Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM 16

(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle) BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ 16 Delilsiz ispatsız isnat olmaz.  Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; siz bir şahsa delilsiz ispatsız isnatta bulunun, o kendini temizlesin. Böyle bir mantık veya hukuk nerede var?  Bugün ülkemizde bir şahıs hakkında bir isnat varsa ilgili mahkeme, hakkında takipsizlik kararı veya beraat verince o dava kapanır. Tekrar şikayet ve takip vuku bulduğunda, bu emsal teşkil eder. Ancak Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri insanlığın ve gençlerin imanlarını kurtulmak adına, telifine vesile olduğu Risale-i Nur külliyatı ile ilgili tekrar tekrar mahkemelere sevk edilmiştir. Mahkeme bazı zamanlarda karar verene kadar da hapishanelerde gözaltında tutulmuştur. Buna karşılık bir kere, bu eserlerden dolayı mahkumiyet cezası giymemiş, hepsinde de beraat etmiştir. İşte o bu mahkemelerden bir tanesini aşağıda kaynağından nakledeceğim: “Risale-i Nur’un emsalsiz müellifi Üstadım Bedîüzzaman Said Nursî, müteaddid defalar gizli düşmanları tarafından iftira edilerek mahkemeye verilmiş ve hepsinde de beraet etmiştir. Risale-i Nur Külliyatı profesör ve İslâm âlimlerinden müteşekkil bir heyet tarafından satırı satırına tetkik edilerek bu eserlerin fevkalâde bir vukufiyetle telif edildiği ve Kur’an-ı Hakîm’in hakiki bir tefsiri olduğunu bildiren raporlar verilmiştir. "(5/437) Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitiminde maalesef takip edilen öğretim metodu ile herhangi bir öğretim kademesinde istiyerek eğitim yapan öğrenciler az gösterilebilir. Hep bir dayatma, zorlama ve isteksiz kabullerle eğitime devam edilmektedir. Üniversitede meslek sahibi olacak adaylarımız bundan farklı değiller. Takip edecekleri eğitim süresini tamamlayana kadar, hem öğrenen hem de öğreten, akla karayı seçmektedir. Bedîüzzaman’ın Risale-i Nur Üniversitesi Ancak Bediüzzaman Said Nursi’nin telifine vesile olduğu Risale-i Nur eserlerini, her yaşta, her insan, özel binalara ihtiyaç olmadan, başlarında özel öğretici ve hocalar olmadan, zamana bağlı kalmadan, yere bağlı kalmadan, dünyanın her yerinde, bu kadar çok okuyanının bulunması, neye bağlanmalıdır.  Bütün bu meziyetleri Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinde aramak yanlış olur. Zaten kendisi de bunu kabullenmiyor. Hatta kendi teklif etmiş olduğu eserleri kendisi, kendisi dışında okuyanlardan çok çok daha fazla okuduğunu da yanında kalanlar şahitlik yapıyorlar.  Bir Haşır Risalesini 500 defa okuduğuna kesin nakledenler olmakla beraber (birisi de Merhum Bayram Yüksel Ağabey bizzat tarafıma tekraren anlatmışlardır) bunun dışında 1000’e 2000’e kadar okuduğunu nakledenler çıkmıştır. Bunlar nasıl bir eser ki 3, 5 ,10, 100, 1000 kere okunuyor da usanç vermiyor. Bunun araştırılması gerekmez mi? Bu konu Risale-i Nurda da şu şekilde dile getirmektedir: “Tahsildeki talebeler otorite ve disiplinle idare edilerek okutturulur. Bedîüzzaman ise hiçbir kimseyi Risale-i Nur’a mecbur etmemiş. Fakat yüz binlerle okuyucunun çoğu onu görmeden ona sarsılmaz ve kopmaz bir bağla talebe olarak Risale-i Nur’dan derslerini alıyorlar. Yirminci asrın en büyük bir İslâm mütefekkiri ve müellifi olan Bedîüzzaman’ı komünist ve masonlar bizlere, bilhassa gençliğimize tanıtmamaya çalışmışlardır. Fakat uyanık Türk-İslâm milleti ve gençliği, o din kahramanı üstadı tanımış, istifade etmiş ve ettirmiştir. "(5/441) 18.07.2019 Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2019 - Perşembe

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM 16


(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ 16

Delilsiz ispatsız isnat olmaz. 

