ADNAN TANRIVERDİ PAŞA'YA NİÇİN SALDIRIYORLAR? Adnan Tanrıverdi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetiştirdiği nadide imanlı ve çok gayretli bir generaldir. Dindarlığı ve milli değerlere bağlılığı ile öne çıkmış ve bu nedenle bazı komitelerin hedefi haline gelmiştir. Adaleti Savunanlar Derneğinde (ASDER) ve Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneğinde (ASSAM) yıllarca birlikte görev yaptık. Birkaç konuda kendisine muhalefet etmişliğim olsa da şahsıma karşı daima saygı ve sevgi duyguları ile yaklaşmış farklı düşüncelere kapıyı açık tutarak örnek bir sivil toplum örgütü yöneticisi olarak çalışmıştır. CHP başta olmak üzere bazı hükümetin eski milletvekilleri ve karanlık odalar tarafından kendisine karşı yapılan saldırıların elbette bazı amaçları vardır. Bunların bir kısmını saymaya çalışalım: 28 Şubat 1997 tarihinde eşleri başörtülü diyerek ordudan atılan binlerce askere sahip çıkarak mücadele etmiş ASDER’in başkanlığını yapmıştır. Yüksek Askeri Şura Kararları (YAŞ) ile ordudan re’sen emekli edilen binden fazla askerin sosyal güvenlik primlerinin yatırılması ve bazı hakların iade edilmesi için hükümete baskı yaparak kanun çıkarılmasına sebep olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı görevine getirilmiş ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurul Üyesi olarak senelerce en yetkili kurullarda başarı ile görev yapmıştır. Daima dini ve milli duruşu temsil etmiş dik durmuş ve eğilmemiştir. Batılı emperyalistlere aşağılık kompleksi ile riyakarlık yapmak onun kitabında yer almamıştır. Askeri birliklerde NATO standartlarına göre ibadethane yapılması için gayret etmiş darbecilerin azıttıkları bir dönemde bile bir çok caminin ihyasına ve korunmasına muvaffak olmuştur. FETÖ örgütü ile mücadele kapsamında bir çok faaliyette bulunmuş 15 Temmuz 2016 darbesi esnasında ASDER üyeleri başta olmak üzere halkımızın darbecilere karşı direnmesinde öncü görevler üstlenmiştir. Batı özentisi şaklabanlar gibi hippi veya keçi sakal bırakmamış sünnet sakalı ile yaşamıştır. Bu durum mevcut bazı Sabetaycı dönmeleri fevkalade rahatsız etmektedir. FETÖ örgütü başta olmak üzere darbeci generallere karşı mücadele etmiş çeşitli sivil toplum faaliyetlerinde en önde yer alarak kamuoyunu bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bu zamanın en önemli farz vazifesinin “İslam Birliği” olduğunu düşünerek bu yolda birçok organizasyonları yönetmiştir. İslam Birliği kavramını duyunca tüyleri diken diken olan kesimlerin kuduz köpek gibi hırlayıp saldırmalarına hedef olmuştur. ASSAM’ın İslam Birliği adına 2017-2018-2019 yıllarında yapmış olduğu 3 kongrenin düzenlenmesinde en önemli rolleri üstlenmiş ve kongrelerin başarı ile sonuçlanmasını sağlamıştır. Benim de sunum yaptığım son kongreye 45 ülkeden 200 akademisyen ve sivil toplum örgütü katılmış 750’den fazla kişi bu çok önemli organizasyonu takip etmiştir. Kişileri eleştirip dedikodu yapmamış organizasyonlar kurarak ülkemiz için faydalı fikirlerin doğup gelişmesi için fikir üretmiştir. Sivil toplum örgütlerinde nasıl davranılması gerektiğine bizzat tutum ve davranışları ile örnek olmuş istişare ile karar alınması için gayret etmiştir. Afrika ülkeleri ve Suriye’deki mazlum insanların