Burhan Çınar
Köşe Yazarı
Burhan Çınar
 

Dağ dumanlı, başkan tütüyor!

31 Mart yerel seçimlerin yaygarası her yeri kapladı. Bugün yerelde kamu gücünü eline almak için her geçen gün artan dengesiz ve ilkesiz bir yarış yapılıyor. Partili Cumhurbaşkanı mitinglerde makamının doğal gereğini kenara koyup AKP için oy istiyor. Mitingler, sokakları kaplayan ucube afişler milletin pek umurunda değil. Çünkü şu anda en büyük sorun ekonominin her geçen gün daha da batağa saplanması. İnsanımızın alım gücü eridi, ne zamlar ne de satış fiyatları durmuyor. Peki, neden böylesi bir ortamda ekonomi konuşulmuyor? Kardeşim siz seçtiniz, bunun bedeline katlanacaksınız diyenler var. Bazısı suyun öte yakasından ölücülüğe soyunuyor. Bir diğeri ise anla(ya)mıyor. Bugün 3 harfliler denilen marketlerde bile en dandik kaşar peynirinin 400 gramı 150 tl bandında... Geçen sene 80 TL, 2-3 yıl önce de 20 liralardaydı. İnsanlar nasıl geçiniyor diye sorarsanız ya aileleri yardım ediyor ya da birikimleri yiyorlar. Borçlanan da var tabi. Alternatif olamayan bir muhalefet, içinde büyük sorunlar taşıyan bir tek adam sistemi ülkeyi bu duruma getirdi. Savaşta değiliz ama savaşan ülkelerden beter bir enflasyon yaşıyoruz. Peki, sizce yazının başındaki yerel seçimlere siyasilerin bu şartlarda verdiği bu büyük mücadele neden dersiniz? Bugün İzmir büyükşehir belediyesinin bütçesi, 3 bakanlığın toplamını geçiyor. Büyük bir hükmetme alanı değil mi? Bence sistem ülkenin çoğu şeyi gibi ne adil ne de akılcı. Neden Sümer panteonundaki (Tanrılar meclisi) tanrılar gibi davranmayı olağan sanan birilerini seçiyoruz? Sizce siyasilerin millete hizmet etmenin mücadelesi mi bu? Adalet bunun neresinde ya demokrasi? Sandığı koyunca iş bitiyor memlekette… Peki, bugün Münih’te kentte belli bir süre yaşamayan kişi bu görevlere talip olabiliyor mu? Bir kişi seçmekte çok mantıksız. Belediyenin ana konuları belli. Sizce belki bir belediye meclisi ile konusunda uzman gruplar oluşturup, ortak kararlar alarak akılcı ve kalıcı yatırımlar yapmak mı daha akıllı yoksa tek adamın keyfine göre karar vermesi mi? Tek adam düzenini istemeyen partiler neden yerel seçimlerde tek adam’lar seçmek için çırpınır? Konu İzmir’den açıldı İzmir’den devam edelim. Neredeyse tüm adaylar CHP’deki değişimin altında ezildi ve tekrar aday gösterilmedi. Önceki parti başkanı için fazla çırpındılar. Bunun bedelini ödediler. Aslında insan fıtratından uzak bir iş bu. 4 dönem Narlıdere’de başkanlık yapan zat, bu dönem Konak’taydı. Yeniden aday olmak istedi ancak yukarıdaki gerekçe ile siyaset çöplüğüne atıldı. Koca bir hayatı bu koltuk sevdasıyla harcamak bana pekte mantıklı gelmiyor. Ancak en tepeden muhtar azalarına kadar vaka hep bu yönde…   SALLI (YORUM)   Sonuçlar ne olur diye soran sorana… İzmir’de silme CHP adaylarının kazanacağını düşünüyorum. AKP büyükşehir adayı da bu kentte partisinin rekor oyunu alacaktır. Sürpriz çıkar mı derseniz “Allah bilir” derim. Ankara Mansur başkanla devam edecek gibi. İstanbul ise bu ekonomide Ekrem başkanın zaferini 3. kere tekrarlar…   DAĞ DUMANLI, BAŞKAN TÜTÜYOR! Koca köprüyü Ak Parti Büyükşehir adayı Hamza Dağ için kaplamışlar. Parti logosunu kullanmamayı geçtim. Tüm partilerin bu ekonomide afiş, pankart için harcadıkları israf ötede dursun da Dağ dumanlı… Hamza bey acı yemiş olabilir. Belki sinirlenmiş duman atıyor da… Buram buram tütüyor.  Afişleri kim tasarlıyor, basıyor, asıyor bilmiyorum ama külliyen körlük yaşanmış.     Hesap verecek yüzümüz yok!   Tüm kardeşlerimizin Ramazan ayına kavuşmasını tebrik ederim. Bu sene de duyarlı olma çabası içinde olmak bir hayli zor geliyor. Gazze’de, Doğu Türkistan’da katledilen insanlar varken, elimizden de bir şey gelmezken bu muttakilik (duyarlı olma çabası) nasıl olacak. Riya müfessirlere göre tartışmasız şirktir. Hem duyarlıyım deyip hem de katledilen masumlar için bir şey yapamamak çok acı. İslam eşittir adalet ve tevhiddir denir. Zulme karşı dik durma çabası içine bile girilemeyişi çok can yakıcı geliyor. Bugünün hocaları da aydınlatıcı olmaktan çok parayı kovalıyor. Kimi kitap/ kefen satmanın kimiyse Tv’lerden para koparmanın peşinde. Bugün ölsek ve huzurda bu zulümler bize sorulsa hesap verecek yüzümüz yok. Canlı canlı ölen siviller, çocuklar için bu sistem kılını oynatmıyor. Bu yakın tarihin gördüğü en hızlı ve sert zulüm değil mi?   
Ekleme Tarihi: 14 Mart 2024 - Perşembe