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; siz bir şahsa delilsiz ispatsız isnatta bulunun, o kendini temizlesin. Böyle bir mantık veya hukuk nerede var? 

Bugün ülkemizde bir şahıs hakkında bir isnat varsa ilgili mahkeme, hakkında takipsizlik kararı veya beraat verince o dava kapanır. Tekrar şikayet ve takip vuku bulduğunda, bu emsal teşkil eder.
Ancak Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri insanlığın ve gençlerin imanlarını kurtulmak adına, telifine vesile olduğu Risale-i Nur külliyatı ile ilgili tekrar tekrar mahkemelere sevk edilmiştir.
Mahkeme bazı zamanlarda karar verene kadar da hapishanelerde gözaltında tutulmuştur.
Buna karşılık bir kere, bu eserlerden dolayı mahkumiyet cezası giymemiş, hepsinde de beraat etmiştir.
İşte o bu mahkemelerden bir tanesini aşağıda kaynağından nakledeceğim:

“Risale-i Nur’un emsalsiz müellifi Üstadım Bedîüzzaman Said Nursî, müteaddid defalar gizli düşmanları tarafından iftira edilerek mahkemeye verilmiş ve hepsinde de beraet etmiştir. Risale-i Nur Külliyatı profesör ve İslâm âlimlerinden müteşekkil bir heyet tarafından satırı satırına tetkik edilerek bu eserlerin fevkalâde bir vukufiyetle telif edildiği ve Kur’an-ı Hakîm’in hakiki bir tefsiri olduğunu bildiren raporlar verilmiştir. "(5/437)

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitiminde maalesef takip edilen öğretim metodu ile herhangi bir öğretim kademesinde istiyerek eğitim yapan öğrenciler az gösterilebilir.
Hep bir dayatma, zorlama ve isteksiz kabullerle eğitime devam edilmektedir.
Üniversitede meslek sahibi olacak adaylarımız bundan farklı değiller. Takip edecekleri eğitim süresini tamamlayana kadar, hem öğrenen hem de öğreten, akla karayı seçmektedir.

Bedîüzzaman’ın Risale-i Nur Üniversitesi

Ancak Bediüzzaman Said Nursi’nin telifine vesile olduğu Risale-i Nur eserlerini, her yaşta, her insan, özel binalara ihtiyaç olmadan, başlarında özel öğretici ve hocalar olmadan, zamana bağlı kalmadan, yere bağlı kalmadan, dünyanın her yerinde, bu kadar çok okuyanının bulunması, neye bağlanmalıdır. 
Bütün bu meziyetleri Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinde aramak yanlış olur. Zaten kendisi de bunu kabullenmiyor.
Hatta kendi teklif etmiş olduğu eserleri kendisi, kendisi dışında okuyanlardan çok çok daha fazla okuduğunu da yanında kalanlar şahitlik yapıyorlar. 

Bir Haşır Risalesini 500 defa okuduğuna kesin nakledenler olmakla beraber (birisi de Merhum Bayram Yüksel Ağabey bizzat tarafıma tekraren anlatmışlardır) bunun dışında 1000’e 2000’e kadar okuduğunu nakledenler çıkmıştır. Bunlar nasıl bir eser ki 3, 5 ,10, 100, 1000 kere okunuyor da usanç vermiyor. Bunun araştırılması gerekmez mi?
Bu konu Risale-i Nurda da şu şekilde dile getirmektedir:

“Tahsildeki talebeler otorite ve disiplinle idare edilerek okutturulur. Bedîüzzaman ise hiçbir kimseyi Risale-i Nur’a mecbur etmemiş. Fakat yüz binlerle okuyucunun çoğu onu görmeden ona sarsılmaz ve kopmaz bir bağla talebe olarak Risale-i Nur’dan derslerini alıyorlar.

Yirminci asrın en büyük bir İslâm mütefekkiri ve müellifi olan Bedîüzzaman’ı komünist ve masonlar bizlere, bilhassa gençliğimize tanıtmamaya çalışmışlardır. Fakat uyanık Türk-İslâm milleti ve gençliği, o din kahramanı üstadı tanımış, istifade etmiş ve ettirmiştir. "(5/441)

18.07.2019
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

20
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
06
Nisan
03
Nisan
29
Mart
22
Aralık
17
Aralık
12
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.