imdadına koşmak için bir çok organizasyonda görev almış bu konuda halkımızın bilinçlenmesine yardımcı olmuştur. Yukarıda sadece bir kısmı sayılan çok önemli faaliyetlere imza atan Tanrıverdi, İslam ülkeleri birlik oluştursun diye uğraşırken; Türkiye dışındaki mihraklar tarafından yönetilen bir komite; bu durumdan fevkalade rahatsızlık duymuştur. İslam Ülkelerinin birleşmesi için gereken mevzuatı oluşturma çabalarını engellemek, yapılan çalışmaları karalamak, ortaya çıkarılan eserleri küçümsemek için organizeli bir çalışma yürütmüşlerdir. İslam Birliği adına yapılan çalışmaların revaç gördüğünü fark eden ve fitne üreterek hala Müslümanların kanlarını emen emperyalist güçler, organize bir şekilde harekete geçerek kamuoyunu yanıltmaya çalışmışlardır. FETÖ bağlantılı İngilizce yayın yapan İsveç merkezli Nordic Monitör, Yunanca yayın yapan Penta Postagma, Arapça yayın yapan Birleşik Arap Emirlikleri kaynaklı İrem News kanalları; farklı dil ve bölgelerden fakat aynı içeriğe sahip yayınlarla Tanrıverdi’yi itibarsızlaştırma çalışmasına başlamış ve halen de devam etmektedirler. Yurt dışında Tanrıverdi’yi itibarsızlaştırma çalışmaları sürerken yurt içinde de karanlık odalar boş durmamış hünerli oldukları her türlü fitne ve desise üretme yarışına girmişlerdir. İslam Birliği çalışmalarını sekteye uğratmak için kara propaganda çalışmaları halen devam etmekte olup Libya ve Katar gibi ülkelerle yürütülen işbirliği çabaları, bu örgütleri kudurtmaya yetmiştir. Sonunda Libya’ya giden kahraman askerlerimiz, İslam Birliği yolunda çok önemli bir adım atarak İslam düşmanlarının kahırlarına bir yenisini daha ilave etmiştir. Daha ölmeden cehennem ızdırabı tatmalarına vesile olmuştur. Tanrıverdi’nin “Mehdi’yi bekleme bahanesi sizi tembelliğine düşürmesin” uyarısı yaptığı konuşmadan bir cümleyi cımbızlayarak “Mehdi’nin gelmesi için çalışma yapıyoruz” algısı oluşturulması için CHP lideri Kılıçdaroğlu ve karanlık odalar büyük bir çaba içerisine girmiş iktidar kanadından bazı kişileri de bu havaya sokmayı başarmışlardır. Müslümanların her gün beş vakit namazda okuduğu Al-i Muhammed (asm) neslinden Mehdi gelmesi için edilen dualar, sanki hiç yokmuş gibi “Mehdi” kavramı inkâr edilmiştir. Bir Rafızi hadise yanlış mana verdiğinde hadisleri inkar etmek hangi akla sığar? Fakat medyanın ve hadis inkârcısı bazı züppelerin propagandaları bu ahmakça yaklaşıma yol açmıştır. Bütün bu açıklamalara rağmen önyargılı oldukları için anlayamayacak köşe yazarları ve yorumcular, duyduklarını idrak edemeyecek siyasetçiler ve hayatın gerçeklerine şehla baktığı için gerçeği göremeyecek kişiler maalesef çoktur. Gayesi, hayali ideali olmayan; sadece yiyip içmek ve kazurat için dünyaya geldiğini zanneden gafillerin ASDER, ASSAM ve yapılan kongrelerinden ve Tanrıverdi’nin gayretlerinden ders çıkarması mümkün değildir. Üretmek değil sadece tüketmek ve dedikodu çıkararak başkalarının ayağını kaydırmada mahir kişiler, her toplumda ve her zaman olmuştur. Bunlar yapılan tespitlerin alternatiflerini ortaya koymaktan aciz kımıl zararlısı mahluklar, asalaklardır. Bu zavallıların içyüzlerini görmek gerekiyor. Elbette son dönemde az yetişen kahraman generalimizi de ayakta alkışlamak boynumuzun borcudur, vesselam... Dr. Vehbi KARA