Emrah Gökkaya
Köşe Yazarı
Emrah Gökkaya
 

Eşya'nın tabiatı ve İnsan oğlunun Eşya'ya olan büyük Aşkı.

Öncelikle Eşyanın tanımını yapmamız gerekiyor. Eşya nedir ? ; Eşya! en basit tabir ile içinde Ruh yada maneviyatı barındırmayan hemen her şeydir.  Eşya denildiğinde hemen herkesin aklına koltuk, masa ya da sandalye gibi objeler gelir fakat öyle değil!  Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya, oturduğumuz evden tutun da ta 'ki yaşadığımız kainata kadar hemen herşey eşyadır. Eşya bu fani alemde insanlar ve cinlerin istifadesine sunulmuş fakat ebedi aleme giderken tek bir zerresi dahi yanına kalmıyacak olan şeydir. Milyarlarca insan bu dünyadan gelip geçti ve daha nicesi de! gelip geçecek bilinmez! fakat bilinen bir şey var ki o da dünyadan bir gram dahi eksiltemeyecekleri hakikatidir.  Bunun misali odur ki insan oğlu bir ağaçtan meyve yese o meyve onda sindirilir ihtiyacı olan alınır ve kana karışır can olur fazlası sistem tarafından atılır insanda kalan ise tekrar sistem tarafından yakılır ve vucuttan çıkar havaya, suya, toprağa karışır hiç bir vakit insanda kalmaz çekip gider buna sayısız nice örnekler verebiliriz ancak uzatmaya gerek yok. Gelelim insan oğlunun Eşya'ya karşı olan büyük Aşkına!  Yüce ALLAH bizlere Kasas suresi'nin 60. ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır ; "Size verilen şeyler, dünya hayatının geçici nimeti ve süsüdür. Allah katındaki nimetler ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?"  Ve daha nice ayet ve hadis-i şerifler ile dünya hayatının ve eşyanın geçiciliği bizlere anlatılmakta, haber verilmekte!  Elbet bizler çalışacak, yiyecek, içecek ve bir şeylere sahip olacağız. kimimiz belki yalnızca evinin ailesinin geçimini sağlıyabilecek yada kimimiz çok zengin olacak belki sayısız mülke sahip olacağız elbet tüm bunlar ALLAH'ın taktiri ölçüsünde gerçekleşecek. O bizleri mallarımız, Canlarımız ve evlatlarımız ile sınar. İşte meselenin özü tamda buradadır!  Geçici bir mühlet için sahip olduğumuz şeylere yada olmak istediklerimize karşı olan ilgimiz onlara olan bağlılığımız. Bizlerde asla ebedi kalmayacak olan Eşya için duyduğumuz hisler! Peygamber efendimiz s.a.v bir hadisinde buyurmuşlardır ki ;  "İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz." Buhari.  Müslüman bir kimsenin gereğince çalışıp ALLAH'ın taktirine, rızasına razı olması ne güzeldir fakat masivaya yani (dünya) ya karşı olan Aşk ve hırsı ile çabalayarak  Eşya karşısında ebedi Alemi unutması ona taparcasına bağlanması büyük bir hüsran, acı verici bir elemdir. Rabbim korusun... Müslüman bir kadın yada erkek Eşyaya bağlanıp ta dünyaya tapmaya başladığı vakit kendisini sayısız bahaneler ile avutur arzularına erişmek için yapmış olduğu hataları kötü hallerini teskin etmek adına sayısız bahaneler bulur misal işçisinin hakkını yer! Ekmek veriyorum ya der. yada miras bölüşürken kardeşininden fazla pay almak için hile yapar. Bir ise üç, üç ise beş der daha neler eder neler eder lakin hep kendine eder.  İnsan oğlunun Eşya'ya olan aşkı ona daha neler ettirir bir bilsen : onda bir ise benim beş olsun dedirir, namazı kıldırır belki ama Haram'ı da faizi de yedirir, kalbini kin ile doldurur, iftirayı attırır, müslümana kafir dedirir, Ahmet, Mehmet, Hatice ölsün gebersin dedirir, Eşyaya tapan her şeyi eder ama her zaman kendisini bir bahane ile mutlaka teskin eder.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2022 - Çarşamba

Eşya'nın tabiatı ve İnsan oğlunun Eşya'ya olan büyük Aşkı.