Dağ dumanlı, başkan tütüyor!

31 Mart yerel seçimlerin yaygarası her yeri kapladı. Bugün yerelde kamu gücünü eline almak için her geçen gün artan dengesiz ve ilkesiz bir yarış yapılıyor.

Partili Cumhurbaşkanı mitinglerde makamının doğal gereğini kenara koyup AKP için oy istiyor.

Mitingler, sokakları kaplayan ucube afişler milletin pek umurunda değil.

Çünkü şu anda en büyük sorun ekonominin her geçen gün daha da batağa saplanması.

İnsanımızın alım gücü eridi, ne zamlar ne de satış fiyatları durmuyor. Peki, neden böylesi bir ortamda ekonomi konuşulmuyor?

Kardeşim siz seçtiniz, bunun bedeline katlanacaksınız diyenler var.

Bazısı suyun öte yakasından ölücülüğe soyunuyor. Bir diğeri ise anla(ya)mıyor.

Bugün 3 harfliler denilen marketlerde bile en dandik kaşar peynirinin 400 gramı 150 tl bandında...

Geçen sene 80 TL, 2-3 yıl önce de 20 liralardaydı.

İnsanlar nasıl geçiniyor diye sorarsanız ya aileleri yardım ediyor ya da birikimleri yiyorlar. Borçlanan da var tabi.

Alternatif olamayan bir muhalefet, içinde büyük sorunlar taşıyan bir tek adam sistemi ülkeyi bu duruma getirdi.

Savaşta değiliz ama savaşan ülkelerden beter bir enflasyon yaşıyoruz.

Peki, sizce yazının başındaki yerel seçimlere siyasilerin bu şartlarda verdiği bu büyük mücadele neden dersiniz?

Bugün İzmir büyükşehir belediyesinin bütçesi, 3 bakanlığın toplamını geçiyor.

Büyük bir hükmetme alanı değil mi?

Bence sistem ülkenin çoğu şeyi gibi ne adil ne de akılcı.

