Murat  MARAP
Köşe Yazarı
Murat MARAP
 

Bir Gençlik

BİR GENÇLİK Toplum meclislerinde sohbete daldığımızda "biz küçükken" ya da "bizim çocukluk dönemimizde" diyerek söze başlayıp içini doldura doldura ve tadına varana kadar çocukluğumuzu anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü bizim kuşak çocukluğu sokaklarda eğlenerek geçiren belki de son nesil olmuştur. Günümüzün çocukları ya da gençleri internetin başından kalkmaz oldular.  Bizim gençlik dönemimizde teknoloji tam olarak ilerlememişti. Ne cep telefonu vardı ne de internet. Oyunlarımızı, kavgalarımızı, muhabbetlerimizi hep  kapımızın önünde ederdik. Şimdinin gençliği ise kendilerini, evlere ya da kafelere hapsetmiş durumda. Hatta yolda, otobüste veya herhangi bir ortamda elindeki telefona bakmaktan başını dahi kaldıramaz duruma geldi. Bizin nesil sohbetlerini,  oyunlarını sokak ortamında yaparken şimdi ki nesil ise bir makine parçası ile yapıyor. Tabi ki zaman ilerliyor ve bu ilerleyen zamanla birlikte teknolojide aynı hızlılıkta ilerleme gösteriyor. Daha düne kadar kimsenin evinde bilgisayar yokken şimdi ki telefonlar bilgisayar olarak kullanılıyor. Hatta telefonların içine internetin de girmesi ile artık bütün iletişim ağımız bu cihaza bağlanmış oldu. Sokaktan ve o sıcak sohbetlerden tamamen uzaklaşmış olduk. Teknoloji çok kötü bir şey mi? Tabi ki değil, önemli olan teknolojinin  ürünlerini doğru ve verimli kullanmak asıl olandır. Biz teknolojinin  tün nimetlerini farklı hangi alanlarda kullanırsak teknoloji de bize o  alanlarda hizmet eder. Artık teknoloji çağındayız. Gençlerimizin belli kısmı bu nimetin gerçekten de farkında değiller. Zaman değişmiş bu değişen zamanla beraber toplumda genç toplumun araştırma ve geliştirmesi de o yönde değişim göstermiştir. Önemli olan genç toplumun kendilerini tamamen teknolojinin zararlı yönlerine kaptırmadan geliştirmeleri gerekmektedir. Buraya kadar ki kısımda teknolojinin gençler üzerinde ki durumuna biraz  değinmiş olduk. Bundan sonra ki kısımda ise gençlerin toplum nezdinde ne kadar bilinçli olup olmadığını ele almak olacak... Siyonizmin ve dış mihrakların istediği Türk gençlerinin içi boş, aklı çalışmayan, üretmeyen, geçmişini unutan, büyüklerine saygısı olmayan bir gençlik istemeleri. Aslında dış mihraklar bu konularda başarılı oldular mı derseniz kısmende  olsa başarılı oldular. Bugün ki gençliğin belli kısmı tamamen kendini  hayattan dışlamış, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bir duruma gelmiştir. Toplu taşıma araçlarında, parklarda ve değişik ortamlarda yaşlı insanlara yer verilmek istenmemesi bunun sadece bir örneği. Sigara içme yaşı ilkokul seviyelerine, alkol kullanma yaşı ise 15-16 yaşlarına kadar düşmüş durumda. Uyuşturucu ve benzeri maddeler ise artık normal bir durummuş gibi alışageldi. Gençlerin giyim tarzları, tavırları ve toplumda ki duşları içler acısı bir durumda. Vücutlarına dövme yaptıran gençler, erkelerin kulaklarına küpe takmaları, kızlarımızın argolu sözleri gençlerimizin ne kadar vahim bir durumda  olduğunun açık bir göstergesidir. Bu olumsuzlukların teknolji ile ne gibi bir bağı vardır diye düşünmeyin. Beyinleri bir makinenin içine bağladığınızda o makine size içindekileri sunar. Yukarıda dediğim gibi, teknolojiyi hangi alanlarda kullanırsak bize o alanlarda hizmet eder. Sosyal medya ve oyun sitelerinin geçler üzerinde ki etkisi asla yadsınamaz. Nasıl bir gençlik istiyoruz? Üstad Necip Fazıl gençliğe hitabesinde "kim var! " diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan,  fert fert "ben varım! " cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım  yerde kimse yoktur! " duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik..." arzu ediyoruz. Maneviyatı yüksek, kendini bilen, tanıyan, topluma ve ailesine faydalı bir gençlik. Öyle bir gençlik arzuluyoruz ki; elini masaya vurduğunda siyonzmi ve dünyayı titretecek bir gençlik. Sağına ve soluna bakınmadan "ben buradayım" diyen  bir gençlik. Bir geçnlik ki ALLAH için mücadele eden maneviyatı yüksek bir gençlik. Üstad Necip Fazıl Kısakürek: "bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... zaman bendedir ve mekân bana emanettir! " şuurunda bir gençlik... Bir gencin önemli olan yönü maneviyatıdır. Maneviyat bir genci olgunlaştırır ve toplum içinde itibar kazandırır. Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2018 - Cuma