Öncelikle Eşyanın tanımını yapmamız gerekiyor.
Eşya nedir ? ; Eşya! en basit tabir ile içinde Ruh yada maneviyatı barındırmayan hemen her şeydir. 
Eşya denildiğinde hemen herkesin aklına koltuk, masa ya da sandalye gibi objeler gelir fakat öyle değil! 
Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya, oturduğumuz evden tutun da ta 'ki yaşadığımız kainata kadar hemen herşey eşyadır.
Eşya bu fani alemde insanlar ve cinlerin istifadesine sunulmuş fakat ebedi aleme giderken tek bir zerresi dahi yanına kalmıyacak olan şeydir.
Milyarlarca insan bu dünyadan gelip geçti ve daha nicesi de! gelip geçecek bilinmez! fakat bilinen bir şey var ki o da dünyadan bir gram dahi eksiltemeyecekleri hakikatidir. 
Bunun misali odur ki insan oğlu bir ağaçtan meyve yese o meyve onda sindirilir ihtiyacı olan alınır ve kana karışır can olur fazlası sistem tarafından atılır insanda kalan ise tekrar sistem tarafından yakılır ve vucuttan çıkar havaya, suya, toprağa karışır hiç bir vakit insanda kalmaz çekip gider buna sayısız nice örnekler verebiliriz ancak uzatmaya gerek yok.
Gelelim insan oğlunun Eşya'ya karşı olan büyük Aşkına! 
Yüce ALLAH bizlere Kasas suresi'nin 60. ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır ; "Size verilen şeyler, dünya hayatının geçici nimeti ve süsüdür. Allah katındaki nimetler ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?" 
Ve daha nice ayet ve hadis-i şerifler ile dünya hayatının ve eşyanın geçiciliği bizlere anlatılmakta, haber verilmekte! 
Elbet bizler çalışacak, yiyecek, içecek ve bir şeylere sahip olacağız. kimimiz belki yalnızca evinin ailesinin geçimini sağlıyabilecek yada kimimiz çok zengin olacak belki sayısız mülke sahip olacağız elbet tüm bunlar ALLAH'ın taktiri ölçüsünde gerçekleşecek. O bizleri mallarımız, Canlarımız ve evlatlarımız ile sınar. İşte meselenin özü tamda buradadır! 
Geçici bir mühlet için sahip olduğumuz şeylere yada olmak istediklerimize karşı olan ilgimiz onlara olan bağlılığımız.
Bizlerde asla ebedi kalmayacak olan Eşya için duyduğumuz hisler!
Peygamber efendimiz s.a.v bir hadisinde buyurmuşlardır ki ;  "İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz." Buhari. 
Müslüman bir kimsenin gereğince çalışıp ALLAH'ın taktirine, rızasına razı olması ne güzeldir fakat masivaya yani (dünya) ya karşı olan Aşk ve hırsı ile çabalayarak  Eşya karşısında ebedi Alemi unutması ona taparcasına bağlanması büyük bir hüsran, acı verici bir elemdir. Rabbim korusun...
Müslüman bir kadın yada erkek Eşyaya bağlanıp ta dünyaya tapmaya başladığı vakit kendisini sayısız bahaneler ile avutur arzularına erişmek için yapmış olduğu hataları kötü hallerini teskin etmek adına sayısız bahaneler bulur misal işçisinin hakkını yer! Ekmek veriyorum ya der. yada miras bölüşürken kardeşininden fazla pay almak için hile yapar. Bir ise üç, üç ise beş der daha neler eder neler eder lakin hep kendine eder. 
İnsan oğlunun Eşya'ya olan aşkı ona daha neler ettirir bir bilsen : onda bir ise benim beş olsun dedirir, namazı kıldırır belki ama Haram'ı da faizi de yedirir, kalbini kin ile doldurur, iftirayı attırır, müslümana kafir dedirir, Ahmet, Mehmet, Hatice ölsün gebersin dedirir, Eşyaya tapan her şeyi eder ama her zaman kendisini bir bahane ile mutlaka teskin eder.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.