Neden Sümer panteonundaki (Tanrılar meclisi) tanrılar gibi davranmayı olağan sanan birilerini seçiyoruz?

Sizce siyasilerin millete hizmet etmenin mücadelesi mi bu?

Adalet bunun neresinde ya demokrasi?

Sandığı koyunca iş bitiyor memlekette…

Peki, bugün Münih’te kentte belli bir süre yaşamayan kişi bu görevlere talip olabiliyor mu?

Bir kişi seçmekte çok mantıksız. Belediyenin ana konuları belli.

Sizce belki bir belediye meclisi ile konusunda uzman gruplar oluşturup, ortak kararlar alarak akılcı ve kalıcı yatırımlar yapmak mı daha akıllı yoksa tek adamın keyfine göre karar vermesi mi?

Tek adam düzenini istemeyen partiler neden yerel seçimlerde tek adam’lar seçmek için çırpınır?

Konu İzmir’den açıldı İzmir’den devam edelim.

Neredeyse tüm adaylar CHP’deki değişimin altında ezildi ve tekrar aday gösterilmedi.

Önceki parti başkanı için fazla çırpındılar. Bunun bedelini ödediler. Aslında insan fıtratından uzak bir iş bu. 4 dönem Narlıdere’de başkanlık yapan zat, bu dönem Konak’taydı.

Yeniden aday olmak istedi ancak yukarıdaki gerekçe ile siyaset çöplüğüne atıldı.

Koca bir hayatı bu koltuk sevdasıyla harcamak bana pekte mantıklı gelmiyor. Ancak en tepeden muhtar azalarına kadar vaka hep bu yönde…

 

SALLI (YORUM)

 

Sonuçlar ne olur diye soran sorana…

İzmir’de silme CHP adaylarının kazanacağını düşünüyorum. AKP büyükşehir adayı da bu kentte partisinin rekor oyunu alacaktır. Sürpriz çıkar mı derseniz “Allah bilir” derim.

Ankara Mansur başkanla devam edecek gibi. İstanbul ise bu ekonomide Ekrem başkanın zaferini 3. kere tekrarlar…

 

DAĞ DUMANLI, BAŞKAN TÜTÜYOR!

Koca köprüyü Ak Parti Büyükşehir adayı Hamza Dağ için kaplamışlar. Parti logosunu kullanmamayı geçtim. Tüm partilerin bu ekonomide afiş, pankart için harcadıkları israf ötede dursun da Dağ dumanlı…

Hamza bey acı yemiş olabilir. Belki sinirlenmiş duman atıyor da… Buram buram tütüyor. 

Afişleri kim tasarlıyor, basıyor, asıyor bilmiyorum ama külliyen körlük yaşanmış.

 

 

Hesap verecek yüzümüz yok!

 

Tüm kardeşlerimizin Ramazan ayına kavuşmasını tebrik ederim.

Bu sene de duyarlı olma çabası içinde olmak bir hayli zor geliyor. Gazze’de, Doğu Türkistan’da katledilen insanlar varken, elimizden de bir şey gelmezken bu muttakilik (duyarlı olma çabası) nasıl olacak.

Riya müfessirlere göre tartışmasız şirktir. Hem duyarlıyım deyip hem de katledilen masumlar için bir şey yapamamak çok acı. İslam eşittir adalet ve tevhiddir denir. Zulme karşı dik durma çabası içine bile girilemeyişi çok can yakıcı geliyor. Bugünün hocaları da aydınlatıcı olmaktan çok parayı kovalıyor. Kimi kitap/ kefen satmanın kimiyse Tv’lerden para koparmanın peşinde. Bugün ölsek ve huzurda bu zulümler bize sorulsa hesap verecek yüzümüz yok. Canlı canlı ölen siviller, çocuklar için bu sistem kılını oynatmıyor. Bu yakın tarihin gördüğü en hızlı ve sert zulüm değil mi? 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.