Bir Gençlik

BİR GENÇLİK

Toplum meclislerinde sohbete daldığımızda "biz küçükken" ya da "bizim çocukluk dönemimizde" diyerek söze başlayıp içini doldura doldura ve tadına varana kadar çocukluğumuzu anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü bizim kuşak
çocukluğu sokaklarda eğlenerek geçiren belki de son nesil olmuştur.
Günümüzün çocukları ya da gençleri internetin başından kalkmaz oldular. 
Bizim gençlik dönemimizde teknoloji tam olarak ilerlememişti. Ne cep telefonu vardı
ne de internet. Oyunlarımızı, kavgalarımızı, muhabbetlerimizi hep 
kapımızın önünde ederdik. Şimdinin gençliği ise kendilerini, evlere ya da kafelere hapsetmiş
durumda. Hatta yolda, otobüste veya herhangi bir ortamda elindeki telefona
bakmaktan başını dahi kaldıramaz duruma geldi. Bizin nesil sohbetlerini, 
oyunlarını sokak ortamında yaparken şimdi ki nesil ise bir makine parçası ile
yapıyor.

Tabi ki zaman ilerliyor ve bu ilerleyen zamanla birlikte teknolojide aynı hızlılıkta
ilerleme gösteriyor. Daha düne kadar kimsenin evinde bilgisayar yokken şimdi ki
telefonlar bilgisayar olarak kullanılıyor. Hatta telefonların içine internetin de
girmesi ile artık bütün iletişim ağımız bu cihaza bağlanmış oldu. Sokaktan ve
o sıcak sohbetlerden tamamen uzaklaşmış olduk.

Teknoloji çok kötü bir şey mi? Tabi ki değil, önemli olan teknolojinin 
ürünlerini doğru ve verimli kullanmak asıl olandır. Biz teknolojinin 
tün nimetlerini farklı hangi alanlarda kullanırsak teknoloji de bize o 
alanlarda hizmet eder.

Artık teknoloji çağındayız. Gençlerimizin belli kısmı bu nimetin gerçekten de
farkında değiller. Zaman değişmiş bu değişen zamanla beraber toplumda genç toplumun
araştırma ve geliştirmesi de o yönde değişim göstermiştir. Önemli olan genç
toplumun kendilerini tamamen teknolojinin zararlı yönlerine kaptırmadan
geliştirmeleri gerekmektedir.

Buraya kadar ki kısımda teknolojinin gençler üzerinde ki durumuna biraz 
değinmiş olduk. Bundan sonra ki kısımda ise gençlerin toplum nezdinde
ne kadar bilinçli olup olmadığını ele almak olacak...

Siyonizmin ve dış mihrakların istediği Türk gençlerinin içi boş, aklı çalışmayan,
üretmeyen, geçmişini unutan, büyüklerine saygısı olmayan bir gençlik istemeleri.
Aslında dış mihraklar bu konularda başarılı oldular mı derseniz kısmende 
olsa başarılı oldular. Bugün ki gençliğin belli kısmı tamamen kendini 
hayattan dışlamış, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bir duruma gelmiştir.
Toplu taşıma araçlarında, parklarda ve değişik ortamlarda yaşlı insanlara
yer verilmek istenmemesi bunun sadece bir örneği. Sigara içme yaşı ilkokul
seviyelerine, alkol kullanma yaşı ise 15-16 yaşlarına kadar düşmüş durumda.
Uyuşturucu ve benzeri maddeler ise artık normal bir durummuş gibi alışageldi.
Gençlerin giyim tarzları, tavırları ve toplumda ki duşları içler acısı bir durumda.
Vücutlarına dövme yaptıran gençler, erkelerin kulaklarına küpe takmaları,
kızlarımızın argolu sözleri gençlerimizin ne kadar vahim bir durumda 
olduğunun açık bir göstergesidir.

Bu olumsuzlukların teknolji ile ne gibi bir bağı vardır diye düşünmeyin.
Beyinleri bir makinenin içine bağladığınızda o makine size içindekileri sunar.
Yukarıda dediğim gibi, teknolojiyi hangi alanlarda kullanırsak bize o alanlarda
hizmet eder. Sosyal medya ve oyun sitelerinin geçler üzerinde ki etkisi asla yadsınamaz.

Nasıl bir gençlik istiyoruz? Üstad Necip Fazıl gençliğe hitabesinde
"kim var! " diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, 
fert fert "ben varım! " cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım 
yerde kimse yoktur! " duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik..."
arzu ediyoruz. Maneviyatı yüksek, kendini bilen, tanıyan, topluma ve ailesine
faydalı bir gençlik.

Öyle bir gençlik arzuluyoruz ki; elini masaya vurduğunda siyonzmi ve dünyayı
titretecek bir gençlik. Sağına ve soluna bakınmadan "ben buradayım" diyen 
bir gençlik. Bir geçnlik ki ALLAH için mücadele eden maneviyatı yüksek bir gençlik.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek:
"bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...
zaman bendedir ve mekân bana emanettir! " şuurunda bir gençlik...
Bir gencin önemli olan yönü maneviyatıdır. Maneviyat bir genci olgunlaştırır
ve toplum içinde itibar kazandırır.

Selam ve dua ile...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.