Son bir kaç seçimdir siyaset arenasına baktığımızda siyasetin nasıl kirlendiğini görüyoruz. Seçim için miting meydanlarında ağza alınmayacak sözlere kadar varılıyor artık. Şöyle bir bakıyorum da hani bazen diyoruz ya "ne kadar güzellik varsa hepsi eskide kaldı" diye, gerçekten de öyle. Başınızı ilki elinizin arasına bir koyun ve şöyle bir düşünün, 1980'lerde ve 1990'larda siyasi liderlerin üslup tarzı nasıldı diye. Seversiniz sevmezsiniz, hatta siyasi görüşleriniz aynı ya da çok zıt da olabilir ancak o dönemim siyasilerine bakınca kendilerini eleştirirken bile karşısındakini kırmamaya gösterilen özeni görebiliyoruz. Bir Erbakan, Demirel, Ecevit, Türkeş, Özal gibi liderlerden bahsediyoruz. İnanın bugünün siyasi ağızlarını baktıkça geçmişe özlem bir kat daha artıyor. Dönemin siyasetçileri gerek televizyon programlarında gerekse miting meydanlarında rakiplerini eleştirirken bile tek kelime dahi olsa hakaret edici ve de incitici söz bulamazsınız. Şimdi günümüz siyasi liderlerine bir bakacak olursak sokak ağzı ile birbirleri ile kavga eder durumlara geldiler. Bırakın televizyon kanallarında yan yana gelmeyi miting meydanlarında bile sanırsınız sokaktaki biri ile kavga eder gibi birbirlerine hitap ediyorlar. Siyaset bir anlamda da karşındakine nezaket kuralları içinde davranmanın adıdır. Liderler toplumun aynasıdır. Lider rakibine nasıl davranır, nasıl hitap ederse peşinde sürüklediği kitle de diğer rakip kitleye aynı davranır aynı durumda hitap eder. Lider sözleri ile, hareketleri ile, hitabeti ile, duruşu ile örnek olmalıdır. Selam ve dua ile...