’na da söylemiştir.  Hüsnü Bayramoğlu Ağabey de zaten bunu Cumhurbaşkanı’mıza; “Üstadımız Ayasofya’nın ibadete açılacağını ve Hüsnü yani benim göreceğimi söylemişlerdi” demesi, kendisi hayatta olduğu için o bir vesikadır, canlı belgedir. Bediüzzaman Hazretleri Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin bir Cuma günü ibadete açılacağını da söylemişlerdir.  “Sonra gider... Ayasofya gibi gayet muazzam bir camiye, cuma günü de dâhil olur.  O cemaat-i muslimînin, bir adamın sesi ile kalkar, eğilir, secde ederek oturduklarını müşahede eder.” Lemalar 185 Elhamdülillah bu bizim için o kadar sürür verici sevindirici bir olaydır ki bunu tarif etmek mümkün değildir. Bu ancak yaşanır. Onlardan Cenab-ı Allah ebediyen razı olsun. BU AÇILIŞ İSLÂM ALEMİNİN BAYRAMIDIR Alem-i İslam’a mihmandarlık yapmış olan Osmanlı İmparatorluğu’nun 480 sene Sancağını taşıyan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi bugün ibadete açılmakla bütün dünya Müslümanları bayram yapıyor.  Hele bir de halifeliğin gereği Şeyhülislam makamını temsilen Diyanet İşleri Başkanımızın kılıç elinde hutbe okunması, bu işin anlamının ne olduğunu ortaya koymaktadır. Kılıcın bir milletin hükümranlığına alem olduğu, kılıcın tutuluşu düşmanlık besleyenlere mesaj verdiği, sağ elin kabzayı sol elin de kınını tutuşu, dışardan gelecek tehditlere ve şantajları hiç değer verilmediğini, bu ülke hep barış içerisinde yaşamak ister, ama gerekirse inancı, ülkesi, hürriyeti ve dini için savaşta yapabileceğini ima etmektedir. Cuma hutbesinde imamın bu şekilde hutbe irat etmesi, İslâm Âlemini memnun etmek şöyle dursun adeta coşturmuştur. İnşallah bu açılış İslam âleminin birlik ve beraberliğinin kuvvetlenmesine vesile olmuştur. Onun için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifinin açılması İslam âlemini bayramı olmuştur. (devam edecek) Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu  26.07.2020